22 Mayıs 2019 Çarşamba

Cape Town’da Yapılacak En İyi Turlar - 2

Cape Town’daki gezilecek ve görülecek yerler o kadar fazla ki her turistin kendi listesi ve öncelikli olabilir. Ancak bunları sırasıyla yapmak mümkün olmayabilir, çünkü bazı yerler aşırı popüler olduğu için yer bulmak sıkıntılı olabilir.  Bir önceki yazımızda rahat ve stressiz bir Cape Town gezisi için yapmanız gereken turları yazmıştık. Bu yazımızda sizlere daha fazla tur seçeneği sunuyoruz.

İşte Cape Town’da yapılacak en iyi turlar.

Cape Town Tur Otobüsü


Cape Town’a gelir gelmez, şehri keşfetmenin en  iyi yollarından birisi Cape Town Tur Otobüsü ile turlamak. Oldukça geniş bir alanı kapsamasının yanı sıra, yarım adanın minik bir turunu, Masa Dağı, Kirstenbosch botanik bahçeleri, Hout Körfezi gibi bir sürü temel turist noktalarını kapsıyor.

4 tane rotası bulunan Cape Town tur otobüsü, uygun fiyatlı ama çok kapsamlı bir gezinti seçeneği. Klasik olanın yerine daha kapsamlı olan turları seçmenizi öneriyoruz.

Cape Town Tur Otobüsünün resmi sitesinden rotalarını inceleyebilir ve biletinizi alabilirsiniz. Biletinizi birkaç günlük bilet şeklinde alın, çünkü rotalar o kadar geniş ve kapsamlı ki hepsini bir günde gezmeniz mümkün olmayacaktır. Eğer tur otobüsünün üst katında oturmak istiyorsanız, Cape Town’ın kavurucu güneşinde yanmamak için güneş kremi sürmeyi unutmayın.

Stellenbosch’da Şarap Turu


Cape Town’da turlar arasında koşuşturmaktan yorulduğunuzda, durup bir dinlenmek ve şarap yudumlayarak rahatlamak için Stellenbosch’a uğramalısınız. Açıkcası, Güney Afrika şarabı çok popüler bir şarap değil. Ancak Cape Town’a gelmişken, Stellenbosch bölgesinde şarap tadımı yapmamak olmaz. Gününüzü geçirmenin en iyi yollarından birisi burada yeni insanlarla tanışmak, yerel şarap mahzenlerini keşfetmek ve yerli şarapları yine yerli yiyeceklerle birlikte denemek.

Cape Town’ın şarap bölgesini ziyaret etmek için bir kaç seçeneğiniz var. Bir tur ile gezmek en mantıklısı, böylelikle ulaşım sıkıntısı çekmez ve keşfedilmemiş mahzenleri keşfedebilirsiniz. Yola çıkmadan önce güzel bir kahvaltı yapın çünkü birçok tur öğle yemeğinden önce şarap tadımına götürüyor sizi. Ayrıca çoğu tur’da öğle yemeği olarak Braii ve geleneksel güney afrika barbeküsü veriliyor. Eğer vejeteryan iseniz bunu önceden tur rehberinize söylemenizde fayda var.

Rehberli bir tur tadım, öğle yemeği ve ulaşımı içerdiği için en ideal yöntemi. Bazı mahzenlerin pansiyonları da bulunuyor, böylelikle eşsiz bir deneyim geçirirsiniz ancak çok fazla mahzen göremeyebilirsiniz. Mahzenlere kendi başınıza gitmek istiyorsanız, kendi arabanız ile, uber ile yada trenle ulaşabilirsiniz.

Aslan Kafası Turu


Masa dağı ve İşaret Tepesi arasında bulunan bu dağ, adını oturan bir aslana benzediği için almış. 669 metre yükseklikteki dağa tırmanmak en güzel etkinliklerden birisi Cape Town’daki. Hem biraz egzersiz yapmış olmak hemde şehrin manzarasını görmek istiyorsanız, çok da zorlu olmayan bir tırmanış Aslan Kafası’na tırmanış.

Kendi başınıza da bu tırmanışı gerçekleştirebilirsiniz ancak tur ile yapmanızı gerektiren bir kaç sebep bulunuyor. Hırsızlık Cape Town’da çok görülen bir şey ve bu ıssız yolda savunmasız olabilirsiniz. Hava durumu çok hızlı bir şekilde değişebiliyor, bir anda bastıran bulutların arasında dağda mahsur kalmak istemezsiniz. Tırmanış yolu çok açık ve bariz değil, kaybolabilirsiniz. Eğer geç saatlere kalırsanız yada güneşin sıcaklığının azaldığı vakitlerde çıkmak isterseniz, dönüş yolunda karanlık çöktüğünde inişiniz sıkıntı olabilir. Bu sebeplerden ötürü tur ile bu geziyi yapmanızı öneriyoruz.

Şimdilik Cape Town’da yapılacak en iyi turlar yazımızın sonuna geldik. Ancak daha yapacak bir sürü etkinlik bulunduğu için yazı serimizin devamı gelecektir. Önceki yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.

 

Cape Town’da Yapılacak En İyi Turlar

Masmavi okyanus ve uzun sahillerle çevrili olmasına rağmen, Cape Town’a gidip de sadece sahilde yatmak olmaz. Etkileyici Masa Dağı manzarasını görmeniz, doğu’da Stellenbosch’a uğramanız ve güneyde Boulder Sahilinde eğlenen penguenleri izlemelisiniz.

Eğer köpek balıkları ile burun buruna gelmeyi dert etmiyorsanız, Atlantik Okyanusunda yüzmek de süper bir fikir. Cape Town sizi kendine hayran bırakacak ve zamanın nasıl geçtiğini anlamayacaksınız.

Yapacak çok etkinlik olduğu için bunlar kafanızı karıştırabilir yada planlaması zor olabilir. Eğer bu sıkıntıdan kaçınmak isterseniz, yerel tur rehberleri ve acentalarının düzenlediği turlar bulunuyor. Bu etkinlikleri kendiniz de planlayabilirsiniz ancak bir turu seçmek sizi planlama için ayıracağınız zamandan tasarruf ettirir. Cape Town güvenlik konusunda kötü bir üne sahip olduğu için aklınızda birkaç güvenlik endişesi olabilir. Bir tur ile gezmeyi seçerseniz bunların çoğunu düşünmek zorunda da kalmayacaksınız.

En güzel ve en rahat şekilde Cape Town’da gezmek istiyorsanız, işte sizin için seçtiğimiz en iyi Cape Town turları.

Robben Adası Turu


Robben Adası, Kaliforniya’daki hapishane adası Alcatraz’ın Cape Town’daki benzeri. Apartheid zamanında Nelson Mandela buradaki hapishanede tutulduğu için ün kazanmış bir ada. Bugün ise Robben Adası UNESCO Dünya Mirası alanı ve popüler bir turist merkezi.

Eğer Robben Adasını görmek istiyorsanız, buraya bilet almak ve girebilmek için iyi hazırlanmış olmalısınız. Biletlerinizi önceden alın. 9-11 ve öğle 1 olmak üzere üç tane ziyaret saati bulunuyor. Biletinizi resmi sitelerinden alabilirsiniz.

Adada yapılan resmi tur, hapishanenin rehberle gezilmesini, adada otobüs turu ve dönüş feribotunu içerdiği için yeterli olacaktır.

Cape Yarımadası Turu


Şehir merkezinden ayrılarak, dünyanın en etkileyici ve güzel burunlarından birisine sahip bu yarımadanın güzelliğine tanıklık edebilirsiniz. Cape Town’da geçirecek çok vaktiniz olmasa da, bu turu kesinlikle yapmalısınız.

Eğer arabanız varsa ve tura katılmak istemiyorsanız, bu yapabileceğiniz en kolay günlük tur olabilir. Aynı zamanda, birçok tur acentesi de bulunuyor. Turunuzu seçerken iyi araştırın, en iyi yorum ve puanı almış olanı, aynı zamanda sizin zamanınıza ve fiziksel koşullarınıza uygun olanı seçin. Turunuzda olması gereken önemli noktalar ise şunlar;

Boulder’s Sahili - Penguenleri göreceğiniz yer.

Cape Noktası ve Ümit Burnu - İkisi de yarımadanın en uç kısımları ve Cape Noktası Doğal Koruma Alanı içerisindeler, yani girişler ücretli. Koruma alanı içerisinde yürüyüş seçenekleri de bulunuyor. En popüler olanlar Deniz Feneri ve sahil yürüyüşü.

Chapman Zirvesi - Noordhoek ve Hout Bay arasındaki müthiş sahil yolculuğu. Sadece 9 km olmasına rağmen, inanılmaz manzarası ve bir sürü plajı ile inanılmaz keyifli bir yol.

Afrika Kıtasının En Güney-Batı Ucu - Eğer Afrika’nın en güney-batı ucuna gidip fotoğraf çekinmek ve oradaydım demek istiyorsanız, buraya kesinlikle gitmelisiniz. Ancak fotoğraf çekinmek turist kalabalığı yüzünden oldukça zor olabilir.

Masa Dağı Turu


Cape Town’ın her yerinden görebilirsiniz Masa Dağını. Ancak asıl güzelliği 1 km yükseklikte ki bu düzlüğe çıktığınızda göreceksiniz.

Çok popüler bir yer olduğu için kalabalığın olmadığı bir vakitte çıkması zor. Eğer sağlık probleminiz yok ise dağ yürüyüşü yada tırmanışı yaparak çıkabilirsiniz. Diğer bir seçeneğiniz ise teleferikler ile buraya çıkmak. Ancak teleferikler “masa örtüsü” denilen bulutlar dağın tepesine çöktüğü zaman çalışmıyorlar maalesef. Bu yüzden planlamanızı iyi yapmanız gerekiyor.

Her sabah erkenden resmi sitesinde teleferiğin açık olup olmadığı yada dağın zirvesinden görüşün açık olup olmadığını öğrenebilirsiniz. Sonrasında eğer uzun sıralarda beklemek istemiyorsanız, online olarak teleferik biletinizi alabilirsiniz.

Masa Dağı için ücretsiz bir çok rehberli tur bulunuyor. Neredeyse her saat başı bir tur bulabilirsiniz. Ancak tabii ki ücretli turlarda bulunuyor, ama bunları eğer dağa tırmanmak istiyorsanız tercih etmelisiniz.

Cape Town'da yapılacak en iyi turlar listemizin devamına buradan ulaşabilirsiniz.

Johannesburg’da Yapılacak En İyi Şeyler

Johannesburg denizden 550 metre yukarıda olduğu için doğal su kaynağı olmadan, içinde bulunduğu coğrafyanın doğal altyapısı bir şehrin ihtiyaçlarını karşılamasa da dünyanın en büyük şehirlerinden birisi.

İçinde bulunduğu coğrafya sadece altın açısından çok zengin olduğu için var olmayı sürdürebilmiş bir şehir aslında. Sahip olduğu altın zenginliği dış güçlerin de ilgisini çekmiş tabii. Küresel ekonomik kriz sonrasında, 1950’lerde Güney Afrika Devleti dünya tarihindeki en çirkin anayasal ırkçılık yasasını çıkardı. 1994’e kadar, yani yaklaşık 50 sene boyunca sürdü bu “apartheid” denen ırkçı uygulama dönemi. Yıllarca süren ayrışmanın sonunda yasa kaldırıldı ama yer altındaki zenginlik çoktan sömürülmüştü.

Bunca acıya ve zulme rağmen Johannesburg tekrardan yenilenmiş ve hayata tutunmuştur. Her yerde karşınıza çıkan tarihi ile zor bir şehir olsa da, Güney Afrika’nın bugünkü haline nasıl geldiğini anlamanızı sağlayacaktır eğer Johannesburg’ta yeterince zaman geçirirseniz.

Apartheid Müzesini Ziyaret Edin


İlk olarak Johannesburg’u ve Güney Afrika’yı daha iyi anlamanız için gitmeniz gereken yer kesinlikle bu müze. Irkçılığın ne kadar kötü ve acı olduğunu size en iyi şekilde gösterecek müzeye, size rastgele verilen “siyah” yada “beyaz” bilet ile girebiliyorsunuz.

Müzeye giriş için biletlerinizi önceden alamıyorsunuz. Ancak zaten buna ihtiyacınız da yok, çünkü müze her gün açık. Müzenin içerisindeki düzen çok iyi olmadığı ve sergiler kronolojik sıralamaya göre olmadığı için, burayı bir rehber ile gezmenizi öneriyoruz.

Johannesburg Tur Otobüsünde Gezin


Tur otobüsleri şehri keşfetmenin en eğlenceli ve iyi yollarından birisi. Kısa sürede şehrin düzenini anlayabiliyorsanız bu turlarla ve oldukça bilgi ediniyorsunuz. Johannesburg gibi her sokağın güvenli olmadığı bir şehirde tek başınıza dolaşmak yerine tur otobüslerini tercih etmek akıllıca ve güvenli olur.

Bu yüzden Johannesburg’ta yapacaklarını planlamadan önce tur otobüsü ile gezerseniz, şehri öğrenerek ve bilgilenerek daha doğru planlar yaparsınız. İnternet üzerinden biletinizi alırsanız daha ucuza geliyor. Ayrıca bir kaç gün kullanmayı düşünüyorsanız, çoklu biniş bileti almanızda fayda var.

İnsanlığın Beşiği’ni Ziyaret Edin


Johannesburg şehrinin birazcık dışarısındaki Gauteng bölgesinde bulunan İnsanlığın Beşiği, UNESCO Dünya Mirası alanlarından birisi. İnsanlığın doğum yeri olarak bilinen bu yerde, insanlığın en eski yaşam formlarının kalıntıları bulunmuş. 2 milyon yıl yaşında ki insan ırkının eskinin ataları olan Bayan Ples ve Küçükayak da burada bulunmuş. İki tane ana bölümü var buranın. Sterkfontein’da Bayan Ples ve Küçükayak bulunmuş, buradaki mağaraları da inceleyebiliyorsunuz. Marpoeng ise size insanlığın ve dünyanın nasıl başladığının interaktif bir şekilde anlatıldığı bir yer.

Buraya eğer arabanız var ise arabayla, yok ise de bir çok turdan bir tanesi ile gelebilirsiniz buraya.

Carlton Centre’da  Johannesburg’a Tepeden Bakın


50 katlı Carlton Centre, Afrika kıtasındaki en yüksek bina ve aşağısındaki kalabalık ve yoğun şehrin tam panaromasını sunuyor bizlere. 223 metre yüksekliği ile dünyadaki en yüksek gökdelenler sıralamasına bile girmese de, Afrika’nın en yükseği olduğu için “Afrika’nın Zirvesi” adını almış.

Bir zamanlar çok ünlü misafirleri ağırlamış olan Carlton Hotel’e ev sahipliği yapıyormuş bu bina. Ancak 1990’lardaki krizde otel kapatılmış ve halen açılmamış durumda.

En tepeye çıkarak manzarayı görebilmek için bilet almanız gerekiyor. Her gün kapıları ziyaretçilere açık olan tesis, sadece gündüzleri çalışıyor.

Küçük bir uyarı da, Carlton Centre’ın bulunduğu yerde tek başınıza gezmenin güvenli olmayabileceğini duyduk. Bu yüzden zaten tur otobüsünün güzergahı üzerinde olan merkeze tur otobüsü ile yada taksi ile kapısına kadar gitmenizi öneriyoruz.

SAB Bira Dünyası


1985’te kurulan Güney Afrika bira fabrikası uzun yıllardır enfes bira üretimi yapan bir fabrika. Eğer farklı biralar tatmayı ve denemeyi seviyorsanız, eminiz ki SAB tarafından üretilmiş bir bira denemişsinizdir.

Geçen yıllarda Corona, Becks, Stella Artois, Budweiser, Miller gibi dünyaca ünlü biralarında üretimi yapan Avrupalı bir firma tarafından satın alınmış SAB. Bütün bu markaları tadabilmenizin yanı sıra, Güney Afrikanın bira tarihini de size anlatıyor. Biranın ülkeye sosyal, kültürel ve ekonomik etkisini de açıklıyorlar.

Eğer birazcık bira içmeye, denemeye ve öğrenmeye meraklıysanız, Johannesburg’da yapacağınız en iyi etkinliklerden birisi kesinlikle SAB Bira Fabrikasını ziyaret etmek.

Anayasa Tepesi’ni Ziyaret Edin


Anayasa tepesi eski ve yeninin buluştuğu bir yer. 19. yüzyıl kalesinin bulunduğu tepe, tarihte Nelson Mandela ve Gandhi gibi ünlü aktivistlerin esir tutulduğu bir hapishane olarak da kullanılmış. Bugün ise Güney Afrika Anayasa Mahkemesi’ne ev sahipliği yapıyor.

Eğer bulunduğunuz şehrin tarihi ile ilgilenmeyi seviyorsanız. Johannesburg’da gitmeniz gereken yerlerden birisi burası.

Burayı dilerseniz ücretsiz olarak kendi başınıza ziyaret edebilirsiniz, ancak daha iyi anlayabilmek için rehberli bir tur ile gezmenizi öneriyoruz. Bu tur Apartheid Müzesi ve Hill’i kapsıyor. Sadece Apartheid Müzesi turlarına katılmayı düşünüyorsanız, ikili tur daha karlı oluyor.

Malezya’da Gidilmesi Gereken Yerler

Malezya’da yapılacak bir çok farklı aktivite bulunuyor. Kalabalık ve büyüyen şehirler, vahşi yaşam ve geniş yağmur ormanlarının birleştiği doğal parklar, hem şehir hem de doğada yapacak bir sürü seçenek sunuyor. Oldukça büyük bir ülke olmasına rağmen, hak ettiği turist sayısına ulaşamamış bir ülke Malezya. Asya’ya seyahat eden turistlerin gözden kaçırdığı güzel bir destinasyon aslında.

İster sırt çantasıyla gezen bir gezgin, ister rahatına düşkün bir turist olun, Malezya’da herkes için yapacak bir şeyler var. İşte sizin için seçtiğimiz, Malezya’da gidilmesi gereken yerler listemiz.

Kuala Lumpur


Hem tarihi eser ve anıtları hem de mimari açıdan inanılmaz binaları görebileceğiniz bir yer Kuala Lumpur. Bu kalabalık şehirde, gökyüzünü kaplayan gökdelenlerin altında, kalabalık ve hareketli pazarlar ve canlı bir yaşam bulacaksınız.

Kuala Lumpur alışveriş yapmayı sevenler içinde bir cennet adeta. İsterse ışıklı ve büyük alışveriş merkezlerinde gösterişli kıyafetler arayın, isterseniz canlı ve kalabalık sokaklardaki pazarlarda, geleneksel kıyafetler bulun. Şehrin her bölgesinde farklı bir pazar bulabilirsiniz.

Bahsetmeden geçemeyeceğimiz bir diğer özelliği ise Kuala Lumpur’un sokak lezzetleri. Malezya baharatları ile hazırlanmış lezzetli ve otantik yiyecekler aklınızı başınızdan alabilir. Özellikle Roti Canai’yi denemelisiniz.

Pangkor Laut


Neredeyse herkes tek başına kendine özel bir adaya kaçmayı düşünmüştür. Malezya yarımadasının batı sahilinde bulunan Pangkor Laut, Asya’daki en güzel otellere sahip diyebiliriz.

Tabii ki Pangkor Laut’ta süslü otellerden fazlası var. Bu özel ada çeşitli vahşi yaşamlara, renkli sahillere ve berrak sulara ev sahipliği yapıyor. Birkaç gün kalmayı planlayıp, gittiğinizde bir ömür kalmayı isteyeceksiniz Pangkor Laut’da.

Penang


UNESCO Dünya Mirası Alanı olan Penang, zengin tarihi ve doğal çevresi ile Malezya’nın en popüler tatil merkezlerinden birisi.

Zamanında “Doğu Ülkelerinin İncisi” ismini almış bu güzel şehre, neden bu kadar turistin akın ettiğine şaşmamak gerekir. İnanılmaz güzel sahillerinde, kumların üzerinde dinlenebileceğiniz yada yerel tapınakları inceleyebileceğiniz Penang, kesinlikle görülmesi gereken bir yer.

George Town


Penang eyaletinin başkenti olan George Town, şehrin kıyısındaki renkli yaşamı ile sizlere enfes bir tatil vaat ediyor. Buranın en ilgi çekici yanı etkileyici sömürge mimarisi. Ancak sokak sanatı da burada oldukça ilgi görüyor.

Eski Çin tapınakları, camiler ve gökdelenlerin hep birlikte bulunduğu bu sokaklarda, modern yaşam ve gelenekselliği iç içe göreceksiniz. Sokaklarda bir kaç saat yürüyerek, baharat kokuları arasında kendinize güzel bir bar bulup, içeceğinizi yudumlayarak bir gün geçirmek bile oldukça keyifli.

Langkawi


99 adadan oluşan Langkawi, şehir yaşamından uzak bir takımada. Efsane mavi denizi, adalardaki büyüleyici tepeler ile enfes bir yer.

Langkawi Gökyüzü Köprüsüne teleferikle çıkabilir ve yukarıdan harika manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz. Yada Gunung Raya yağmur ormanına giderek, Langkawi’deki en yüksek zirveye tırmanabilirsiniz.

Bir takım adadan beklendiği üzere, Langkawi de uluslararası popüler bir dalış merkezi. Masmavi sulara dalarak, zengin su altı yaşamı inceleyebilir ve fotoğraf çekebilirsiniz.

Sarawak


Sarawak Malezya’nın en çok yağmur ormanının bulunduğu bir bölge. Buradaki yağmur ormanları her sene milyonlarca turisti Sarawak’a çekiyor. Maymunlardan, timsahlara çeşitli vahşi yaşamı ve dünyanın en büyük çiçeği olan Rafflesia’yı görmek için Sarawak’a kesinlikle uğramalısınız.

Malezya’da gidebileceğiniz şehir ve bölgelerin kısa bir listesini verdik sizlere. Bu bölge ve şehirlerle ilgili detaylı bilgileri de zamanla sizlerle paylaşacağız. 

Başka yerler hakkındaki yazılarımıza ulaşmak için aşağıdaki linkleri kullanabilirsiniz.

Türkiye'de gezilecek en iyi yerler
Avrupa'da gezilecek en iyi yerler
Amerika'da gezilecek en iyi yerler

Gambiya’da Gezilecek En İyi Yerler

Gambiya’nın ilginç bir turizm sezonu var. Mart ayından başlayarak kız turizm periyoduna kadar çok yoğun bir sezon geçiriyorlar. Avrupa'dan gelen turistler ülkelerinde yaz ayları geldiği zaman evlerine dönüyorlar ve Gambiya’daki her restoran ve otel kapılarını kapatıyor.

Böyle yüksek inişli ve çıkışlı bir turizm tarzı, geçimini turizmden sağlayan yerliler için çok zorlu bir durum ortaya çıkarıyor. Yüksek turistin geldiği dönemde aşırı yoğun çalışıp, düşük dönemde de hiçbir iş yapamadan  birikimleri ile geçinmeye çalışıyorlar.

Rehber Bulmak


Gambiya'daki yüksek turist dönemleri rehber hizmetlerinin de fiyatlarını haliyle yükseltiyor, neredeyse bir Avrupa veya Amerika Birleşik Devletlerindeki rehber fiyatları ile aynı fiyatlara bulabiliyorsunuz. Yarım günlük bir rehberi 50$ gibi bir fiyata bulabilirsiniz.Dilerseniz pazarlıkla bu fiyatı aşağıya da çekebilirsiniz, ancak yaklaşan kış sezonu ve rehberin bakacak bir ailesi olduğunu düşününce içiniz el vermeyecektir eminim.

Şehirde, sahillerde ve otellerin dışında size rehberlik servisi vermek isteyen taksi sürücüsü, garson yada başka birileri olacaktır. Bunları ücretsiz teklif etmelerine karşın güvenmek hayli zor. Eğer rehber seçerken öncelik güvenlik ise, Turizm Bakanlığının sabit tarifeden sunduğu rehberler bulunuyor. Ancak ortalama fiyatın biraz daha üstünde bir ücret talep ediyorlar.

Bijilo Ormanı Koruma Alanı


Bijilo Ormanı Koruma Alanı Gambiya’da gitmeniz gereken ilk yerlerden birisi. Parkın içerisinden kısa bir yürüyüşle, yer fıstığı yiyen verve maymunları (eski dünya maymunları olarak da bilinirler) ile karşılaşıyorsunuz. Hayvanları beslemenin yasak olduğunu söyleyen uyarılar var parkın girişinde, onları beslemek avlanma iç güdülerini körelttiği için  doğru değilmiş. Ancak birçok rehber bu küçük öfkeli hayvanları eğlence için besliyor birazcık. Hatta bazı rehberler maymunları yemek için zıplamaları için bile eğitmiş.

Size masum ve istekli bir şekilde, onlara yer fıstığı vermeniz için bakınan tatlı maymunlara direnmek zor. Ancak bilinçli bir turist olup onları beslemez iseniz hemen yakınlardaki meyveleri yemeye başlıyorlar.

Kachikally Timsah Havuzu


Yerliler tarafından iş adamları için iyi bir gelecek simgesi ve kadınlar içinde doğurganlık verdiği söylenen havuzun içerisinde canlı timsahlar bulunuyor.

Sizi tek lokmada yiyebilecek kadar güçlü bu hayvanlara dokunmak ve onlarla yüzmek isterseniz, havuza girerek onlara yaklaşabilirsiniz. Havuzun kenarındaki insan boyutlarında olan timsaha dokunarak onunla fotoğraf çekinebilirisiniz.

Serakunda Pazarı


Ülkenin başkenti Banjul olmasına rağmen, ülkenin en büyük şehri ve ticaret merkezi Sekunda. Çok büyük ve yoğun bir pazar olan Serakunda Pazarında, turistler için mücevher, kıyafet ve ayakkabı, el yapımı süs eşyaları bulabilirsiniz.

Ama pazarın asıl ilginç tarafı, yerlilerin yiyecek aldığı kısım. Fakirliğin en kötü taraflarını açıkça burada görebilirsiniz. Ciğer, böbrek, kalp gibi hayvan parçaları, rastgele ve hijyen adına hiçbir önlem olmadan, etrafında kurumuş kanlar ve sinekler ile tahta tezgahlarda satılıyor. Bu koşulları gördüğünüzde, iyi ki bu koşullarda yaşamak zorunda olmadığınıza şükür edecek, keşke Gambiya halkınında böyle yaşaması gerekmese diyeceksiniz.

Sizin için alacak bir şey belki bulamayacaksınız pazarda ancak gittiğinizde göreceksiniz ki pazarın %80’i kadınlardan oluşuyor. Sırtlarında yada önlerinde bebekleri ile satıcılık yapan veya alışveriş yapan kadınlar göreceksiniz. Gambiya’daki kadınlar gerçekten oldukça üretken ve çalışkan.

Gambiya Balıkçı Limanı


Gambiya'da en bol ve en ucuz yiyecek balık. İskarmozdan yıldız balığına, kedi balığından orkinoza kadar birçok balığı bulabileceğiniz Gambiya, balık türü açısından oldukça zengin. Git gide büyüyen balıkçılık sektörü, yerliler için de güvenilir bir geçim kaynağı.

Başka yerler hakkındaki yazılarımıza ulaşmak için aşağıdaki linkleri kullanabilirsiniz.

Türkiye'de gezilecek en iyi yerler
Avrupa'da gezilecek en iyi yerler
Amerika'da gezilecek en iyi yerler

 

Laos’ta Gidilmesi Gereken En İyi Yerler

Güneydoğu Asya’nın tam merkezinde yer alan Laos, geleneksel kültürü ve etkileyici doğası ile büyüleyici bir tatil sunuyor misafirlerine. Cennet gibi atmosferi, geniş pirinç tarlaları, gösterişli evleri ve manzaraları dağları bulunan Laos gerçekten görülmesi gereken bir ülke.

Laos’un tabiri caizse, ülkenin içinden boydan boya akan ve Tayland ile de sınırı oluşturan Mekong Nehri. Doğuda Vietnam sınırında ise görkemli Annamite Dağları bulunuyor. Genelde bölgedeki diğer ülkelerde gezmek için gelen turistler, Laos’a da uğramadan geçmiyor. Ancak Laos keşfedecek bir sürü yeri olan, macera dolu, tarihi çekiciliğe olan bir yer tek başına da.

Yavaş yavaş gezerek manzaranın tadını çıkarıp ve kültürleri ile büyülenebilirsiniz. Luang Prabang’daki gösterişli mimarileri ve başkent Vientiane’i keşfedebilirsiniz.

İşte Laos'ta gidilmesi gereken en iyi yerler.

Vang Vieng


Eskiden tam bir parti şehri olarak bilinen Vang Vieng’de artık gürültülü partilerden çok daha fazlası bulunuyor. Nam Song nehrinin yanında büyüleyici bir doğada kurulu olan Van Vieng, kırsal bir cennet olarak anılıyor ve doğa keşif gezileri için popüler bir nokta.

Dağ tırmanışı, mağara keşfi, kayaking ve dalış yapmaya hazırsanız, Vang Vieng’e doğru yola çıkabilirsiniz.

Vientiane


Mekong Nehrinin kıyısında bulunan Laos’un başkenti Vientiane, şehir hayatını keşfetmek için en iyi yer. Laos’un diğer bölgelerindeki kırsal yaşamın aksine, burada lüks restoranlar, kafeler ve barlar bulunuyor.

Vientiane’de Budist heykel parkını ziyaret edebilir, lezzetli mutfaklarından yemekler tadabilirsiniz. Ufak bir giriş ücreti ile keşfedebileceğiniz, bir sürü tapınak ve Budist anıtı bulunuyor Vientiane’de.

Şehrin her yerinde bulunan doğal parklarda gezin yada Lao Ulusal Müzesinde, Laos’un tarihine tanıklık edin. Ne yaparsanız yapın buraya geldiğinizden asla pişman olmayacaksınız.

Luang Prabang


UNESCO Dünya Mirası Alanı olan Luang Prabang, huzurlu, güzel ve etkileyici bir klasik Güneydoğu Asya şehri. Koloni mimarisi, Budist tapınakları ve lezzetli yemeklerin buluştuğu Luang Prabang, Laos’ta görülmesi gereken şehirlerin başlarında geliyor.

Oldukça yeşil dağlar tarafından çevrelenen dar bir vadide bulunan Luang Prabang’ın tam ortasından Mekong ve Khan nehirleri geçiyor. Bin yıldan fazla bir süre boyunca küçük bir dağ krallığı olan Luang Prabang, eski kırmızı çatılı tapınakların ve sömürge mimarisinin kalıntılarıyla dolu.

Oldukça sakin ve huzurlu bir hayatı olan bu şehir, belki yavaşlığı ile size cansız gelebilir. Ancak son yıllarda artan turist sayısı ile birlikte, Luang Prabang da butik otel, gösterişli restoranlar ve canlı barlar ile de dolmaya başladı.

Pakse


Laos’un en tatlı lokasyonlarından birisi olan Pakse, tam olarak Mekong ve Xe Don nehirlerinin kesiştiği noktada bulunuyor. Gezginler için, Si Phan Don ve Wat Phou yolunda bir durak gibi olan Pakse, Bolaven Pilatosunun keşfedilebileceği güzel bir yer. Tayland ile tam sınırda bulunan ve Laos’un en güneydeki şehri olan Pakse, Laos’u boydan boya gezecekler için ideal bir giriş veya çıkış noktası.

Pakse’de Wat Luang Budist Tapınağını gezebilir yada The Champasak Tarihi Müzesini ziyaret edebilirsiniz.

Champasak


Champasak şehri daha önce, kraliyet ailesinin yaşadığı bir şehirmiş. Bu günlerde eski şaşalı günlerdeki görünümünü ve hareketli yaşamını yitirse de halen Laos’da görülmesi gereken yerlerden birisi.

Champasak’ın en popüler turist yeri, geçmişin hikayesini anlatan Wat Phou. Champasak’ta sokaklara yayılmış olan sömürge mimarisine sahip evler bir zamanlar krala aitmiş. Bu güzel hikaye ve mimariler onu tarihe ilgisi olanlar için ilginç bir yer haline getiriyor.

Aynı zamanda Champasak’ta geleneksel ağaç evler de görebilirsiniz. Bu evlerde halen yerliler yaşıyor. Nehire bakan, güzel manzaralı ve lezzetli restoranlarda rahatlayarak, nehri izleyecek yemeğinizin keyfini çıkarabilirsiniz.



 

Endonezya’da Gidilmesi Gereken Yerler

Endonezya’nın muhteşem kum sahiller ile ve mamut volkanları ile süslü manzarası kesinlikle nefes kesici. Bu güzellikleri sebebiyle, her sene Asya’da en çok ziyaret edilen ülkeler arasında yer alıyor.

Bir çok farklı kültür ve mutfaktan yiyeceğin bir araya geldiği ve zengin bir tarihe sahip olan Endonezya, kesinlikle görülmesi ve gezilmesi gereken bir yer. Bu güzel ülkenin nefes kesici manzaralarını ölümsüzleştirmek için, buraya gelirken yanınıza fotoğraf kameranızı almayı unutmayın.

İşte Endonezya'da gidilmesi gereken yerler listemiz.

Bali


Cennette bir tatil geçirmek isteyenlerin tercih ettiği Bali, Asya’daki yüzlerce ada arasından en çok ziyaret edileni. Bali’ye giderken detaylı planlama yapmanıza gerek bile yok. Görecek o kadar çok şey var ki, hiç yapacak bir şey düşünmenize gerek kalmayacak.

Lüks bir tatil mi istiyorsunuz? Adadaki müthiş otellerin birinde kalabilirsiniz. İster bir sahil oteli, isterseniz de ormanda saklı bir cennet otellerden birisini seçebilirsiniz.

Bali kültürü sağlık ve ruhsallığın önem verildiği bir kültür. Bu yüzden yoga ve spa için oldukça bilinen ve tercih edilen bir yer.

Bali yiyecekleri ise bir harika. Diğer Endonezya mutfaklarından ayrılan Bali mutfağının tadına, ister sokak satıcılarından ister her köşedeki küçük restoranlarda bakabilirsiniz. Hiç birinde pişman olmazsınız.

Bali’ye giderken dikkat etmeniz gereken tek şey, eğer güneşli bir tatil istiyorsanız, yağmurlu dönemi olan Ekim ve Mart aylarında oraya gitmemek.

Canggu


Bali’nin güneyinde bir sahil kasabası olan Canggu, tam bir sörf cenneti. Çok kalabalık olmayan bu tatlı yerde, Bali güneşinin altında rahatlamak ve birkaç büyük dalga yakalayıp sörf yapmak çok keyifli. Canggu’da hipster hangout’a gidip, havalı sahil barlarında içkinizi yudumlamanız şiddetle önerilir.

Ubud


bsanat ve kültür merkezi diyebiliriz Ubud için. Geleneksel Bali dansı performanslarını, göz alıcı tapınakları bulabileceğiniz bu küçük şehir, tam anlamıyla büyüleyici bir ormanın ortasında bulunuyor.

Yoga merkezleri, hareketli dansları, organik restoranları ile kendinizi bulup, doya doya eğlenebileceğiniz bir şehir.

Java


Java adası etrafı yüksek ve alçak bir çok aktif volkanlarla çevrili bir ada. Burada geleneksel Java dansını, müziğini ve sanatını görebilir, adanın kültür başkenti Yogyakarta’yı keşfedebilirsiniz.

Java’nın bir diğer ilgi çekici özelliği de, Borobudur’da bulunan etkileyici Budist Tapınaklar. Bu Tapınakların üzerinden gün batımını izlemek, hayatınızda bir kere yaşayıp unutamayacağınız bir deneyim.

Borobudur’daki tapınakları ziyaret ettikten sonra, aynı güzellikteki Hindu tapınaklarının bulunduğu Prambanan’ı da ziyaret etmeyi unutmayın.

45 tane aktif volkanın bulunduğu Java’da, dilerseniz dağ tırmanışı da yapabilirsiniz. Bromo dağında ki kratere tırmanabilir yada zorlu Semeru ve Ijen Dağına tırmanabilirsiniz.

Lombok


Bali’ye çok benzeyen Lombok, sanki onun henüz çok keşfedilmemişi gibi. Elinizi çabuk tutup orası da turist akınına uğramadan, bu güzel adanın keyfini çıkarın. Bali’nin kardeş adası da git gide Endonezya’nın gidilmesi gereken yerleri arasında yer almaya başlıyor.

Lombok’un en ilgi çekici özelliği, inanılmaz siyah kumlu sahilleri. Burada hatta pembe kumlu sahiller bile bulabilirsiniz. Lombok’un batısında bulunan Gili Adaları da kendine has bir çekiciliğe sahip. Partilemek istiyorsanız Trawangan’ı yada sakin ve küçük bir ada olan Gili Meno’yı yada muhteşem Gili Air’ı ziyaret edebilirsiniz.

Endonezya’ya gelmişken yapmadan ayrılmamanız gereken tek şey, bizce volkan dağlarından bir kaçına tırmanmak olurdu. Özellikle Rinjani dağına tırmanış zorlu ve 3 gün sürse de, kesinlikle yapılması gereken bir etkinlik.

Umarım Endonezya’da görülmesi gereken yerleri listelediğimiz yazımızı beğenmişsinizdir. Endonezya ile ilgili diğer yazılarımıza aşağıdaki linklerden ulaşabilirsiniz.