Bir sonraki tatilinizi nerede geçirmeniz gerektiğini mi düşünüyorsunuz. Orman yürüyüşü yapabileceğiniz, Andean dağlarının zirvelerine çıkabileceğiniz, tarihi mimariye sahip bir şehri hayal ediyorsanız, belki de Kolombiya’yı hayal ediyorsunuz. Kolombiya’nın da en güzel şehirlerinden Bogota’ya gitmeyi düşünüyorsanız, bu yazımız tam size göre.
Bogota doğal güzelliklere sahip,etkileyici bir Latin Amerika şehri. Yıl boyunca iklimi ve sıcaklığı oldukça ılıman. Görkemli Andes Dağları görenlerin gözlerine ziyafet verirken, dağcılar ve dağ yürüyüşü yapmayı sevenler, buraya tırmanarak Kolombiya’nın en bereketli ve dokunulmamış topraklarının güzelliklerinin keyfini çıkarabilirler.
İşte bu güzel Latin Amerika şehrinde yapılması gereken en iyi şeyler.
Guadalupe Tepesi
Eğer Rio de Janeiro’ya gidip, dağın tepesine kurulmuş olan büyüleyici İsa heykelini gördüyseniz, burası tam size göre bir yer. Guadalupe Tepesi olarak bilinen bu heykel, aynı şekilde tasarlanmış ve Kolombiya’da önemli bir dini kişilik olan Guadalupe’yi simgeliyor.
Bogota şehir merkezinde, Monserrate’nin dağlık kısmında bulunuyor. Aynı zamanda heykelin yanında bir de küçük kilise bulunuyor ibadet için, buraya sadece tepeye doğru çıkan patikadan ulaşılabiliyor.
Bogota Uluslararası Film Festivali
Uluslararası sinema dünyasına ilgi duyan film severler, Bogota Uluslararası Film Festivali’ne bayılacak.
Yaklaşık 30 yıldır devam eden bu festival, her sene düzenleniyor ve dünyanın her yerinden film severleri ve eleştirmenleri Bogota’ya getiriyor. Bu film festivali Kolombiya’daki en büyük festivallerden birisi ve Kolombiya yapımları filmler kazanıyor genelde altın ödülü. Bu törende verilen ödül Circulo Precolombino olarak adlandırılıyor ve aynı zamanda “Eski Kolombiya Çemberi” olarak da bilinir.
Bogota Kısa Film Festivali aslında sinema sektörüne henüz yeni girmiş olmasına rağmen, burada ödül olmuş kısa filmlerden bazılarını prestijli sitelerde bulabilirsiniz. Tabii bu sitelere Bogota’da ulaşmaya çalışırsanız, erişim engellendiği için başka yollar bulmak zorunda kalabilirsiniz.
Altın Müzesi
Altın müzesi isminden de anlaşıldığı gibi, tamamiyle altın üzerine kurulmuş bir müze. Bu müze eski İspanyol dönemine ait metal işleri, tamamiyle altından yapılmış sanat eserlerine ev sahipliği yapıyor. Dünyanın en büyük altın müzesi olduğu için, bir kaç saat oturup duvarlarını kazımayı düşündüyseniz haksız değilsiniz.
Diğer sergiler kabuk, taş, ahşap, çömlekçilik ve diğer sanatlara ayrılmış. Aynı zamanda bu müzede bir zamanlar Bogota’da bulunmuş yerlilerin kültürlerinin büyük etkisini görebilirsiniz.
Kolombiya Ulusal Müzesi
Belki müzeler ilginizi çekmiyordur artık ama, Kolombiya’daki en eski ve en büyük müze olan, Kolombiya Ulusal Müzesinden bahsetmeden geçemeyiz.
Bogota’nın tarihinden, sanatından ve kültüründen yüzlerce esere ve 20.000 tane diğer sanat eseri ve arkeolojik esere ev sahipliği yapıyor. Aynı zaman da müzede canlı bir mumya sergisi de bulunuyor. Müze büyük ölçüde arkeoloji ağırlıklı eserlere sahip, ziyaretçilere şehrin tarihini öğretmek için ve kalıcı sergilerde, tarihi 10,000 yıl öncesine kadar giden Kolombiya tarihinden arkeolojik ve etnografik eserler sergileniyor.
Hatta burada heykellerin 7’sini tanıtan, Çin Terracotta Ordusu bile bulunuyor.
Cascada La Chorrera
Kolombiya’nın en uzun şelalesi La Chorrera, Bogota sahilinin çok yakınında bulunuyor. Burası turistler ve seyahat rehberleri tarafından unutulan, çevredeki dağların güzel manzaraları arasından geçen, tatlı bir dağ yürüyüşü yolu ile ulaşılabildiği için, adeta saklı bir cennet.
Eğer orada yüzecek kadar cesursanız, fırsatı kaçırmayın. Su tropik iklime rağmen birazcık soğuk bir su. Şelaleyi ziyaret edip tekrar aşağı indiğinizde yiyebilmek için yemeğinizi önceden söyleyebiliyorsunuz, ki aç ve susuz aşağı indiğinizde hazır olsun. Yürüyüş tabii ki hızınıza bağlı olarak 45 ila 75 dakika arasında sürüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder