17 Kasım 2018 Cumartesi

Barselona’da Ücretsiz Yapılabilecek En İyi Şeyler

Kaç gün kalacağınızı yada Barselona’da haftasonu ne yapacağınızı düşünmeden, şehrin sunduğu her şeyi keşfetmek pahalı olmak zorunda değil. Bu ücretsiz etkinlikler ile, çok para harcamadan bir sürü yapacak şey bulabilirsiniz. İşte Barselona’da ücretsiz yapılabilecek en iyi şeyler.

Barselona’nın Çatılarına Çıkın


Barselona’nın dağlık arazisi, şehrin manzarasının seyredilebileceği bir çok nokta sağlıyor, ki bunların keyfini çıkarmak tamamen ücretsiz.

Del Carmel Depoları, İspanyol iç savaşında kullanılan eski depolar, Barselona’nın Gracia/Eixample bölgelerinin merkezi ile dış Carmel mahallesi arasındaki tepenin üzerinde bulunuyorlar. Güell Parkı gibi yerlerden çok daha az kalabalık olan depolar, Alfons X metro istasyonundan yürüyerek ulaşılabiliyor, ama dik bir tırmanış sizi bekliyor. Eğer önceden toplu taşıma bileti almışsanız, V17 numaralı otobüsle de buraya ulaşabilirsiniz.

Eğer göz alıcı Gaudi mimarisi görmek isterseniz Güell Parkı da iyi bir seçenek. Önerimiz: Güell Parkının ücretli bölümüne eğer yaz akşamları 6-8 arası gelirseniz ücretsiz olarak giriş yapabilirsiniz.

Eğer şehir merkezinde takılmak istiyorsanız, Plaça Catalunyadaki El Corte Ingles alışveriş merkezine gidebilirsiniz, buradaki kafeden şehrin yukardan manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz.

Şehrin Festivallerinde Eğlenin


Barselonada fiesta yapmadan bir hafta çok zor geçiyor. Katalanlar kendilerine has festival gelenekleri ile ünlüler, bunlardan bazıları insan kulesi yapma ve correfoc ateş partisi. Katalanlar kesinlikle nasıl eğlenmek gerektiğini iyi biliyorlar.

Barselona’nın görülmesi gereken festivali ücretsiz ve şehre etkileyici bir bakış açısı sunuyor. Her sene düzenlenen festivallerin başlıcaları Ocak ayında 3 Kral Günü, Ağustosta Gracia Festivali ve Eylülde senenin en büyük festivali olan La Merce. 6 gün süren La Merce festivalinde, Barselonalı insanlar yaza konserler, havai fişekler, törenler ve daha bir sürü şey ile veda ediyorlar. Hepsinin en iyi özelliği ise, ücretsiz olmaları.

4.5 Kilometrelik Altın Kum Sahili Keşfedin


Belki de en kesin seçeneklerden birisi, bir sürü ücretsiz aktivitenin bulunduğu, Barselona’nın 4.5 kilometrelik sahillerine gitmek.

İspanyol güneşinde güneşelenmek yada yerlilerle plaj voleybolu oynamak, sahilde asla yapacak bir şey sıkıntısı çekmeyeceksiniz. Yanınızda piknik yapacak eşya ve yiyecek getirerek, dışarda yemek yemekten de tasarruf edebilirsiniz.

Montjuic’in Büyülü Çeşmesinde Şarkı Söyleyin


Bu renkli su çeşmesi, Nisan-Ekim ayları arasındaki sıcak günlerde akşam 9-11.30 arası Perşembeden Pazar gününe kadar müzik ve ışık şovları sunuyor.

Hem gözlere hemde kulaklara verilen bu ziyafet, göz alıcı renk,ışık,su şovları ve özenle seçilmiş şarkılar ile ailenizle birlikte dışarı çıkmak için çok iyi bir fikir.

Las Ramblas ve Eski Şehri Keşfedin


Belkide dünyanın en ünlü sokaklarından birisi olan Las Ramblas, Barselonaya gelmişseniz kesinlikle görmeniz gereken yerlerden. Sonuçta kim ünlü Las Ramblas’ın koşuşturmacasını yaşadığını söylemek istemezki?

Sokağın her iki tarafında da bulunan, eski bir nehir yatağına kurulmuş olan Barselona’nın Eski Şehrinde bir sürü Roma dönemine ve Ortaçağa ait bina bulabilirsiniz. Bu sokaklarda rastgele dolaşarak karşılaşabilecekleriniz karşısında çok şaşıracaksınız.

Müzeler Pazarları Ücretsiz


Barselona’nın en iyi turist yerlerini gezmek pahalı olmak zorunda değil. Şehirdeki en iyi müzelere giriş, Pazar günleri 15:00 ve 20.00 arasında ücretsiz, bu müzelere MUHBA Tarih Müzesi, dünyaca ünlü Picasso Müzesi ve Plaça Glories’de bulunan DHUB Tasarım Merkezi de dahil.

Eğer ayın ilk Pazar günü Barselona’da olacak kadar şanslıysanız, Gaudi’nin Palau Güell’i ve modern bir başyapıt olan Sant Pau Recinte Modernista gibi en iyi turist yerlerinden çoğuna ücretsiz giriş yapabilirsiniz.

Başka yerler hakkındaki yazılarımıza ulaşmak için aşağıdaki linkleri kullanabilirsiniz.

Türkiye’de gezilecek en iyi yerler
Avrupa’da gezilecek en iyi yerler
Amerika’da gezilecek en iyi yerler

6 Kasım 2018 Salı

Dünyanın En İyi Skydive Yapılacak Yerleri

Kendini bir yabancıya bağlayarak, yaklaşık 4 km yükseklikteki uçaktan skydive yapmak, gerçekten adrenalinin doruk noktası. Hayatınız boyunca unutamayacağınız ve kesinlikle yaşamanız gereken bir macera.

Sadece 200 kilometre hızla aşağıya doğru düştüğünü farkettiğin ilk birkaç saniyede korkuyorsun. Ama herşey o korku geçtikten sonra saf bir zevke ve çoşkuya dönüşüyor. Dünyanın en nefes kesici manzaralarının üzerinde yer çekimine meydan okumak, dünyadaki hiç bir maddenin veremeyeceği bir keyif.

Aşağıdakiler dünyanın en iyi skydive yapılacak yerleri. Bizim favorimiz ise İsviçre, İnterlaken.

Namib Çölü - Namibya


İsviçre’nin kar kaplı dağlarının üzerinde skydive yapmakla karşılaştırıldığında, Namib çölüne doğru düşmek aynı oranda nefes kesici. Ama kum tepelerinin ve geniş çölün üzerine doğru düşmenin saf güzelliği de ayrı bir güzel.

Çölde skydiving yapmak, nefes kesici manzaralar sunuyor. Çöl ve tuz düzlüklerinin sonsuz genişliği, uzakta Namibya’nın devasa kum tepeleri ile, derin ve mavi Atlantik Okyanusu ile birleşiyor. Biz Ground Rush Adventures firmasını tercih ettik ve çok memnun kaldık. Çok profesyonel ve eğlencelilerdi. Özellikle çok güvende hissettik.

İnterlaken - İsviçre


İnterlaken internetteki bir çok dünyanın en iyi skydiving yerleri listesinde görebileceğiniz bir yer, biz de kesinlikle buna şaşkınlık ve hayranlık içerisinde katılıyoruz.

Avrupa’nın en manzaralı atlama bölgelerinden birisi olan İnterlake, İsviçre Alplerinin büyüleyici panoramik manzarası ile hayat boyu unutulmayacak bir macera sunuyor. İki alp gölünün arasından, Fransa, İtalya, Avusturya ve Almanya arasındaki manzara ile, macera severler Alplerdeki Jungfrau ve Matterhorn dağlarının kar kaplı tepelerine doğru düşmenin keyfini çıkarıyorlar.

Bu manzaraları heyecanı asla unutamayacaksınız. Skydive İnterlaken ekibinden bir yabancıya kendinizi bağlayın ve maceranın sonunda ekstra fotoğraf ve video için fazladan ödeyerek, pahalı olsa da asla pişman olmayacağınız hatıralarınızı almayı unutmayın.

Queenstown, Yeni Zelanda


Queenstown dünyanın macera başkenti olarak tanınıyor ve adrenalin bağımlılarının kesinlikle uğraması gereken bir yer. Skydiving burada sunulan bir çok macera sporundan sadece bir tanesi, ama Yeni Zelanda’nın nefes kesici manzarasının tadını çıkarmanın da en iyi yolu kesinlikle.

Uçak git gide yükselerek 3.5 kilometre yüksekliğe çıkıyor, uçaktan atlayarak hızla aşağı düşüyorsunuz. Gerçekten inanılmaz bir deneyim ve yaptığınıza çok mutlu olacaksınız. Göz alıcı dağlara ve göllere yukardan bakmak, kesinlikle bulabileceğiniz en iyi Queenstown manzarası.

Queenstown’da Skydive yapmak için Yeni Zelanda’da Nzone ile iletişime geçebilirsiniz.

Palm Jurmeirah - Dubai


Her sene dünyanın en büyük uluslararası şampiyonalarına ev sahipliği yapan Dubai’de sky diving yapmak ciddi bir spor. Uçaktan atlayarak, dünyaca ünlü suyun üzerinde duran, kendine özel sahile bile sahip insan yapımı takımada olan Palm Jurmeirah’ın üzerinde uçabilirsiniz. Ayrıca yan taraftaki marinanın da manzarası süper.

Basra körfezinin göz alıcı güzelliğinin, takımadaların ve Dubai’nin panoramik manzarasının keyfini çıkarın. 7 yıldızlı Burj Al Arab Oteli ve dünyanın en yüksek binası olan Burj Khalifa gibi uluslararası ünlü binaları gökyüzünden görün ve yüzlerce kilometre boyunca uzanan çöl ve kumu izleyin.

North Wollongong Sahili - Sidney, Avusturalya


Sidney’de yüksek adrenalin ve büyüleyici bir manzara mı arıyorsunuz? Sahile doğru skydive yapmaya ne dersiniz.

Sidney listedeki sahile doğru yapılan tek skydive, bu efsane macera ile Avustralya’da 4 kilometre gibi bir yükseklikten, direkt olarak North Wollongong Sahiline atlayabilirsiniz.

Saatte 200 kilometreden fazla bir hızla, çılgın bir 65 saniye boyunca düşmenin verdiği heyecanı bir düşünün ve sonrasında 5-7 dakika kadar Wollongong ve Güney Sidney Sahillerinin efsane manzaralarının tadını çıkararak havada süzülüyorsunuz.

Başka yerler hakkındaki yazılarımıza ulaşmak için aşağıdaki linkleri kullanabilirsiniz.

Türkiye’de gezilecek en iyi yerler
Avrupa’da gezilecek en iyi yerler
Amerika’da gezilecek en iyi yerler

Galler Gezi Rehberi

Galler’in etkinlikler, tarih, demiryolları ve plajları ile ziyaretçilerine sunacağı çok şey var. Her köşesinde keşfedilecek ilginç bir şey var, özellikle kırsal alanın başka güzelliği var.

İşte kaçırmamanız gereken, ülkenin en güzel taraflarını içeren listemiz, Galler Gezi Rehberi.


Şelaleler


Galleri süsleyen şelalerde büyülü bir şey var, şelaleler yazları serin ve kışları bir heykel gibi görünüyorlar.

Swallow Şelaleleri, Snowdonia'nın kalbinde yer alıyor ve bölgedeki en çok ziyaret edilen yerlerden biri. Burada park edebilir ve izleme, güvenlik platformlarına gidebilirsiniz. Eğer 6 kilometrelik orman yürüyüşünden daha fazlasını yapmak istiyorsanız, Llugwy Vadisinin manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz.

Snowdonia Ulusal Parkı


Snowdonia Ulusal Parkı, Birleşik Krallık'ın en muhteşem yerlerinden birisi. Tepeleri, kayalıkları ve güçlü nehirleri ile gerçekten nefes kesici bir manzaraya sahip.

Eğer sadece köpeğiniz ile seyahat ediyorsanız, bu onları yanınıza almak için özellikle iyi bir yerdir; Konaklama seçenekleri hakkında endişelenmeyin, Galler'de bu parka çok yakın bir sürü köpek dostu tatil evleri bulunuyor.

Dağa tırmanmaya (ya da trene binmeye) çalışmanın yanı sıra, adrenalin dozunu arayan herkes için bazı büyük aktiviteler var. Bisiklete binmek, dağ bisikleti, su sporları, balık tutma, zip wiring ve kaya inişi gibi aktivitelerden herhangi birisini seçebilirsiniz.

Kaleden Kıyıya


Galler kıyısı en az dağları kadar güzel. Kayalıklı kıyı şeridi, dik yamaçları ve deniz kenarındaki köyleri ile keşfedilmeyi bekliyor. Eğer tarih ilginizi çekiyorsa, Galler’in 400’den fazla kalesi bulunuyor.


Şehirler ve Sporlar


Eğer ziyaret ettikten sonra biraz daha fazla kalmak isterseniz, Gallerde keşfedecek bir sürü şehir bulunuyor. Cardiff hem gece hayatı hemde alışveriş imkanları ile ünlü. Aynı zamanda eğer rugby sporunun bir maçını izlemek veya denemek isterseniz, Gallilerin çok sevdiği bu oyun ve atmosferi ağzınızı açık bırakacak.

Yerel Üretimler ve Lezzetli Yiyecekler


Bazı yerel ürünler ve lezzetleri denemeden Galler'den ayrılmamalısınız! Galler, arazinin dışında yaşamakla ünlüdür, yüksek kaliteli ürünleri, yerel malzemelerle üretilmiştir.

Gal Tavşanı, peynir severler için harika bir yemektir. Esasen sadece kızarmış ekmek peyniri, ancak zengin gal peynirini  doğru elma şarabı, bira, hardal ve acı biber gibi baharatlarla tatlandırdığınızda, bu basit malzemeler aniden sizi etkileyecek bir yemeğe dönüşür.

Lobscouse başlangıçta madenciler için sert gün çalışmalarından döndüklerinde ödül olarak yapılırmış, geleneksel olarak et  olarak kuzu kullanılarak havuç, patates ve et içeren doyurucu bir yahni.

Gal Keki, bir kurabiye ya da belki bir pankek gibi tatlı bir kek, Gal keki beklenmedik bir bağımlılık yapabilecek lezzetli bir şey. Kurabiye ya da şekerli kurabiyeleri tatmak isterseniz, doku olarak benzeyen Gal kekini denemelisiniz ve dışarıdaki şeker kaplaması parmaklarınızı yemenize sebep olabilir, ancak mideniz bayram edecek.

Bara Brith, meyveli ekmekli bir ekmek. Bir fincan çay ile mükemmel bir şekilde gider, çünkü bir gece boyunca çayda bekletilir. Geleneksel olarak St. David günü ya da Noel’de yenir, ekmek tereyağı, reçel yada marmelat ile yenebilir. Ne yaparsanız yapın bir zincir bir mağazadan satın almayın, herhangi bir yerel mağazadan taze bir parça deneyin.

Eğer fırsatınız olursa Galler’e kesinlikle uğramalısınız. Eğlence, yemek ve tarih dolu Galler, mükemmel bir tatil yeri.

Başka yerler hakkındaki yazılarımıza ulaşmak için aşağıdaki linkleri kullanabilirsiniz.

Türkiye’de gezilecek en iyi yerler
Avrupa’da gezilecek en iyi yerler
Amerika’da gezilecek en iyi yerler

2 Kasım 2018 Cuma

Wight Adası

İngiltere’nin güney kıyısında bulunan Wight Adası, İngiliz Kanalının içerisindeki bir pırıltı adeta. El değmemiş doğal güzelliği ile ünlü bu ada, Londradan feribot ile 2 saatten az bir yolculukla ulaşılabiliyor. Burası Victorian döneminden beri popüler bir tatil yeri.

Ilık iklimi, çeşitli dış mekan etkinlikleri ve 90 kilometrelik kıyı şeridi ile, Wight Adasında doğal ve vahşi yaşamı sevenleri cennet gibi bir tatil bekliyor.

İşte Wight Adasında yapılacak en iyi şeyler.


Shanklin Chine Tarihi Geçiti


Doğa ana tarafından binlerce yılda oyulan etkileyici ağaç sıralı geçit Shankline Chine, Shanklin Eski Köyünden kumlu sahillere ve aşağıdaki kordona kadar uzanıyor.

Doğal güzelliğin büyülü bir dünyası ve nadir bitkilerin, vahşi yaşamın ve şelalelerin bolca bulunduğu bir cennet. Sadece İngilterede değil, Wight Adasında bile böyle sakinleştirici ve manzaralı başka bir yer yok.

Burası Wight Adasının en eski turistik yerlerinden, ilk kez 1817 yılında açılmış.

Yürüyüş Yapın


Adanın yarısından fazla Doğal Güzelliği Koruma Alanı ve 800 kilometrelik yürüyüş yollarında yürümek, Wight adasında ki güzelliklerin keyfini çıkarmak için yapılacak en iyi şey.

Tatil yerleri uzmanı Blue Chip Holidays, Tennyson Yolunu öneriyor iyi bir yürüyüş için. Bu 20 kilometrelik yol Carisbrooke Kalesinden Needles’a kadar uzanıyor ve yol boyunca Wight Adasının nesiler boyunca kartpostalları süslemiş manzaralarının yanından geçiyorsunuz.

Arasından seçebileceğiniz 300 tane yürüyüş planı bulunuyor ve Mayıs ayında ada Birleşik Krallığın her sene düzenlenen en büyük yürüyüş festivaline ev sahipliği yapıyor. Festival boyunca yapılan konulu yürüyüşler arasında hayalet yürüyüşü, yemek yürüyüşü, bahçe yürüyüşü ve hatta hızlı randevu yürüyüşü bile bulunuyor.

Wight Adasında Macera Etkinlikleri


Ada boyunca bulunan aktivite alanları ile, Wight Adası Macera Etkinlikleri dış mekanda eğlenmeyi sevenler için mükemmel bir seçenek. Hem de Wight Adasında bulunan en büyük macera şirketiler.

İster sörf tahtası, su bisikleti, kano ile açık denize çıkmak isteyin yada tırmanma yada dağ yürüyüşü gibi aktiviteler yapmak isteyin, Wight Adası Macera Etkinlikleri sizlere hepsini sunuyor.

En popüler aktivitelerinden birisi olan Coasteering - deniz seviyesinde ters dönme, kaya tırmanışı, uçurumdan atlama ve deniz mağaralarına yüzmenin keyfini yaşayacağınız eşsiz bir macera sporudur. Bu aktivite vahşi ve güzel Isle of Wight kıyı şeridini keşfetmek için harika bir yol.


Amazon World Hayvanat Bahçesi


Amazon Dünya Hayvanat Bahçesi, egzotik ve ilginç bir dizi kuş, timsah ve penguen içeren orman yağmur ormanlarını ziyaretçilerin deneyimlemesini sağlayan egzotik bir hayvanat bahçesi.

Deneyimli tur rehberleri, hayvanat bahçesi boyunca size rehberlik edecek, ziyaretçilere hayvanları ve doğa habitatlarını gelecek için güvende tutmak ve koruma çabaları hakkında bilgi verecek.

Wight Adası Hayvanat Bahçesi ve Kaplan Koruma Alanı


Burası Sandown Koyu'nun kumlu plajlarına bakan, bu adanın kendine özgü hayvanat bahçesi. Buradaki ekip, ilham verici ve eşsiz bir vahşi yaşam deneyimi sunmaktan gurur duyuyor ve eğitim, koruma ve insan bakımındaki hayvanların iyiliğini artırmaya odaklanıyor.

Hayvanat bahçesi, kurtarılmış büyük kedilere yaşam boyu ev sağlamanın yanı sıra diğer hayvan sakinleri için sevgi dolu bir ev sağlamaya çalışıyor. Aslanlar ve kaplanlardan maymunlara ve lemurlara kadar bir dizi hayvanın evi burası. Beyaz kaplan Zena bile tek başına burayı ziyaret etmek için yeterli bir sebep.

Büyük kedi besleme sunumları da dahil olmak üzere Hayvanat Bahçesi Turları her gün düzenleniyor, küçük çocuklar ise küçük hayvan taşıma seansları sırasında yeni arkadaşlar edinmeyi sevecektir.

1 Kasım 2018 Perşembe

İbiza’da Yapılacak En İyi Şeyler

Akdeniz iklimi, güneşli sahiller ve dünyanın en iyi gece kulüplerine ev sahipliği yapan İbiza, Balearik adalarının parti adası olarak biliniyor.

Her sene 7 milyon turist tarafından akına uğrayan adada, zaten çoğu ziyaretçinin yapmak istediği şey sabaha kadar partilemek.

İbiza’da akşamdan kalma güne başlamayanlar için yapcaak bir sürü efsane etkinlik var. Etkileyici doğadan, zengin kültürel mirasa, eğer bu adayı gerçekten keşfetmek istiyorsanız İbiza’nın çok huzurlu bir tarafıda var. Burada sessiz kiliseler ve el değmemiş kuzey kıyısı mağaraları bulunuyor.

İşte sizler için seçtiğimiz İbizada yapılacak en iyi şeyler listemiz.


Ünlüleri Yakalayın


David Guetta, Sven Vath, Armin van Buuren gibi dünyanın en ünlü dj’leri, yazları adaya geliyor ve burayı eğlencenin merkezi haline getiriyorlar. Böyle bir ortamda ünlülerle karşılaşmak da çok zor değil.

Grup gezilerinde büyük ihtimalle ünlülere raslamazsınız, çünkü genelde İbiza’ya gelen zenginler yat ile gelerek, zamanlarını gemilerinde geçiriyorlar. Ama geceleri adanın her yerinde bulunan 5 yıldızlı otellerden birinde, bir ünlü ile karşılaşma şansınız yüksek.

Haziranda kuzey sahilinde bulunan 5 yıldızlı Hacienda Na Xamena Otelde Cristiano Ronaldo kalıyordu. Kate Moss ise İbiza Rock Otel’de görüldü. İdris Elba’nın, Naomi Campbell’in ve Jaime Winstone’un favori oteli ise Pikes Otel.

Ayrıca adanın göz alıcı restoranlarında da ünlüleri görebilirsiniz. Gece eğlenmek isteyen ünlüler genelde geceye Lio Restoranda akşam yemeği yiyerek başlıyorlar. Michael Jordan, Eva Longoria ve Gerald Butler gibi isimler burada görülen isimler.

Lüks Bir Otelde Para Saçın


İbiza Akdenizin en tarz otellerinden bazılarına ev sahipliği yapıyor, eğer lüks bir otelde para harcayacağınız bir zaman varsa, İbiza bunun tam yeri.

İbiza’daki lüks oteller genelde özel havuzlara ve efsane dekorlu odalara sahipler. Lüks spa salonları, inanılmaz gün batımı gibi özelliklere sahip oteller, Akdeniz yaşam tarzını hem iç hem de dış mekanlarda gözler önüne seriyor.

İbiza town, Salinas, Santa Eularia des Riu gibi yerlerde de lüks oteller bulabilirsiniz ve hepsi sahilde değil ise de, sahile yürüme mesafesinde.

Sahilde Zaman Geçirin


İbiza partileri ile ünlü ama, aynı zamanda bir sürü inanılmaz güzellikte sahile de sahip. İbiza’da toplam 15 tane Mavi Bayraklı Sahil bulunuyor. Bu demek oluyor ki sahiller çevre dostu, güvenli, iyi su kalitesine sahip ve yüksek standartlara sahipler. İnanılmaz turkuaz bir denize ve o kadar beyaz bir kuma sahipler ki, şeker sanabilirsiniz.

Şnorkelinizi ve maskenizi getirmeyi unutmayın yada daha fazla macera arıyorsanız, Avrupa’nın dalış için en iyi gemi batıklarından birisi olan Don Pedro Gemisine dalabilirsiniz. Eğer ıssız mağaralar ve turistlerden uzak sahiller arıyorsanız, araba yada scooter kiralamalısınız. Çünkü toplu taşıma her yere gitmiyor.


Dalt Villa


UNESCO Dünya Mirası listesinde olan Dalt Villa, İbiza’nın en yüksek ve en eski bölgesi. 16. yüzyılda savunma kalesi olarak inşa edilmiş ve duvarları eski şehrin çevre uzunluğunu gösteriyor.

Berber korsanları ve Fransız yada Türkler gibi egemen devletlerin işgaline karşı koymak için inşa edilen Dalt Villa’nın duvarlarını inşa etmek 40 yıl sürmüş. Dar kireç taşlı sokaklar iyi korunmuş ve kalenin en üstünde büyüleyici bir manzara sizi bekliyor.

Duvarlar yedigen şeklinde çevrelenmiş ve her bir köşede savunma burçları bulunuyor. Kalenin içinde küçük bir tur atarak, köşelerde bulunan burçları gezmelisiniz.

İbiza Katedrali


Santa Maria la Mayor anısına inşa edilen İbiza Katedrali, eski şehrin en tepesinde bulunuyor ve tarih seven yada manzara görmek isteyenler için ideal bir yer.

1235 yılında Guillem de Montgri komutasındaki Katalonya orduları eğer İbiza’yı işgal etmeyi başarırlarsa bir kilise inşa edilmesi sözü vermişler. 14. yüzyılda Gotik mimarisi özelliklerine sahip bir katedral inşa edilmiş ancak günümüzde daha çok Barok özelliklerine sahip çünkü 18. yüzyılda restorasyon çalışması yapılmış.

Başka yerler hakkındaki yazılarımıza ulaşmak için aşağıdaki linkleri kullanabilirsiniz.

Türkiye’de gezilecek en iyi yerler
Avrupa’da gezilecek en iyi yerler
Amerika’da gezilecek en iyi yerler

30 Ekim 2018 Salı

Palma de Mayorka’da Yapılacak En İyi Şeyler

Palma, Akdeniz'in batısındaki İspanya sahilinde yer alan güzel bir tatil şehri ve İspanyol adası Mayorka'nın başkenti.

Bu güzel sahil kenti, içerisinde biraz da tarih bulunan rahatlatıcı bir plaj tatili isteyen turistler arasında popüler olan bir yer.

Geçmişi 13. yüzyıla kadar uzanan Palma, zengin bir Gotik tarihine sahip ve şehirdeki birçok bina orijinal barok etkisini korumakta. Bal rengi taş ve ortaçağ sokakları, bir plaj kenti için inanılmaz derecede eşsiz bir görünüm sağlıyor.

Tarihi bir kasaba olmasına rağmen, Palma modern bir ruha sahip, modern kültür, eğlence ve gastromiye ev sahipliği yapıyor.

Mayorka'da yapabileceğiniz pek çok şey var, ancak bir plaj severseniz veya tarih meraklısıysanız, Palma'da zaman geçirmek isteyeceksiniz.


Arap Hamamlarını Ziyaret Edin


Katedralden çıkıp ortaçağ mahallesinin labirent gibi sokaklarında ilerlerken, Mağribilerin bölgeye hakim olduğu döneme kadar uzanan eski bir hamam evine rastlayabilirsiniz.

10.yüzyılda Palma, Medina Mayuraq olarak bilinen bir Arap şehriydi. Kral James'in Mağribileri 12. yüzyılda işgal ederken verdiği büyük hasara rağmen, hala bu adada geçmişin saklı parçalarını bulmak mümkün.

Arap şehri Medine’nin hamamları dışında ayakta kalmayı başarmış olan hamamlar, 20. yüzyılda tekrar keşfedildi. Bu Arap hamamları geçmiş dönemlerin kalıntılarından (Müslüman, Bizans ve Roma başkentleri) kurtarılmış malzemelerle, mimari tarzlar karıştırılarak inşa edilmiş.

Tarihin bu güzel parçasının keyfini, Mayorka’ya giderken çok uygun fiyata çıkarabilirsiniz.

Gotik Katedrali Ziyaret Edin


La Seu Katedrali sadece mimarisi için bile ziyaret edilebilecek ilginç bir yer.

Bal rengi kireçtaşlı bu göz alıcı bina bina, denizin ortasından çıkmış gibi duruyor. La Seu Katedrali, Mayorka’ya deniz yoluyla gelen Hristiyan işgalcilerin 800 yıllık bir sembolü. İnşası tam 600 yıl süren bu mimarinin ilginizi çekmemesi imkansız.

Katedral, Gaudi’nin imzasını taşıyan iç mekan mimarisi ile, katedralin ilgi odağı olan boyalı cam pencereleri gibi farklı tarzları bir araya getiriyor.

Katedrali ziyaret etmek istiyorsanız, yaklaşık 4 Euro gibi cüzi bir miktar ödeyerek ziyaret edebilirsiniz. Bu güzel yapının içerisinde gezmek için kesinlikle verilebilecek bir miktar, özellikle mimari ilginizi çekiyorsa.

Sahilin Tadını Çıkarın


Sahile uğramadan Mayorka’yı gezmeyi bitirmiş sayılamazsınız. Pazar günü Palmada olacaksanız, sahile gitmek için çok iyi bir zaman olabilir bu, çünkü pazarları diğer turist alanları kapalı oluyor.

Mayorka’da mas mavi sulara ve ince kumlu plaj manzarasına sahip bir çok aile oteli bulunuyor, bu yüzden deniz ulaşmak için uzun süre seyahat etmeyi dert etmenize gerek yok.

Sabah uyanın, şortunuzu giyin ve kolayca sahile inerek, neden insanların aile tatilleri için Mayorkaya akın ettiğini görün.

Casal Solleric’i Ziyaret Edin


Eğer bir sanat severseniz, Barok döneminden kalma eski bir saray olan ve şu anda bir sanat müzesine dönüştürülmüş olan Casal Solleric’i kaçırmak istemezsiniz.

Frida Kahlo, Perez-Villalta ve Plessi gibi en iyi modern sanatçılardan bazılarını, mermer sütunlu, asma katlı, süslü demir merdivenli bu güzel tarihi binanın içerisinde bulabilirsiniz.

Bu güzel müzeye girişler ücretsiz, ki bu da Mayorkadayken yapacaklarınız listesinin başına, burayı ziyaret etmeyi koyuyor.


Eski Şehri Ziyaret Edin


Eğer kendinizi Mayorka’nın kültürüne kaptırmak istiyorsanız, arnavut kaldırımlı sokakların, eski kemerli yolların ve güzel meydanların bulunduğu Eski Şehrin sokaklarında bir gezinin.

Bir kaç tane ortaçağdan kalma kiliseye bile rastlayabilirsiniz, ki bunlar geçmişte burasının ne kadar güzel ve zengin olduğunu gözler önüne seriyor. Her bir mahalledeki Aristokrat evlerinin önünden geçerken, antik kapı girişlerindeki küçük detayları fark etmeye çalışın, gerçekten çok güzeller.

Eski Şehir’de bir sürü hediyelik eşya bulabilirsiniz, mesela geleneksel Mayorka sepetleri, herhangi bir fırında bulabileceğiniz buranın ünlü Ensaimadası yada dünyaya ihracatını yaptıkları el yapımı Mayorka incileri.

Alışveriş yapmayı bitirdiğinizde, İspanyolların tapas geleneğinin keyfini çıkarmak için burada bulunan birçok restorandan birine uğrayabilirsiniz.

Başka yerler hakkındaki yazılarımıza ulaşmak için aşağıdaki linkleri kullanabilirsiniz.

Türkiye’de gezilecek en iyi yerler
Avrupa’da gezilecek en iyi yerler
Amerika’da gezilecek en iyi yerler

28 Ekim 2018 Pazar

İskoçya Gezi Rehberi

İskoçya, dünyadaki ender ülkelerden biri olup, aylarca seyahat edebileceğiniz çok çeşitli manzaralar ve aylarca gezseniz de her şeyini göremeyeceğiniz bir ülke.

Kuzeydeki yaylalardan, inişli çıkışlı tepelere, engebeli kıyılara ve göz kamaştırıcı localardan, İngiltere'nin ortaçağ kalelerine ve malikanelere ev sahipliği yapan İskoçya'nın dünyanın en güzel ve tarihsel olarak büyüleyici ülkelerinden biri olduğu kesin.

İskoçya hakkında farklı bir ortaçağ büyüsü var, burada her yaştan ve türden gezginin ilgisini çekebilecek, ister lüks bir deneyim arayanlar olsun yada sırt çantası gezginleri olsun, her bütçeye uygun etkinlikler var.

İskoçya’ya standart tren ve uçak seferleri bulunuyor, bu yüzden ulaşım ve seyahat planlama oldukça kolay.

Eğer seyahatinizi tren ile yapmayı düşünüyorsanız TransPennine Express’i öneriyoruz, bu şirket diğerleri gibi tren biletini rezervasyon için ücret almıyor.


Kuzey İskoçya


İskoçya'nın en muhteşem manzarası için yaz aylarında Ben Nevis'e gitmelisiniz. Tırmanış Ben Macdui gibi etkileyici bir şekilde, Cairngorm Ulusal Park’ında kolayca yapılabilir.

Bu bölge Kuzey İskoçya’nın merkezinde yer alır ve eğer Kuzey İskoçya’yı ziyaret etmediyseniz, İskoçya’yı ziyaret etmiş sayılmazsınız.

İskoçya'nın fotoğraflarının çoğu bu bölgeden geliyor - klanlar, tartan kilimler, viski, gaydalar ve tüm alan, yürüyüşçüler, dağ bisikletçileri ve denizciler için “macera oyun alanı” olarak tanımlanıyor, ancak romantik ve güzel manzara belki daha az enerjik olanları da cezbetmek için yeterli!

İskoçya’nın Ziyaret Edilmesi Gereken Gölleri


Yüzlerce İskoç gölü olmasına rağmen, içlerinden en ünlüsü ve en çok ziyaret edileni Ness Gölü. Buraya İngiltere’nin kuzeyine doğru giderseniz direkt olarak ulaşabilirsiniz.

Loch Ness Canavarının doğduğu yer olan göle gelen misafirler, dünyanın tarif edilmesi en zor canlısı olan “Nessie”’nin ünlü heykelinin fotoğrafını çekebilirler.

Morar Gölü ve Assynt Gölü de Ness Gölü kadar etkileyici göller, ama turist kalabalığından kaçınmanız gerekiyor güzelliklerinin keyfini rahatça çıkarabilmek için. Birleşik Krallığının en yüksek zirvesi olan Ben Nevis zirvesinden bütün gölleri görebilirsiniz.

Gözlerden Uzak Yerler


Gözlerden uzak bir yerlere mi gitmek istiyorsunuz? Direk göllere gitmek yerine, Spey Vadisindeki manzaralı Viski Yolunu tercih edebilirsiniz.

Yol boyunca manzara gerçekten çok güzel ve bu yoldaki tarihleri 19.yüzyıla kadar uzanan viski imalathaneleri (Chivas ve Glenfiddich) hala çalışır durumda. Yolun sonunda Loch Ness’e vararak, canavarı keşfetmenin en iyi yolu gibi gözükse de, alkollü araba kullanmamaya dikkat edin.

Anıtlar ve Şehirler


Edinburgh ve Glasgow gibi dinamik şehirler İskoçya'daki iki ana merkez ve her iki şehire tren ile yolculuk yaparak gelebilir yada şehirden tren ile gidebilirsiniz.

Her ikisi de canlı ve hareketli modern şehirler. Glasgow ve Edinburg 20. yüzyılın başlarında inşa edilmiş mimari ve binalardan oluşuyorlar. Ortaçağ kaleleri, anıtları ve malikaneleri olan iki şehir Arnavut cepheleriyle dünyanın en romantik kenti Paris'in benzerlerinden çok daha romantik iki şehir.

Bölgeye bağlı olarak en dikkat çeken ulusal anıtlar ve kaleler arasında Tantallon Kalesi, Hopetoun Evi, Floors Kalesi, Mellerstain Evi, Traquair Evi, Abbotsfod Evi, Campbell Kalesi, Doune Kalesi, Glamis , Dunottar Kalesi, Balmoral ve tabii ki Edinburgh Kalesi'ni içeren Dee Valley kaleleri bulunuyor.


İskoçya’yı Ne Zaman Ziyaret Etmeli


İskoçya'yı ziyaret etmek için en uygun zaman mı? Yanlış bir zaman yok - İskoçya’nın ana çekicilikleri olan kültür ve tarih mevsimlik şeyler değiller.

İlkbahar ve Sonbahar açık hava etkinlikleri için harika bir zaman ve bu mevsimlerde kırsalın altın ve kahverengi renkleri gerçekten çok güzel. Yaz ve Kış aylarında fantastik festivaller var ve kesinlikle yılbaşını Edinburgh'daki Hogmanay Sokak Festivali'nde kutlamayı bir düşünmelisiniz.

Oda ve Kahvaltı türü konaklama ülke genelinde bulunabiliyor. Bu yüzden ziyaretçiler asla makul bir konaklama bulmakta herhangi bir sorun yaşamıyorlar. Ayrıca hosteller Avrupa'nın en yüksek kaliteli hostelleri ve ülkenin her yerinde bulunuyorlar.

Başka yerler hakkındaki yazılarımıza ulaşmak için aşağıdaki linkleri kullanabilirsiniz.

Türkiye’de gezilecek en iyi yerler
Avrupa’da gezilecek en iyi yerler
Amerika’da gezilecek en iyi yerler

27 Ekim 2018 Cumartesi

Madrid’de Ücretsiz Yapılabilecek En İyi Şeyler

Madrid gibi hem tarih hem de kültür açısından zengin şehirleri ziyaret etmek pahalı olabilir, ama bir turist olarak biz de uçağa atlayıp evimize dönmeden önce bu şehrin kültürünü ve tarihini olabildiğince keşfetmek istiyoruz.

Az bir bütçe ile şehir gezisi planlamak zor olabilir ama küçük bir araştırma ile Madridi tek bir Euro bile harcamadan gezebileceğinizi biliyor muydunuz?

İşte sizler için Madrid’i ücretsizce gezebileceğiniz ve keşfedebileceğiniz bir kaç fikir ve öneri.


Müzeler


Kültür, sanat ve tarih şehri olduğu için, Madrid’in dünyaca ünlü müzelere sahip olduğuna şaşırmamak gerek. Şehir müze ve galerilerle dolu olmasına rağmen, içlerinden özellikle ikisi Reina Sofia Müzesi ve Prado Müzesi öne çıkıyor.

Sene boyunca gerçekleşen kültürel etkinliklerin yanısıra, dünyaca ünlü sanatçılar tarafından yapılan nefes kesici koleksiyonlara kadar, kültüre ve sanata meraklı olan herkes için bir şey bulunuyor. Peki nasıl bedavaya girebilirsiniz? Sadece doğru zamanda gitmelisiniz.

Reina Sofia Müzesi


Reina Sofia Müzesi, İspanya’nın 20. yüzyıl Ulusal Sanat Müzesi. Müze resmi olarak 10 Eylül 1992’de açıldı ve ismini Kraliçe Sofia’dan alıyor. Atocha tren ve metro istasyonlarının yakınında bulunuyor, Sanatın Altın Üçgeni olarak adlandırılan bölgenin güney sonunda.

Müze genel olarak İspanyol Sanatına adanmış. Önemli koleksiyonlar İspanya’nın iki büyük 20.yüzyıl ustası Pablo Picasso ve Salvador Dali’nin koleksiyonlarını içeriyor. Müzenin en ünlü parçası ise kesinlikle Picasso’nun Guernica tablosu.

Ücretsiz giriş zamanları Pazartesi’den Cumartesi’ye, Salı günleri hariç, akşam 7 ile 9 arasında, Pazar günleri ise öğleden sonra 1.30 ve akşam 7 arasında.

Prado Müzesi


Prado Müzesi ana İspanyol Ulusal Sanat Müzesi ve dünyanın en iyi Avrupa sanatı koleksiyonlarına sahip müzelerinden birisi olduğu söylenir. İspanyol Sanatının en iyi koleksiyonları burada sergilenmektedir.

Koleksiyon şuan 8.200 çizim, 7.600 tablo, 4.800 baskı ve 1.000 tane heykele ev sahipliği yapıyor, bunlara ek olarak çok sayıda sanat çalışması ve tarihi belgeye de sahip.

Buraya ücretsiz giriş zamanları ise Pazartesiden Cumartesiye akşam 6-8 arası ve Pazar günleri akşam 5-7 arası. Bu zamanlar müze tarafından değiştirilebilir. Bu yüzden gitmeden önce müzenin sitesinden saatleri kontrol etmenizde fayda var.

Kraliyet Sarayına Gidin


Öğleden sonra saraya giderek kendinizi kraliyet ailesinden hissedin. 2800 odadan fazlasına sahip Madrid Kraliyet Sarayı, tüm Avrupa’nın en büyük sarayı ünvanına sahip.

İspanyol Kraliyet Ailesinin resmi ikametgahı olan saray, bugünlerde sadece devlet yetkilileri tarafından kullanılıyor. VI. Kral Felipe ve Kraliye Ailesi sarayda kalmıyor, bu saray yerine Madrid’in dışındaki mütevazı Zazuela Sarayında kalıyorlar.

Bu nefes kesici bina etrafında bir tur çok güzel ve ücretsiz. Giriş ücreti aslında sadece 10 Euro ancak 18 Mayıs Uluslararası Müze gününde girişler ücretsiz ve eğer Avrupa vatandaşı iseniz, Pazartesiden Perşembeye Ekim-Mart ayları arası akşam 4-6 arasında, Nisan-Eylül ayları arası akşam 6-8 arasında ücretsiz giriş yapabilirsiniz.

mad

Taurino Müzesi


Madrid’in boğa güreşi müzesi olarak da biliniyor Taurino müzesi. Bu tartışmalı spor ve gelenek Madrid’in bir mirası ve bu sporun tarihi keşfetmeye değer. Eğer boğa güreşi izlemek size çekici gelmiyorsa, spora merakınızı gidermek için müzeye giderek, bu sporun tarihi hakkında bilgi alabilirsiniz.

Matador kostümlerinden ünlü tablolara kadar, ince kılıçlara, hunilere, Monteralara (İberyalıların geleneksel kıyafetlerinin üzerine taktıkları şapkalar), makaslara, kamışlara yada matodorların boğaya attıkları ince çubuklara kadar bir çok ilginç nesneyi burada görebilirsiniz.

Müze Patio de Caballos’da bulunuyor ve girişler tabii ki ücretsiz.

Başka yerler hakkındaki yazılarımıza ulaşmak için aşağıdaki linkleri kullanabilirsiniz.

Türkiye’de gezilecek en iyi yerler
Avrupa’da gezilecek en iyi yerler
Amerika’da gezilecek en iyi yerler

Norveç’in En İyi Kuzey Işıklarını İzleme Yerleri

Dünyanın en göz kamaştırıcı doğa olaylarından biri olan Kuzey Işıklarına , az sayıda gezgin şahit olabilir. Aurora Borealis olarak da bilinen bu, doğanın en etkileyici ışık şovu ve neredeyse her gezginin görülmesi gerekenler listesinin başında yer alıyor.

Baya kuzey enlemlerde yer alan kuzey Norveç, bu eşsiz gösteriye tanıklık etmek için ideal bir yer. Birçok insan bunun için özel olarak buraya seyahat ediyor.

“Dünyanın manyetik alanında yüklü parçacıklar ile etkileşime giren güneş rüzgârları tarafından yaratılan ışıklar, kutup gökyüzü boyunca yeşil, kırmızı, sarı ve mor renkli dans eden çizgiler gibi görünür.”

Sizler için kuzey ışıklarını görmek için en şanslı olduğunuz Norveç'teki şehirler ve kasabaları listeledik. Aurora'yı yakalamak için kesin bir yol olmadığını ve herhangi bir garanti olmadığını belirtmemiz gerekiyor. Ancak, özellikle Eylül ayının sonları ile Mart ayı sonları arasında, genellikle gece yarısına yakın bir zamanda bu yerlerden birinde olursanız, görme şansınız çok yüksek.


Lofoten Adaları


Lofoten adaları, Kuzey Kutup Dairesi'nin çok üstünde, Norveç Denizi'nin çalkantılı sularının ortasında bulunuyor. Kuzey ışıkları burada güçlü ve dinamik, eğer şanslıysanız, o ünlü öfkeli fırtınalarından birini bile yakalayabilirsiniz!

Ancak kötü hava şartları sizi caydırmasın. Bu riske değer. Burası görkemli dağlar, derin fiyortlar ve uzun plajlardan oluşan nadir bir vahşi yaşam karakoludur. Denizin ortasından yükselen kar kaplı zirveleri ve gece gökyüzünü dolduran kuzey ışıklarının güzelliğini hiçbir şey geçemez. Burası sıkıcı kar kaplı bir alandan yada çorak ormandan çok daha fazlasına sahip olan bir yer.

Lofoten'in kıyı bölgeleri genellikle kuzey ışıklarını çekmek için en iyi yerlerdir. Flakstadøy ve Vestvågøy plajları, en popüler ve fotojenik konumlardan bazıları.

Svalbard


Kuzeylerde gezmek istiyorsanız, Svalbard gidebileceğiniz en kuzey nokta. Aslında burası dünyanın en kuzeydeki şehri; Arktik Okyanusu'ndaki Grönland'ın yanında, Norveç'in kuzeyinde kalan toprak ve buz parçası diyebiliriz Svalbard için.

Kuzey Işıkları, kasım ayından şubat ayına kadar burada görülebiliyor, ancak kasım ayının ortası ile ocak ayının sonları arasında gezginler ek doğal bir fenomen yaşayabilirler, Kutup Gecesi.

Kutup Gecesi, Svalbard'ın günışığı olmayan üç ayını ifade eder. Bu sürekli ürkütücü mavi alacakaranlık, Kuzey Işıklarını görmek için en iyi şansa sahip olduğunuz anlamına gelir, ancak bu olaylardan sonra ren geyiği, deniz aygırı ve kutup ayıları gibi daha fazla yaban hayatına rastlama şansınız olduğunu unutmayın.

Trondheim


Trondheim bir öğrenci, teknoloji, kültür, bisiklet ve yemek şehridir. Trondheim'de yapılacak bir sürü şeyin arasında, gökyüzünün renk cümbüşünü seyretmesi, listenin başında geliyor.

Şehri terk etmeden de manzaranın tadını çıkarmak mümkün olsa da, şehirden uzaklaştıkça Kuzey Işıklarını görme şansınız artıyor. Kuzey Işıkları parlak olsa bile, en az miktarda ışık kirliliği için şehir sınırları dışına çıkmak en iyisi. Binalardan ve yollardan gelen ışık kirliliği, seyir deneyimini bozabilir, bu nedenle seyretme alanlarını ışık kaynaklarından uzak bir yerde bulmaya çalışın.

Alta


Her tarafı dağlarla çevrili Alta, Norveç'in sahil kasabalarının çoğundan hava durumuna karşı daha çok korunmaktadır. Bu özellik şehrin kuzey enleminde bulunması ile birleştiğinde, burayı kuzey ışıklarının izlenebileceği mükemmel bir yer haline getiriyor.

Alta, Finnmark'ın en büyük şehri. Dünyanın ilk Kuzey Işık Gözlemevi ondokuzuncu yüzyılın sonunda burada inşa edildi ve o zamandan beri Alta, “Kuzey Işıkları Kasabası”  lakabını kazanmıştır.


Tromso


Tromso, Kuzey kutup bölgesinin başkenti ve Kuzey Kutup Dairesi'nin 217 mil kuzeyinde yer alan bölge, kuzey ışıklarını gözlemlemek için dünyanın en iyi yerlerinden birisi.

Tromso Kuzey Norveç'teki en büyük şehir ve hem safariler için hemde geceleri kuzey ışığı kampını ziyaretler için merkez görevi görüyor. Buradaki diğer popüler aktiviteler arasında, köpek kızağı, kar arabası ve ren geyiği kızakları sayılabilir ve bunların hepsi kuzey ışıklarının altında zaman geçirmenin en iyi yollarından bazıları.

Başka yerler hakkındaki yazılarımıza ulaşmak için aşağıdaki linkleri kullanabilirsiniz.

Türkiye’de gezilecek en iyi yerler
Avrupa’da gezilecek en iyi yerler
Amerika’da gezilecek en iyi yerler

Norveç’te Yapılacak En İyi Şeyler

İskandinavya'nın kuzey Avrupa bölgesinde, İsveç ile 2.000 km'lik bir sınırı paylaşan Norveç, güzel bir Kuzey ülkesidir ve son yıllarda inanılmaz güzelliği kulaktan kulağa yayılmaya başladı.

Dünyanın en çarpıcıları arasında yer alan destansı manzaralar ile çevrili bir ülke düşünün, sadece fiyortların saf güzelliği bile buraya gelmek için yeterli bir sebep.

Bu büyülü yer hakkında söylentiler çok fazla, peki buraya gelen gezginler aslında ne yapabilirler? Bölgesinin% 98'inde yaşam bulunmasa ve yaşamak imkânsız olsa da, buraya seyahat etmeyi seçenler için macera dolu sınırsız seçenekler bulunuyor. İşte sizler için seçtiğimiz Norveç’te yapılacak en iyi şeyler.


1.000 Metre Yükseklikte Çadırda Uyuyun


Norveç'te dağ yürüyüşü yapanlar, dağ tepeleri boyunca kamp yapmanın manzaranın keyfini çıkarmak için popüler bir yol olduğunu görebilirler. Neden olmasın? Görkemli fiyortlara ve temiz havaya uyanmaktan daha iyi ne olabilir?

Norveç genelinde 800 civarında kamp alanı var, ancak tamamiyle özgür olmak istiyorsanız hiçbir şey vahşi doğada kamp yapmak kadar özgür hissettirmez. Eğer vahşi doğayla yüzleşecek kadar cesur olursanız, dünyanın en pahalı ülkesi olarak tanımlanmış olan yerde çadırda ücretsiz kalarak konaklama imkanından kurtulabilirsiniz.

1000 metre yükseklikte uyumak ilginizi çektiyse, Norveç’e geldiğiniz kamp seçeneğini kesinlikle değerlendirin.

Kuzey Işıklarını Seyredin


Dünyanın en göz kamaştırıcı doğa fenomenlerinden biri olan Kuzey Işıklarını seyretmek, Norveç'te yapılacak en önemli şeylerden birisi.

Baya kuzey enlemlerde yer alan kuzey Norveç, bu eşsiz gösteriye tanıklık etmek için ideal bir yer. Birçok insan bunun için özel olarak buraya seyahat ediyor ve manzaranın tadını çıkarmanın en iyi yollarından birisi de arabanın üzerine yatarak ışıkların dansını seyretmek.

“Dünyanın manyetik alanında yüklü parçacıklar ile etkileşime giren güneş rüzgârları tarafından yaratılan ışıklar, kutup gökyüzü boyunca yeşil, kırmızı, sarı ve mor renkli dans eden çizgiler gibi görünür.”

Dünyanın En Uzun Fiyortlarından Birinde Kano Yapın


Norveç, dünyanın en uzun ve en derin fiyortlarından birine ev sahipliği yapmaktadır (Grönland'daki Scoresby Sund'den sonra ikinci). Sognefjord, 204 km'lik iç bölgelerin tamamını kapsar ve ülkenin en vahşi ve en güzel manzaralarını içerir.

Fiyort çevresinde, restoranlar, hediyelik eşya dükkanları ve daha maceraperestler için, kano kiralayabileceğiniz çok sayıda yer bulabilirsiniz. Birkaç saat kano kiralayabilir ya da 1-2 günlüğüne turlar için rezervasyon yaptırabilirsiniz. Büyük dağ ve şelalelerin arasından geçeceksiniz ve suya atlayıp yüzmemek çok zor olacak.

Çevredeki doğal güzelliğin ihtişamı ve büyüklüğüyle karşısında bir karınca gibi hissediyorsunuz. Fiyortlarda kayak yapmak bir şart, Norveç'ten yapmadan ayrılmamalısınız.

Küçük Balıkçı Kasabalarında Deniz Ürünleri Deneyin


Aktif dinlenmekten hoşlanmıyorsanız, bunun yerine manzaralı bir eski balıkçı kasabasında dinlenmek istiyorsanız, Norveç'teki balıkçı kasabalarını ziyaret etmelisiniz.

Yaklaşık 300.000 nüfusu ile Norveç'teki ikinci büyük şehir olan Bergen'i ziyaret ettiğinizde bile, küçük bir köyde olduğu kadar rahat hissediyorsunuz. Kalabalık bir metropol şehir değil; Burada acele etmenize gerek yok, sadece rahatlayın ve limanın yakınındaki bazı deniz ürünlerini deneyin.

Bergen'de, kendi başınıza yemek pişirmek için balık satın almak için balık pazarına gidin ya da deniz ürünlerinin geleneksel Norveç tarifleri kullanılarak pişirildiği yakındaki tezgahlara uğrayın. Yazımızdan zaman geçirmek için başka bir güzel ve rahat Norveç şehri seçebilirsiniz.


Şelaleler Vadisinde Dağ Yürüyüşü Yapın


Norveç'teki çok sayıda dağ nedeniyle, dağ yürüyüşü seçenekleri sınırsız. Ancak, iyi bilinen turistik yerlere gitmek yerine, Şelaleler Vadisi'ne gitmenizi tavsiye ediyoruz.

Bu resmi bir isim değil, turistler tarafından verilmiş bir isim. Ziyaret ettiğinizde nedenini öğreneceksiniz. Resmi adı Husedalen Vadisi'dir ve Hardangevidda Ulusal Parkı'nda yer almaktadır.

Yürüyüş oldukça zor, ama yol boyunca gördükleriniz gerçekten buna değer. Sadece kırmızı “T” işaretleri boyunca devam etmeye çalışın. Dağların tepesinden gelen çok sayıda şelale göreceksiniz. Harika bir manzara!

Başka yerler hakkındaki yazılarımıza ulaşmak için aşağıdaki linkleri kullanabilirsiniz.

Türkiye’de gezilecek en iyi yerler
Avrupa’da gezilecek en iyi yerler
Amerika’da gezilecek en iyi yerler

25 Ekim 2018 Perşembe

Malta Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

"AB’deki En Küçük Ülke" unvanı kafanızı karıştırmasın. Malta, keşfedilmeye hazır bir güneş, tarih ve muhteşem doğal manzaralar ülkesidir.

Akdeniz'in kalbinde yer alan bir ada ülkesi olan Malta, küçük de olsa içerisinde çok şey olan bir ülkedir. Burada bir tatil tarih öncesi tapınakları, Akdeniz'in en güzel plajlarından bazılarını, inanılmaz tüplü dalış noktalarını ve leziz bir yiyecek kültürünü keşfetmek demek.

Malta’da turistlerin çoğu daha önce buraya gelmiş turistlerdir, zaten bu inanılmaz tatil cennetine ilk defa gelen ziyaretçiler genelde evlerine bir daha gelme planı yaparak dönerler.

Ancak Malta’yı ilk kez ziyaret ediyorsanız çok işinize yarayacak bir liste hazırladık sizler için. İşte Malta hakkında bilmeniz gereken her şey.


Ulaşım


Küçük bir ülke olduğu için, bir yerden diğerine gitmenin hızlı bir şekilde gerçekleştiğini düşünebilirsiniz. Bu her zaman böyle olmasa da ve çok sayıdaki ziyaretçiler Malta'nın yollarını çok sıkışık hale getiriyor.

Malta, AB'nin en yoğun nüfuslu ülkesidir ve tatilinizin büyük bir kısmını trafikte geçirmek istemiyorsanız, yoğun saatlerde dışarı çıkmaktan kaçının ve ne zaman deniz üzerinden seyahat fırsatı karşınıza çıkarsa, kaçırmayın deniz yolunu seçin.

Sliema'yı başkent Valetta'ya bağlayan ve Valetta'dan Üç Şehir'e giden diğer hatların yanı sıra komşu adalarına olağanüstü yolculuklar sunan heyecan verici feribot seferleri de bulunuyor.

Büyüleyici Bir Tarih


Malta'yı ziyaret eden turistlerin çoğu deniz ve güneş için burayı seçer, ancak eğer plajın ötesine geçerseniz, zengin bir tarihi keşfedebilirsiniz.

Mısır'daki piramitlerden daha yaşlı tapınaklar adaların her yerinde bulunabilir. Ayrıca Roma harabeleri, çok etkileyici kiliseler ve çoğunlukla Malta Şövalyeleri tarafından yaptırılan tahkimatlara hayran kalacaksınız.

Yaklaşık 6000 yıl öncesine dayanan Malta'nın şaşırtıcı megalitik tapınakları, Avrupa'nın en eski serbestçe duran taş binaları ve dünyanın en eski taş binalarından bazılarıdır.

Uzun süredir ayakta kalabilmeleri, onları yapanların beceri ve ustalığının bir kanıtıdır, ancak trajedileri, UNESCO Dünya Mirası statüsü verilmesine rağmen çok az bilinir. Malta'ya gelen pek çok ziyaretçi, onlara sadece kaza sonucu denk gelir.

Ġgantija


Malta’nın tapınak inşa döneminin ortalarında inşa edilmiş olan Ġgantija kompleksi hiç şüphesiz ki içlerinde en göz alıcı olan tapınaktır.

Adının “dev” gibi bir anlama sahip olduğunu ve aynı kökten geldiğini düşünebilirsiniz, çünkü daha sonra yerleşenler sadece devlerin bu yeri inşa edebileceğine çünkü 50 tonu aşan megalitleri insanların hareket ettiremeyeceğini düşünmüşler.

Alana zarar vermemek için yolları takip edin ve şöminelerden mobilyaya kadar çok şey görebilirsiniz. Tapınakların nasıl kullanıldığı hakkında daha fazla bilgi edinmek için Gozo Arkeoloji Müzesini ziyaret edebilirsiniz.


Valetta Rönesansı Yaşıyor


Tatillerini Malta’da geçirmeye karar veren çoğu ziyaretçi otellerde kalmayı tercih etse de, başkent Valetta çok ilgi çekici ve farklı etkinlikler sunuyor ziyaretçilerine.

Malta'nın başkenti, olağanüstü evrensel değeri dolayısıyla UNESCO Dünya Mirası Alanı olarak seçilmiştir. 16. yüzyıldan kalma müzeleri, sarayları ve kiliseleri bulabileceğiniz Valetta, dünyanın en yoğun tarihi alanlardan biri olarak kabul edilir.

St. Johns Katedralini, Lascaris Savaş Odalarını ve muhteşem deniz manzarasını kesinlikle görmelisiniz. Ayrıca 2018’de Avrupa Kültür Başkenti seçilen Valetta’nın sokakları, alışveriş fırsatları, çekici mekanlar ve birçok mağaza ile doludur.

Valetta’nın barok ve askeri mimarisi mükemmel bir karışım ortaya çıkarıyor. 19. yüzyılda gerçekleştirilen bazı yeniden yapılandırma projelerine ve II. Dünya Savaşı sırasında aldığı ciddi hasara rağmen, orijinal anıtların ve çevresindeki kentsel dokunun büyük bir kısmı bozulmadan korunmuş veya dikkatlice restore edilmiş. Bu gerçekten takdir edilmesi gereken bir şey.

Başka yerler hakkındaki yazılarımıza ulaşmak için aşağıdaki linkleri kullanabilirsiniz.

Türkiye’de gezilecek en iyi yerler
Avrupa’da gezilecek en iyi yerler
Amerika’da gezilecek en iyi yerler

21 Ekim 2018 Pazar

Avrupa’nın En İyi Dağ Yürüyüşü Rotaları

Avrupa birbirinden çok farklı yeryüzü şekilleri ve nefes kesici manzaraları ile, macera severlere unutulmaz dağ yürüyüşleri sunuyor. İşte sizin için seçtiğimiz Avrupa’nın en iyi dağ yürüyüşü rotaları.

İskoçya Batı Highland Yolu


Batı Highland Yolu, Avrupa’nın en bilinen ve en iyi dağ yürüyüşü rotalarından birisi. Birleşik Krallık'taki en güzel manzaraları bu yolda bir arada görebilirsiniz. Yaklaşık 155 km’lik bu yol Milngavie’den başlıyor ve Ben Nevis yakınlarındaki Fort William kasabasına kadar çıkıyor. Yürüyüş yolu oldukça geniş olan rotada, birazcık yoldan çıkarak Birleşik Krallık'ın en yüksek dağı olan Ben Nevis’e de tırmanabilirsiniz. Bazı noktalar dik olsa da, Batı Highland Yolu neredeyse herkes tarafından yapılabilecek, basit bir dağ yürüyüşü.


Güney Batı Sahil Yolu


Güney Batı Sahil Yolu, İngiltere’nin güney batı kıyıları etrafındaki 1000 km’lik bir yol. Eskiden kaçakçılığı engellemek için sahil güvenlik tarafından kullanılan yol, şu an İngiltere’nin en iyi yürüyüş rotalarından birisi. Sahil yolu oldukça geniş, belirgin ve kolay bir yol, en güzel özelliği ise güneybatı kıyılarının göz alıcı sahilleri. Minehead, Somerset’ten başlayan yol, Dorset, Poole’de son buluyor. Baştan sona yürümek istemezseniz, istediğiniz bir yerinden başlayarak, istediğiniz tarafa doğru yürüyebilirsiniz.

İsveç, Kungsleden


440 km’lik uzunluğa sahip Kungsleden yolunu herkes bitirmese de, İsveç’in en bilinen yürüyüş yolu burası. Genelde yaz aylarında yürüyüş için tercih edilse de, kışları da yolun bazı kısımlarında kayak yaparak ilerleyebilirsiniz. Dağlarla çevrili doğal vadinin içinden, dağlar ile çevrili, ayı, altın kartal ve vaşak gibi vahşi yaşama ev sahipliği yapan doğada yürümek inanılmaz bir deneyim kesinlikle. Yolun kuzey tarafı İsveç Lapland, Avrupa’nın en nefes kesici manzaralarından birisine sahip.


Slovenya Dağ Yolu


Slovenya dağ yürüyüşü dendiğinde akla ilk gelen ülkelerden olmasa da, kesinlikle müthiş rotaları ile Avrupa’nın en iyileri arasında. Slovenya Dağ Yolu ülkenin en yüksek zirvesi olan Triglav dağına bağlanıyor ve 500 km’lik uzunluğu ile Slovenya’nın diğer yüksek dağları ve manzaralarını görmenizi sağlıyor. Avrupa’nın en eski dağ yürüyüş yolu olması da cabası. Daha ne beklenebilir ki bir dağ yürüyüşünden.

İtalya, Cinque Terre, Mavi Yol


The Cinque Terre’s Sentiero Azzuro (Mavi Yol) listemizde yer alan en kısa yol, ancak güzel yollardan da birisi. Cinque Terre kıyısı boyunca dört tane ayrı yürüyüş yolu bulunuyor. Bunların hepsini 8 saatte durmadan bitirebilirsiniz. Ama İtalya’nın en güzel kasabalarına, en güzel yemeklerine sahip Cinque Terre’de biraz durup bunların keyfini çıkarmanız gerekiyor. Ancak maalesef birkaç sene önceki selden ötürü yolun bazı kısımları kapalı olabilir. Yürüyüşe başlamadan önce kontrol etmenizde fayda var.


Corsica GR20


Corsica GR20 Avrupa’yı sırt çantanız ile gezmeyi düşünüyorsanız ve kendinize güveniyorsanız tercih etmeniz gereken, Avrupa’nın en zor dağ yürüyüş rotası. Sürekli inişli, çıkışlı yapısı, dik ve kayalık yolları ile gerçekten zorlayıcı bir rotaya sahip. Corsica tam ortasından geçen yola, eğer gerçekten fit olduğunuza inanıyorsanız cesaret etmelisiniz. Eğer bitirmeyi başarabilirseniz, Avrupa’nın en zor ve en güzel yürüyüşlerinden birisini bitirmenin keyfini yaşarsınız.

İtalya, Amalfi, II Sentiero Degli Dei


Praiano’dan başlayan Sentiero degli Dei, Nocelle biten kısa bir yürüyüş yolu. Yolun ismi Türkçe'ye çevrildiğinde “Tanrıların Yolu” anlamına geliyor. Bu ismi muhteşem manzarası ve nefes kesici yüksekliğinden alıyor. Yol genellikle aşağı doğru eğimli ve Amalfi Kıyısının müthiş manzaralarını sunuyor yürüyenlere.

Avrupa'daki sayısız dağ yürüyüşü rotalarından sizler için seçtiğimiz ilk rotalar bunlardı. Avrupa'daki daha bir çok dağ yürüyüşü yapabileceğiniz rotalar için yazımızın devamına buradan ulaşabilirsiniz.



Tayland’da Gidilmesi Gereken Yerler

Asya’nın en popüler turist yerlerinden birisi olan Tayland, hayat dolu doğası ve sokaklarıyla ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor.

Tuk-tuklar ve motorlarla dolu caddelerinde, insanlarla omuz omuza yürüyüp, baharatlı yemeklerinin tadına bakıp, kartpostal gibi sahillerinde güneşlenebileceğiniz rüya gibi bir tatil Tayland’da sizi bekliyor.

Bütün bu güzelliklerin yanı sıra nefes kesici manzaraları, Budist tapınakları, antik kalıntıları ve muhteşem sahil kenarlarını da eklersek, Tayland’ın neden bu kadar turistler tarafından tercih edildiğini anlamak zor değil.

Bu kadar seçeneğin arasında nereden başlayacağınızı bilmiyorsanız, işte sizin için seçtiğimiz Tayland’da gidilmesi gereken yerler listemiz.


Phuket


30’dan fazla sahili bulunan Phuket, Tayland’ın en büyük adası. Phuket sahilleri, kültürü, dalış imkanları, muhteşem yemekleri ve kutsal alanları ile çok farklı deneyimler sunuyor.

Tabi ki en çekici özellikleri güneyde ve batıda bulunan bembeyaz sahilleri ve masmavi denizi. Otel açısından da bir o kadar zengin olan Phuket’de çok iyi spa merkezleri de bulunuyor.

Patong Sahili, Kata, Karon ve Kamala en popüler ve bilindik sahilleri Phuket’in. Ancak daha az kalabalık olan huzurlu bir yer arıyorsanız, kuzeydeki sahillere giderek sessiz sahilde romantik anlar yaşayabilirsiniz.

Oldukça zengin ve lezzetli olan Phuket mutfağının da tadına bakmadan, hatta yemeklerin nasıl yapıldığını öğrenmeden buradan ayrılırsanız pişman olursunuz.


Bangkok


Eğer yemek yemeyi seviyorsanız, Bangkok tam olarak aradığınız yemek cenneti olabilir. Daha önce hiçbir yerde görmediğiniz sokak lezzetlerini keşfetme fırsatı bulacağınız sokakların her köşesinde ufak bir restoran, sokak satıcısı bulabilirsiniz. Bütün sokakları saran yemek kokusu sizi sürekli acıktıracak. Bangkok’daki yemekleri yemeden Thai yemeklerini yemiş sayılmazsınız.

Ancak tabii ki Bangkok’ta sadece karnınızı doyuracak lezzetli yemekler yok. Arada dil problemi olsa da, neredeyse herkes neşeli Thai insanıyla anlaşabilir. Hiç ciddi olamayan Thai insanı gülmeye ve eğlenmeye yer arayan bir toplum.

Bangkok’ta tabi ki görülecek bir sürü yer de bulunuyor. Tapınaklar, kalabalık pazarlar, Çin Mahallesinin hareketli sokakları bunlardan sadece birkaçı.

Chiang Mai


Tayland’ın kuzeyinde bulunan bu sakin şehir, Bangkok’un daha sessiz olanı olabilir. Tayland’daki ikinci en büyük şehir olan Chiang Mai, sıcakkanlı insanlarıyla sizi evinizde hissettirecek.

Oldukça sessiz ve sakin yapısı, yapacak etkinliklerin az olduğu anlamına gelmiyor. Geniş ve renkli pazarları keşfedebilir, süslü Budist tapınaklarını ziyaret edebilirsiniz. Bu arada Chiang Mai’de 300’den fazla tapınak bulunuyor.

Chiang Mai'de kuzey Thai mutfağını keşfedebileceğiniz lezzetli restoranlar ve sokak satıcıları da bulunuyor. Kuzey Thai mutfağı, güneydeki mutfaktan oldukça farklı lezzetler sunuyor.

Railay


Eğer adrenalin ve heyecan arayan, tırmanmayı da seven birisi iseniz, Railay tam size göre bir yer. Andaman denizinin kenarında bulunan Railay’da müthiş manzaraya sahip tırmanış rotaları bulunuyor. Sadece tekne ile ulaşımın bulunduğu Railay’a Ao Nang’dan gelebilirsiniz.

Railay’de tüple yada şnorkelle dalış yaparak, su altı yaşamını da keşfedebilirsiniz. Burada, dalış yapmayı bilmeyenler için dalış kursu da bulunuyor. Eğer tırmanış yada dalış fikri sizi cezbetmedi ise, kayak kiralayarak turkuaz sularda açılıp, etraftaki adaları keşfedebilirsiniz.

Eğer tırmanmak size göre değilse üzülmeyin. Railay gün batımını seyredebileceğiniz efsane barları, güzel sahilleri ile oldukça rahatlatıcı bir atmosfere sahip. Sizi asla yüzüstü bırakmayacak bir şehir.

Tayland’da görülmesi gereken yerlerin kısa bir listesini yaptığımız yazımızı umarım beğenmişsinizdir. Bangkok ile ilgili detaylı bilgiye ve Asya’da bulunan diğer güzel tatil rotalarına aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.

Bangkok en iyi yerler

Chiang Mai en iyi yerler

Ölmeden Önce Görmeniz Gereken Şehirler

Dünya mucizelerle dolu, bu mucizeleri görmek ve keşfetmek istiyorsanız, işte sizin için seçtiğimiz her gezginin gidip görmesi gereken şehirler listemiz.

Viyana


Avusturya’nın başkenti olan Viyana, ülkenin doğusunda yer alıyor. Avrupa’da barok sanatı ve mimarisi, müzikal ve entelektüel mirası ile bilinen Viyana’da yaklaşık 2 milyon kişi yaşıyor. Viyana’nın en popüler görülmesi gereken yerleri Schonbrunn Sarayı, St. Stephen Katedrali ve bir saray kompleksi olan Hofburg.


Paris


Kültürü, sanatı, mutfağı ve modası ile ünlü Fransa’nın başkenti Paris, ülkenin kuzeyinde bulunuyor. “Aşk Şehri” olarak bilinen Paris’in her türlü misafiri için sunacağı bir şey var. Tabii ki Paris’in en bilinen turistik yeri Eyfel Kulesi, sonrasında Louvre Müzesi ve Arc de Triomphe. Lüks otellerde konaklayarak, Avrupa’nın en gösterişli şehirlerinden birinin keyfini çıkarın.

Roma


İtalya'nın başkenti Roma, ülkenin batısında bulunuyor. Mimari, sanat ve tarihi kalıntılarla dolu Roma, moda evleri ve tasarımcı butikleri ile bütün dünyada tanınıyor. Eğer kültürlenmek istiyorsanız Vatikan'a, tarih görmek istiyorsanız Kolezyuma ve dilek dileyecekseniz Trevi Çeşmesi'ne gidebilirsiniz.

Londra


İngiltere’nin başkenti olan Londra, ülkenin güneydoğusunda bulunuyor ve kesinlikle ölmeden önce görmeniz gereken bir şehir. Roma zamanına kadar uzanan tarihi ile Londra, kraliyet ailesi de dahil olmak üzere 9 milyonluk bir popülasyona sahip. Big Ben, London Eye ve Buckingham Sarayı gibi dünyanın en ünlü turist atraksiyonlarından bazıları burada bulunuyor. Ayrıca Londra’nın sokak sanatları da dünyaca ünlü.

Floransa


Floransa, İtalya’nın bir bölgesi olan Toscana’nın başkenti ve ülkenin batısında bulunuyor. Floransa Rönesans dönemi sanati ve mimarisi ile ünlü. Dünyaca ünlü Floransa Katedrali ve Palazzo Vecchio, Uffizi Galerisi buranın kesinlikle görülmesi gereken diğer turistik noktaları.


Venedik


İtalya’nın Veneto bölgesinin başkenti olan Venedik, ülkenin kuzeyinde yer alıyor ve Adriyatik Denizi'nde bulunan 100 küçük adanın üzerine kurulu. Rönesans ve Gotik mimari ile dolu olan Venedikte yol bulmak çok zor. Genelde kanalların içinden botlar ve gondollar ile ulaşım sağlanıyor. Venedik’in görülmesi gereken yerleri ise, Piazza San Marc, Saint Marc Bazilikası ve Rialto Köprüsü. Kesinlikle büyüleyici bir şehir.

Oxford


Dünyanın en prestijli üniversitelerinden birisine sahip olan Oxford, Birleşik Krallık'ın en ünlü şehirlerinden birisi. 11. yüzyıla kadar dayanan tarihi ile eski mimari, etkileyici manzara ve lezzetli yemeklerle dolu bir şehir. Doğal Tarih Müzesi, Oxford Botanik Bahçesi ve tabi ki Oxford Üniversitesi buranın görülmesi gereken yerleri.

Rio de Janeiro


Brezilya’nın başkenti olmasa da, Rio de Janeiro kültürü, tarzı ve eğlencesi ile en güzel şehirlerinden birisi. Bu canlı ve hareketli şehir, mimarisi, dağ zirvelerindeki ormanları ve altın kumlu sahilleri ile ünlü. Rio’nun en iyi yerlerinden birkaç tanesi; İsa Heykeli, Copcabana ve Şeker Tepesi.


Havana


Küba’nın başkenti Havana, 16. yüzyıl İspanyol koloni mimarisi ile göz alıcı bir şehir. Müzik, dans, klasik amerikan arabaları, lezzetli yemek ve kokteyller ile dolu bir şehir Havana. Devrim Müzesi, Morro Kalesi ve Eski Havana buranın görülmesi gereken yerlerinden birkaç tanesi. Dünyada bir eşi daha bulunmayan Havana, kesinlikle ölmeden önce görmeniz gereken yerler listenizde bulunmalı.

Amsterdam


Amsterdam Hollanda’nın başkenti. Sanatsal kalıntıları, kanalları ve bisiklet ulaşımı ile ünlü bir şehir. Amsterdam’da bisikleti ile tur atmak herkesin ölmeden önce yapması gereken bir şey. Bütün şehir tarih ve kültür dolu. Amsterdam’ın görülmesi gereken yerlerinden bazıları; Van Gogh Müzesi, Anne Frank Evi ve Rijks Müzesi. Avrupa'nın diğer başkentlerine oranla küçük bir şehir olmasına rağmen, Amsterdam’da yapacak ve görecek birçok şey bulunuyor. Ölmeden önce görmeniz gereken yerler listemize girmeyi kesinlikle hak ediyor.

Sri Lanka’da Gidilmesi Gereken Yerler

Marco Polo tarafından “Dünyanın en güzel adası” olarak adlandırılmış Sri Lanka, dünyanın uluslararası turizm merkezi haline son yıllarda gelmiş bir ülke.

Ülkedeki iç savaş yüzünden bölünmüş ve parçalanmış olan ülke, bu sebeple pek de turist noktası değildi. Neyse ki iç savaş sonrasında turistler, artık bu Asya’nın değerli adasının doğal güzelliklerini keşfedebiliyorlar.

Sri Lanka tarihi, kültürü ve geniş doğal çevresi ile aklınızı başınızdan alacak ve asla unutamayacağınız deneyimler yaşatacak size. İşte bu güzel ada ülkesini keşfedebilmeniz için Sri Lanka’da gidilmesi gereken yerler.


Colombo


Genellikle Sri Lanka’ya varış ve ayrılış yeri olan Colombo, diğer yerleri hemen görebilmek için atlanılmaması gereken bir yer.

Tarihi dokusu ve kozmopolitan tarzı ile oldukça çekici olan şehirde, bir çok modern restoran, mağaza ve galeri bulunuyor. Bunların yanı sıra antik tapınaklar ve büyüleyici mimari yapılar da Colombo’da görmeniz gereken şeylerden sadece bazıları.

Eğer gittiğiniz yerlerin kültürlerini öğrenmeyi seviyorsanız, Colombo Ulusal Müzesi’nde bulunan tarihi eserler ve tarihi sanat eserleri ile Sri Lanka kültürünü keşfedebilirsiniz. Gangarama Vihara Tapınağı ise taş oymaları ve detaylı pirinç işçiliği ile görülmesi gereken bir tapınak.

Partilemeyi sevenler de sabahın ilk ışıklarına kadar devam eden partilerde eğlenebilir. Şehri iyice gezdikten sonra bu partiler için de enerjinizi saklayın.

Kandy


Yeşil tepeler ve dağlarla çevrili Kandy, sizi gerçeklikten uzaklaştıracak. Serin havası, Sri Lanka’nın yapış yapış ve boğucu havasından sonra adeta bir cennet gibi hissettirecek. Bu temiz havaya sahip olmasının sebebi, Kandy’nin yüksek rakımlı olması.

Sri Lanka’nın kültür başkenti olarak da bilinen Kandy, ülkenin en fazla tarihi tapınağı ve kutsal alanı bulunan yeri. Şehrin hemen dışında İngiliz Koloni döneminden kalma Thomas Hill’deki büyük çay tarlalarını da ziyaret etmelisiniz.

Sigiriya


Sigiriya tam bir doğa harikası ve kesinlikle görmeniz gereken bir yer. Yeşil bitki örtüsünün içinden bir anda yükselen bir kayalık tepe olan Sigiriya, düz olan tepesinde antik bir medeniyetin kalıntılarını barındırıyor.

Sigiriya’nın asıl güzelliğini görebilmek için dik duvarlarında bulunan oldukça dik merdivenlerden çıkarak tepeye ulaşmalısınız. Tepeye çıkan yolda bir kaç tane olağanüstü fresk ve kayaya oyulmuş iri aslan pençeleri göreceksiniz. Çevresinde ki su bahçeleri, mağara tapınakları, nilüfer çiçekleri ile kaplı göletlerden oluşan doğayla, Sri Lanka’nın tam anlamıyla “Rock-Star” ı Sigiriya.


Galle


Galle UNESCO Dünya Mirası Alanı seçilmiş, inanılmaz güzel bir eski ticaret limanı bulunan bir şehir. Hollanda koloni binaları, antik cami ve kiliselerin, büyük malikanelerin ve müzelerin bulunduğu şehri, yürüyerek keşfetmek çok keyifli.

1663’ün başlarında Hollandalılar tarafından inşa edilen, şehrin merkezinde bulunan Galle kalesinin 3 tarafı denizlerle çevrili.  Asya’nın kalan son deniz kalesi, aradığınız huzurlu deniz manzarasını size sunuyor. Ağırlıklı olarak turizm için kullanılsa da, kalenin içerisinde mahkemeler, okullar ve ofisler de bulunuyor.

Galle Uluslararası Stadyumuna ve Meryem Ana Katedraline uğramayı da unutmayın.

Çoğu gezginin aklını başından alan Galle, Sri Lanka’nın güneyinde bulunan bir mücevher adeta.

Kaliforniya’nın En İyi Sahilleri

Kaliforniya Amerika’nın en iyi sahillerine sahip eyaleti. Çeşitli vahşi yaşamı, atmosferi ve her bir eşsiz kıyı bölgesi ile, her açıdan eşsiz bir eyalet.

Yerli yada turist olun, bu deniz kenarı cennetinde size göre bir macera bulabilirsiniz. Sizler için Batı Kıyısındaki en güzel sahillerden bir kaçını listeledik. Umarız “Altın Eyaleti” ziyaret ederken sizlere yardımcı olabiliriz.


Half Moon Körfezi


San Francisco’nun bir saat güneyinde bulunan Half Moon Körfezi, birçok doğal güzelliğe sahip çekici ve huzurlu bir kasaba. Half Moon Körfezi Sahili ise kesinlikle görmeniz gereken en iyi sahillerden. Burayı ziyaret etmek için hiç çaba sarf etmenize de gerek yok. Buradaki turlar ile büyüleyici manzaranın keyfini zahmetsiz bir şekilde çıkarabilirsiniz.

Bu sahil kamp ve sörf içinde çok ideal bir yer, eğer böyle aktiviteler ile ilgileniyorsanız. Mavericks sahili ise diğer bir güzel sahil. Burada sörf yaparak dalgaları yakalayabilir yada kıyıda kalmak isterseniz gün batımını seyredebilirsiniz. Eğer sörf yapmayı bilmiyorsanız, burada sörf dersi bile alabilirsiniz.

Özellikle aileniz ile seyahat ediyorsanız, Okyanuz Gri Balinası’nı izleme turunu kesinlikle kaçırmamalısınız. Bu eğitici tur size yıllarca hatırlayacağınız inanılmaz fotoğraf ve anılar bırakacak.

Julia Pfeiffer Burns Parkı


Tüm Big Sur bölgesini bir hafta sonunda görmek mümkün olmasa da, yanlış bir ulusal parka yada sahile gitmeniz imkansız. Eğer kısa bir vaktiniz varsa, bizim önerimiz Julia Pfeiffer Burns Ulusal Parkını ziyaret etmelisiniz.

Denizin arkasından batan güneşi izlemek bile burayı ziyaret etmek için yeterli bir sebep. Bölgede çok tanınan bir öncünün adının verildiği bu yerel cennet, ziyaretçilerin dağ yürüyüşü yapabileceği ve Big Sur’un güzelliklerinin tadını çıkarabileceği bir yer.

Buraya gelmişken, etkileyici McWay Şelalesini görmeden ayrılmayın. Şelaleyi sahilden çok kısa bir mesafe yürüyerek görebilirsiniz ve buradaki seyir tepesinden büyüleyici şelale ile birlikte unutulmaz okyanus manzarasını birlikte görebilirsiniz. Bu ulusal park büyüleyici manzarası ve inanılmaz vahşi doğası ile görmeniz gereken en iyi yerlerden.


Pismo Sahili


Big Sur’un hemen güneyinde bulunan Pismo Sahili şehirden kaçmak isteyenler için ideal bir yer. Pasifik okyanusun güzel manzarasının yanı sıra, Pismo sahili birçok şarap mahzenine, parka su sporu alanına ev sahipliği yapıyor.

Kasabanın en eşsiz turist noktalarından birisi kesinlikle Hükümdar Kelebek Korusu. Burada ekimin sonlarından şubatın sonlarına kadar parkta yüzlerce kelebeği görmek mümkün. Kelebeklerin yanı sıra, etkileyici kum tepeleri bir çok farklı vahşi yaşama ve bitkiye ev sahipliği yapıyor. Audubon bülbülü, kırmızı kuyruklu şahin gibi bir çok nadir hayvanı burada görebilirsiniz.

Özellikle motor yada ATV kiralama şansınız olursa, bu inanılmaz kum tepelerinin hepsini gezebilirsiniz. Margo Dodd Parkı da gün batımını yada dalgaları izleyebileceğiniz diğer bir güzel yer. Eğer hava sıcaksa, parkın kenarında bulunan çadırların gölgesinde dinlenebilirsiniz.

Ayrılmadan önce şehir merkezinin yakınlarındaki güzel Pismo İskelesinden yürüyerek, etkileyici okyanus manzarasını görebilirsiniz.


Kanal Adaları Ulusal Parkı


Kanal Adaları Ulusal Parkı 5 tane el değmemiş adadan oluşuyor ve adaların su ortamı doğal kaynaklarını ve güzelliklerini korumalarını sağlıyor. Birçok eşsiz canlı, bitki ve arkeolojik alanlar Kanal Adaları Ulusal Parkı’nda bulunuyor.

Adalara sadece uçak yada gemiyle ulaşılabildiği için, 5 adayı ziyaret etmek bile oldukça eğlenceli. Oraya vardığınızda ise, onları keşfetmenin en iyi yolu kano ile gezmek.

Eğer adaya gemi yolu ile gelecekseniz, Kaliforniya'da 3 tane eyalet bulunuyor adaya ulaşabileceğiniz, bunlar Ventura, Los Angeles ve Santa Barbara. Eğer gemi yolunu seçerseniz, adalara yola çıkmadan önce buralarda vakit geçirmek isteyeceksiniz.

Başka yerler hakkındaki yazılarımıza ulaşmak için aşağıdaki linkleri kullanabilirsiniz.

Amerika'da gezilecek en iyi yerler

Orange County’i Ziyaret Etmek İçin En İyi Nedenler

Güney Kaliforniya’nın cenneti olarak anılır Orange County. Çok ünlü hollywood filmleri ve dizilerinin çekildiği yer olması da buraya olan ilgiyi iyice artırmış.

Orange County etkileyici güzelliği, sakinliği ile biliniyor ve her sene dünyanın her yerinden turistleri ağırlıyor. Buraya gelmenizi sağlayacak bir sürü özelliği var buranın. İşte Orange County ve okuduktan sonra ziyaret etmek isteyeceğiniz en iyi özellikleri.

Sahilleri


Kaliforniya’nın en güzel sahilleri burada bulunuyor ve bu geniş sahillerin hepsi oldukça temiz tutuluyor. Kaliforniya sahillerinin asıl çekiciliği, yıl boyunca sahilde takılmak için ideal sıcaklığa sahip olması. Ortalama yıllık sıcaklık 22 derece civarında seyrediyor, yazları ise 30 derecenin üzerinde sıcaklıklara ulaşıyor.

Orange County’deki en ünlü sahillerden birisi Crystal Cove Ulusal Parkı, neredeyse 6 km’lik uzunluğa ve el değmemiş bir plaja sahip olan park, bölgedeki son doğal deniz kenarındaki açık alanlardan birisi. Geniş bir doğal yaşama da sahip olan parkta, dağ yürüyüşü de yapabilirsiniz.

Enfes Lezzetler


Orange County gerçekten inanılmaz bir mutfağa sahip ve özellikle geleneksel amerikan burgerları ile ünlü. Orange County’nin en iyi burgerları için Royal Hen yada American Dream’i ziyaret etmelisiniz.

Aynı zamanda deniz ürünlerinin de her zaman taze ve enfes olduğu bir yer Orange County. Bir çok deniz ürünü restoranı, hem deniz ürünlerinin hem de manzaranın keyfini çıkarabilmeniz için okyanus yada sahillere yakın yerlerde bulunuyorlar.

Vietnam ve Çin mutfağından da lezzetli tatları bulabilirsiniz. Uzak doğu mutfağı restoranları da bölgede git gide çoğalıyor, her gün yeni bir noodle restoranı yada çay evi açılıyor bölgede.

Kaliforniya’nın En İyi Gece Hayatı


Orange County gece hayatı ile ünlü bir yer. Yıl boyunca güzel olan hava insanların geç saatlere kadar dışarıda olmalarına ve hareketli gece hayatına katılmalarına yardımcı oluyor. Orange County’deki gece hayatı bölgeleri, ülkenin en çok konuşulan elit, ayrıcalıklı gece kulüpleri ile partilerine ev sahipliği yapıyor. Büyük etkinliklere girebilmek için çevrim içi olarak özel yollar aramalısınız.

Sahil tarafında da çok güzel bir gece hayatı bulunuyor. Burada daha samimi ve rahat bir ortam var. Bir çok çift ve aile, gün batımını ve bazı geceler akrobasi gösterilerini izliyor, eğer şanslı gününüzde iseniz ufuk çizgisinde yunusları da görebilirsiniz.

Çocuklu Etkinlikler


Orange County oldukça aile dostu bir yer ve burada birçok çocukların seveceği etkinlik bulunuyor. Ülkenin en güzel sahillerinde aile ile geçirilen bir günden daha iyi ne olabilir. Ama burada sahil dışında, Amerika’nın en büyük aile eğlence yeri olan Kaliforniya Disney’de bulunuyor.

Burada aynı zamanda Bilim Keşif Merkezi, iki küçük hayvanat bahçesi ve çok büyük lunaparklar bulunuyor. Eğer çocuklarınız vahşi yaşama meraklıysa, burada onlarla balinaları izleyebilirsiniz. Balinaları görmeniz garanti edilmese de, kış aylarında şansınız oldukça yüksek. Göremeseniz de üzülmenize gerek yok, yunusların ve deniz aslanlarının bulunduğu havuzları görebilirsiniz.

Sanat


Eğer bir sanatsever iseniz, Orange County’de hiç sıkılmayacaksınız. Hareketli sanat ve kültür etkinlikleri, eşsiz festivaller, müzeler, sanat galerileri ile dolu burası.

Laguna Sahili sanatseverlerin sevdiği bir bölge. Buradaki sanat çalışmaları, 20.yüzyıl’ın başlarına kadar ulaşıyor. O zamanlar bölgedeki falezler ve uçurumlar sessiz film yönetmenlerinin ilgisini çekiyormuş. Bugün şehir merkezinde Kush Fine Art, Virga Galerisi ve Laguna Sanat Merkezi gibi birçok galeri bulunuyor.

Her yaz burada çok popüler sanat festivalleri de oluyor. Sawdust Sanat ve El Becerileri Festivali, fotoğrafçılık, mücevher, üfleme cam, sörf sanatı gibi alanlardan yerel sanatçıları ağırlıyor.

Başka yerler hakkındaki yazılarımıza ulaşmak için aşağıdaki linkleri kullanabilirsiniz.

Avrupa'da gezilecek en iyi yerler
Amerika'da gezilecek en iyi yerler

Kuzey Kutbu’nda Yapılacak En İyi Şeyler

Kuzey Kutbuna 5 ülkenin sınırı bulunuyor; Kanada, Norveç, Danimarka, Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya. Devasa büyüklüğü birçok doğal ve kültürlerin birleşimden oluşmuş güzelliklere sahip.

Kuzey Kutbunun bütün güzelliklerini tek bir seferde görmeniz ve keyfini çıkarmanız mümkün değil. Ancak biz işinizi biraz daha kolaylaştırmak için, Kuzey Kutbunu keşfinizde yardımcı olacak, Kuzey Kutbu’nda yapılacak en iyi şeyler listesi hazırladık.

Balinaları İzleyin

Kuzey kutbunda balinalar çok sık görülüyor. Kambur Balina, Mavi Balina, Kutup Balinası, Minke Balinası gibi çeşitli balinaları burada gözlemlemek mümkün.

Lofoten Morina Festivaline Katılın

Lofoten dünyada en çok morina balığının bulunduğu yer olarak biliniyor. Bunu kutlamak için de her sene Mart ayının sonunda morina yakalanan bir festival düzenliyorlar.

Bu festivalde binlerce morina balığını kuzey rüzgarlarının onları yola çıkmadan önce kurutması için ağlarda asılı bir şekilde görebilirsiniz.

Kuzey Işıklarını Seyredin

Aurora Borealis (Kuzey Işıkları) yıl boyunca görülebilen bir doğa harikası. Ancak kuzey kutbunda yazları neredeyse 24 saat boyunca gündüz şeklinde geçtiği için, bu büyüleyici doğa harikalarını görmek istiyorsanız, tatil planınızı senenin sonuna doğru yaparak, görme şansınızı artırabilirsiniz.

Petroglifleri Keşfedin

Lofoten’in ilk sakinleri yaklaşık 6000 sene önce gelmiş. Bölgede yapılabilecek avlanma ve balık tutma metotlarını sonraki nesillere de geçirmek için Petroglifler (Eski taş yazı ve resimleri) bırakmışlar. Bunlarda Balinalar, geyikler, kuşlar ve daha birçok tür kuzey kutbu duvarlarına çizilmiş ve günümüze kadar ulaşmış.

Kutup Ayıları ile Dost Olun

Kuzeyin kral ve kraliçesi, Kutup Ayıları geniş beyaz buzların üzerinde yiyecek bulmak için avlanıyorlar.

Her kutup seyahatinde kutup ayısı görmeniz kesin olmasa da, eğer Norveç Spitsbergen bölgesine yada Grönland kıyılarına giderseniz görme şansınız artar.

Viking Geçmişini İnceleyin

Grönland’ın büyük bir Viking geçmişi var ve kalıntılarını bugün bile görebilirsiniz. Milattan sonra 1300 yılı civarında inşa edilen Hvalsey Kilisesini ziyaret edebilir ve Kırmızı Erik’in, Grönland’a ismini veren kişi, çiftliğini kurduğu yeri görebilirsiniz.

Yerli Kültürü Keşfedin

Rusya’dan, Kuzey Avrupa’ya, Kanada’ya kadar uzanan kuzey kutbunda, yerli kültürü oldukça çeşitli. Hepsinin ortak özelliği ve yeteneği ise, sadece bu sert hava koşullarına uyum sağlamak değil, bu koşullarda gelişebilmeleri.

Grönland’ı ziyaret ederek, Avrupalı ve Eskimo kültürünün nasıl birleştiğini görün ve batı medeniyetinin bu etkileşimden nasıl faydalandığını görün.

Kano ile Gezin

Birçok kuzey kutbu turu kuzeyin el değmemiş sahillerinde kano ile gezerek, mavi sularda kürek çekme imkanı veriyor size. Tur gemisi körfezde duruyor ve size kendinize özel bir kano veriliyor. Böylelikle güzel kuzey kıyılarını ve vahşi doğasını kendi başınıza keşfedebilirsiniz.

Buz Dağlarını İnceleyin

Eğer mavi ve beyaz devasa buzdan heykelleri görmek istiyorsanız, Kanada Newfounland bölgesindeki dünyanın buz dağı  merkezi olarak da bilinen buz dağı Vadisine gitmelisiniz.

Kuşları Gözleyin

Kuzey Kutbu yazları hem acemi hem de deneyimli kuş uzmanları için bulunmaz bir fırsattır. Eğer egzotik kuşları görmek istiyorsanız, Fair adasına gidin yada Jan Mayen’e. Buralarda görebileceğiniz kuş türlerinden bazıları ; Storm Petrels, Kuzey Fulmarsı, Kittiwakes, Razorbills, Glaucous Martısı, Little Auks, Atlantic Kutup Martısı. Ayrıca Alkefjellet uçurumu 60.000 çiftin üzerinde Brünnich Guillemot’u ile dolu.

Dağ Yürüyüşü Yapın

Kuzey Kutbu’nda yapacak daha fiziksel olarak zorlayıcı ve adrenalinli bir şey arıyorsanız, kayak dağcılığını öneriyoruz size.

Nefes kesici manzaraları görmek için tırmandığınız yüksek zirvelerden, aşağıya kayarak başlangıç noktasına dönebilirsiniz. Büyüleyici bir çevrede, nefes kesici adrenalin dolu bir etkinlik olan kayak dağcılığı, Kuzey Kutbu’nda yapılacak en iyi şeylerden birisi.

Başka yerler hakkındaki yazılarımıza ulaşmak için aşağıdaki linkleri kullanabilirsiniz.

Türkiye’de gezilecek en iyi yerler