29 Kasım 2017 Çarşamba

Kemer gezilecek yerler

Türkiye ve Kemer gezisi için gezilecek görülecek en iyi yerler hakkındaki yazımızı buradan okuyabilirsiniz.
Kuruluşu M.Ö. 7. Yüzyıla kadar giden ve harika doğası ve denizi ile sizi kesinlikle etkileyecek olan Antalya’nın kıyı ilçesi Kemer, tüm bunların yanında size oldukça hareketli bir gece hayatı da sunuyor. Ardında Toros Dağları ile çevrili olan ve Akdeniz boyunca uzanan Kemer, adını, bölgeyi selden korumak için inşa edilen 23 km uzunluğundaki taş duvardan almış. Olimpos, Adrasan ve Üç Adalar gibi antik bölgelere de ev sahipliği yapan ve zengin tarihi ile ön plana çıkan Kemer’e, Antalya Otobüs Terminali’nden kalkan otobüsler veya dolmuşlarla veya Antalya Havalimanı’ndan kalkan shuttle servisleri ile ulaşabilirsiniz. Kemer gezilecek yerler yazımızı okumaya devam edin.
Kemer’e varınca dikkatinizi çekecek olan ilk şey, masmavi bir denize sahip uzun kıyı boyu. 300’ü aşkın yat kapasitesine sahip olan limanı ve 52 km uzunluğundaki mavi bayraklı sahil şeridi, mutlaka görmeniz ve deniz ile güneşin tadını çıkarmanız gereken yerlerin başında geliyor. Tarih öncesi mağaralara da ev sahipliği yapan ilçede, özellikle sizi muhteşem manzarası ile büyüleyecek olan Molla Deliğini görmenizi tavsiye ederiz. Kemer ayrıca antik Olimpos kenti ile de tanınmakta ve burası, karetta kaplumbağalarının az sayıdaki yaşam alanlarından biri. Tarihin, doğanın ve denizin muhteşem birleşiminin sonucu olarak ortaya çıkan Olimpos da Kemer görülecek yerlerlistenize ekleyin.
Görmenizi önerdiğimiz antik kentlerden başka biri de, Helenistik Döneme kadar geriye giden ve o zamanki ihtişamını günümüze kadar taşımayı başarmış olan, üç adet liman ile çevrili Idyros antik kenti. Kemer’de ilgi çekici doğa oluşumlarından biri de Çınarlı beldesi yakınlarındaki Yanartaş kaya mağaraları. Anadolu mitolojisinde önemli bir yere sahip olan bu kayalıklarda ayrıca harika manzaralar da izleyebilirsiniz.
Kemer, ekstrem spor tutkunlarının da bayılacakları bir yer. Yamaç paraşütünden safari turlarına, at binmeye ve bisiklet turlarına kadar çok farklı aktiviteleri bulabileceğiniz Kemer’de, ayrıca birçok farklı festival de düzenlenmekte. Phaselis Sanat Festivali, dünyanın dört bir yanından sanat tutkunlarını bir araya getirirken Kemer Karnavalı maksimum düzeyde eğlence sunmakta. Tüm bunların yanında Kemer Off-Shore Yarışları da Dünya Ralli Şampiyonasının Türkiye ayağı da burada düzenlenmekte.
Umarız Kemer gezilecek yerler yazımız sizin için faydalı olmuştur, tatil planını yapmadan önce aşağıdaki paylaşımlarınızı da incelemenizi tavsiye ederiz:

Originally published at www.eniyiyerler.com.

Sümela Manastırı gezisi

Türkiye ve Sümela Manastırı gezisi için gezilecek görülecek en iyi yerlerhakkındaki yazımızı buradan okuyabilirsiniz.
Yunanca’daPanagia Soumela olarak bilinen ve Sümela’nın Bakire Meryem’i anlamına gelen Sümela Manastırı, Roma İmparatorluğu’nun Doğu ve Batı olarak ikiye ayrılmasından kısa süre önce 4. Yüzyılda inşa edilmiş ve efsaneye göre Atinalı iki rahip Barnabas ve Sopronius, Meryem’in mucizevi bir ikonunu bir mağarada bulmuşlar. Çağlar boyunca korunarak günümüze kadar gelen manastır, ne yazık ki 20. Yüzyılda zor dönemlerden geçmiş ve içindeki muhteşem freskler, ziyaretçiler tarafından hasara uğramış. Yine de son yıllardaki hükümetlerin çabası ile manastır tekrar koruma altına alınmış ve müzeye dönüştürülmüştür. Sümela Manastırı gezisi yazımızı okumaya devam edin.
Sümela Manastırı Trabzon’un 30 km kadar uzağında bulunmakta ve Maçka’ya yakın bir konumda. Buraya ulaşmanın en kolay yolu bir tura katılmak veya Maçka merkezden kalkan dolmuşlara binmek. Arabayla gelmek isterseniz manastırın çok yakınında bulunan Hacı Barbara Tapınağı önünde bulunan otoparka arabanızı bırakabilirsiniz.
İmparator I. Theodosius döneminde M.S. 386 yılında inşa edilen Sümela Manastırı, tarihi boyunca birkaç kez yıkılmış ve farklı imparatorların dönemlerinde restore edilmiştir. İmparator Jüstinyen’in emri doğrultusunda da 6. Yüzyılda General Belisarius tarafından genişletilmiştir. 13. Yüzyılda ise şu anki görünümüne kavuşmuştur. O dönemde imparatorluk hazinesinden pay alan manastır, Fatih Sultan Mehmet’in yönetimine Osmanlı buyruğuna geçtiğinde ise manastıra padişahın koruması garanti edilmiş ve kazanılmış hak ve imtiyazları, Fatih Sultan Mehmet’ten sonraki padişahlar tarafından da devam ettirilmiştir.
Rus Çarlığı tarafından 1916–1918 yılları arasında yapılan kuşatmada Rus hakimiyetine geçen manastırın arazisi, Türkiye ile Yunanistan arasındaki nüfus mübadelesi sonrasında terk edilmiş, ayrılan rahiplerin kendileri ile birlikte herhangi bir eşya götürmelerine izin verilmemiştir. Onlar da Sümela’nın meşhur Meryem Ana ikonunu Aziz Barbara Tapınağının altına gömmüşler ve 1930 yılında da bir rahip, gizlice manastıra dönüp ikonu almış ve Yunanistan’da bulunan yeni PanagiaSoumela Manastırı’na götürmüştür.
Sümela Manastırı günümüzde popüler ve turist merkezidir ve arz ettiği kültürel ve dini önemden ötürü dünyanın dört bir yanından oldukça ilgi görmektedir. Manastırın ana bölümleri Kaya Kilisesi, ibadet odaları, sınıflar, misafir evi, kütüphane ve Doğru Ortodoks Hıristiyanlar tarafından saygı gösterilen membadır. Girişte bulunan su kanalı, geçmişte manastıra su sağlamak için kullanılmış olup uçurum kenarına inşa edilmiştir. Manastıra girmek için epey uzun ve dar merdivenleri çıkmanız gerekmekte. İçeri girdiğinizde sizi bir muhafız odası karşılamakta ve aşağıya inen merdivenleri kullandığınızda iç avluya çıkmaktasınız. Uçurumun ön kısmındaki balkonlu büyük bina ise 19. Yüzyıl ortalarında yapılmış ve rahiplerin odaları olarak ve misafirler ağırlamak için kullanılmış.
Kaya Kilisenin iç ve dış duvarları ile kilise bitişiğindeki ibadet odasının duvarları oldukça etkileyici ve yüksek kalitede freskler ile dekore edilmiş. Ancak ana teması İsa ve Meryem Ana olan bu freskler, yazımızın başında da belirttiğimiz gibi oldukça tahrip edilmiş.
Umarız Sümela Manastırı gezisi yazımız sizin için faydalı olmuştur, tatil planını yapmadan önce aşağıdaki paylaşımlarınızı da incelemenizi tavsiye ederiz:

Originally published at www.eniyiyerler.com.

Kaş gezilecek yerler

Türkiye ve Kaş gezisi için gezilecek görülecek en iyi yerler hakkındaki yazımızı buradan okuyabilirsiniz.
Antik Likya şehrinin önde gelen şehirlerinden biri olan ve Antalya’nın batısında bulunan Kaş, harika coğrafyası ile siz ziyaretçilerini büyülemeye hazır. Işık Ülkesi olarak da bilinen Kaş, tarih boyunca Likya, Yunanistan ve Roma’ya kadar birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve sınırı boyunca uzanan masmavi Akdeniz ve Toros Sıradağları ile büyüleyici bir güzelliğe sahip. Kaş’a Antalya Havalimanı’ndan kalkan minibüslerle veya Antalya Terminali’nden kalkan otobüslerle ulaşabilirsiniz.
Dar sokaklarındaki taş evlerin balkonlarından sarkan çiçekleri, limanına demirlemiş yatları, balıkçı tekneleri ve kayıkları ile hoş anlar geçirecek ve tarihte yolculuğa çıkacaksınız. İlçe aynı zamanda su sporları için de oldukça ideal bir bölge ve Türkiye’nin en iyi dalış alanlarından biri olarak kabul edilmekte. Scuba diving, yamaç paraşütü, kano, yürüyüş ve dağcılığa kadar birçok su ve doğa sporu ile ilgilenebilirsiniz. Kaş’ın yakınında ayrıca harika güzellikte bir körfez etrafına kurulmuş olan Kalkan, limanı ile ön plana çıkmakta ve buradan Güvercinlik Mağarasına kolayca ulaşabilirsiniz.
Kaş’ın yakınlarında bulunan başka bir ilgi çekici yer ise, ağaçlarının altında uzanıp soluklanabileceğiniz ve nehrin akışını izleyebileceğiniz Saklıkent. Buraların yanı sıra gitmenizi tavsiye ettiğimiz başka bir yer de, bir tepe eteğinde bulunan tam on bin kişi kapasiteli antik Patara Tiyatrosu. Patara dışında görmenizi mutlaka önerdiğimiz yerler de antik Antiphellos şehri, antik çağlardan günümüze ulaşmayı başarmış Likya lahitleri ve M.Ö. 1. Yüzyılda inşa edilmiş olan antik Kaş tiyatrosu.Kaş gezilecek yerler yazımızı okumaya devam edin…
Fark edeceğiniz gibi Kaş, inanılmaz zenginlikte bir tarihe sahip ve görebileceğiniz yerler, yukarıda saydıklarımızla sınırlı değil. Bölgenin tarihi ile daha da ilgileniyorsanız Xanthos, Komba ve Kandyba antik yerleşim yerlerini görmelisiniz. Kaş en iyi yerler den biri ise, Kaş’tan tekne ile ulaşabileceğiniz ve inanılmaz güzellikte manzaralar seyredebileceğiniz bir kaleye sahip olan Kaleköy. Bu bölgeyi Kaş görülmesi gereken yerlerlistenize mutlaka ekleyiniz !
Kaş aynı zamanda yıl boyunca farklı festivallere de ev sahipliği yapmakta. Gidebileceğiniz en iyi festivaller içinde; her yıl Eylül ayında yapılan ve ziyaretçilerine unutulmaz hatıralar bırakan Kaş Likya Kültür ve Sanat Festivali; yine her yıl 1 Temmuz’da yapılan ve Kaş’ın harika denizinin tanıtıldığı Kalkan Deniz Festivali ve farklı daha birçok festival var.
Umarız Kaş gezilecek yerler yazımız sizin için faydalı olmuştur, tatil planını yapmadan önce aşağıdaki paylaşımlarınızı da incelemenizi tavsiye ederiz:

Originally published at www.eniyiyerler.com.

25 Kasım 2017 Cumartesi

Şirince gezilecek yerler

İzmir ve Şirince gezisi için gezilecek görülecek en iyi yerler hakkındaki yazımızı buradan okuyabilirsiniz.  Adı gibi kendi de Şirin olan Şirince, birbirinden lezzetli meyve şarapları, dar sokakları ve eski evleri ile gezip görmekten oldukça keyif alacağınız bir köy. İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı bir köy olan Şirince’ye, antik dönemlerde Dağlardaki Efes denirmiş. Sempatik ve yardımsever yerli halkını da oldukça seveceğiniz Şirince’ye mutlaka uğramanızı tavsiye ederiz. Köye İzmir Adnan Menderes Havalimanı’ndan Selçuk yönüne giden dolmuşlara veya otobüslere binerek ve Selçuk’tan da Şirince dolmuşlarına binerek ulaşabilirsiniz. Şirince gezilecek yerler yazımızı okumaya devam edin.
Köy, Kuşadası ve Çeşme gibi yerlere de yakın ve tepelik bir yolun sonunda harikulade manzaralı bir ormanlık bölgede kurulmuş. Köye girişte sizi standlar ve dükkanlar karşılıyor. Buralarda ayrıca yerel yapım şarapları da tadabilirsiniz. Dik ve dolambaçlı yollar sizi tarihi evlere veya yapılara götürüyor. Gelmişken Ege mutfağını ve yerel sakızlı dondurmasını da denemenizi tavsiye ederiz. Ayrıca çok lezzetli reçeller, değişik sabunlar ve doğal ürünlerden yapılma hediyelik eşyalar da bulunmakta. Alışveriş etmek isteyenlerin burayı mutlaka Şirince görülecek yerler listesine eklemesini tavsiye ederiz.
Şehirde görmenizi tavsiye ettiğimiz yapılar içinde merkezde bulunan iki eski kilise var. Bu yapıların mimarisini oldukça etkileyici bulacağınızı düşünüyoruz. Bunun yanı sıra köyde gün batımını da izlemenizi şiddetle tavsiye ederiz.
Şirince küçük olmasına rağmen çeşitli festivallere ev sahipliği yapıyor. Katılabileceğiniz keyifli festivallerden birisi, her yıl Ekim ayında yapılan canlı performansların sergilendiği, birbirinden değişik şarapları tadabileceğiniz Şirince Bağbozumu Kültür, Sanat ve Arkadaşlık Festivali.
Umarız Şirince gezilecek yerler yazımız sizin için faydalı olmuştur, tatil planını yapmadan önce aşağıdaki paylaşımlarınızı da incelemenizi tavsiye ederiz:

Kapadokya gezilecek yerler

Türkiye ve Kapadokya gezisi için gezilecek görülecek en iyi yerler hakkındaki yazımızı buradan okuyabilirsiniz
Dünyanın en ilginç ve ilgi çekici doğal oluşumlarından bazılarına ev sahipliği yapan Kapadokya, geçmişi M.Ö. 3000 yıllarına kadar geriye giden, UNESCO Dünya Miras Listesinde yer alan harikulade bir yer. Erciyes, Hasandağ ve Güllüdağ dağlarının 60 milyon yıl kadar önce patlamasının yol açtığı volkanik katmanların sonucu olarak oluşan bölge, Persçe’de “güzel atların diyarı” anlamına gelmekte. Hititler’den Roma İmparatorluğu’na ve Bizans’a kadar birçok medeniyete de ev sahipliği yapmış. Zamanla baca şeklini alan oluşumların içine bu medeniyetler, evler ve kiliseler oymuşlar.
Kapadokya’da bu doğa harikası oluşumların yanı sıra, bölgede uzun yıllar boyunca hüküm sürmüş Hıristiyan kültürünün eserlerinin ve tarihi kalıntılarının bulunduğu Göreme Açık Hava Müzesini de görmenizi tavsiye ederiz. 250’den fazla kilisenin bulunduğu bölgede özellikle Tokalı Kilise, Rahibeler Manastırı, Yılanlı Kilise ve Aziz Barbara Mabedi öne çıkan yapılar arasında. Etkileyici yapılardan bir başkası da Hitit döneminde 1200 metre yükseklikte kurulmuş olan ve hem şehir savunması hem de yerleşim amaçlı kullanılan Ortahisar Kalesi. Burası Kapadokya en iyi yerler inden biridirharika manzaralar izleyebilir ve fotoğraf çekebilirsiniz.
Kapadokya’nın öne çıkan en önemli tarihi bölgesi ise, dünyanın ilk yerleşim yerlerinden biri olma unvanına sahip olan ve 9000 yıl kadar önce kurulmuş Çatalhöyük. Bu antik bölgede ilk yerleşim yerlerinin nasıl olduğuna dair fikir edinmenize yardımcı olacak birçok tarihi eser bulunmakta. Çatalhöyük’te bulunan Alacahöyük ve Karahöyük gibi höyükler ve Derinkuyu, Kaymaklı ve Mazı çok katmanlı yeraltı şehirleri de tarihe tanıklık etmenizi sağlayacak yerler. Çatalhöyük Kapadokya görülecek yerler listenize mutlaka ekleyin.
Kapadokya, antik medeniyetlerin yanı sıra Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait de bir çok eser içermekte. Görmenizi tavsiye ettiğimiz Osmanlı ve Selçuklu eserleri arasında Hacı Bektaş Veli Türbesi, Balım Evi ve Cuma Camii gelmekte. Kapadokya gezilecek yerler yazımızı okumaya devam edin…
Bölgede yapabileceğiniz en keyifli ve en ilgi çeken aktivetelerin başında balon gezileri geliyor. Günün erken saatlerinde başlayan bu turlarla bölgenin yukarıdan harika manzaralarını izleyebilirsiniz. Kapadokya ayrıca enfes tatlara da ev sahipliği yapmakta. Tatmanızı kesinlikle tavsiye ettiğimiz yemeklerin başında da, testi içinde getirilen ve eti ağzınızda adeta eriyen testi kebabı var. Bölgede ayrıca değişik şaraplar da deneyebilirsiniz.
Kapadokya aynı zamanda çok çeşitli festivalere de ev sahipliği yapmakta. Bunların önde gelenleri; her yıl Ağustos ayında yapılan ve dünyanın birçok ülkesinden farklı katılımcıların iştirak ettiği Hacı Bektaş Veli Anma Törenleri ve Haziran ayında yapılan, yine dünyadan birçok farklı yarışmacının katıldığı Kapadokya Bisiklet Turu; Eylül ayında düzenlenen ve bölgenin turizm açısından tanıtılmasında önemli pay sahibi olan Avanos Uluslararası Turizm ve El Sanatları Festivali.
Umarız Kapadokya gezilecek yerler yazımız sizin için faydalı olmuştur, tatil planını yapmadan önce aşağıdaki paylaşımlarınızı da incelemenizi tavsiye ederiz:

Zeugma gezilecek yerler

Gaziantep ve Zeugma gezisi için gezilecek görülecek en iyi yerler hakkındaki yazımızı buradan okuyabilirsiniz.
“Geçit” anlamına gelen ve Büyük İskender’in generallerinden biri olan Seleucus tarafından M.Ö. 3. Yüzyılda kurulan Zeugma, Türkiye’de ziyaret etmenizi tavsiye ettiğimiz tarihi alanların başında geliyor. Gaziantep’in Nizip ilçesinde bulunan bu antik kente, İstanbul ve Ankara’dan uçuşlarla Gaziantep’e gelerek ve havaalanından kalkan otobüslere binerek ulaşabilirsiniz.
Önceleri “Euphrates Selevkaya” adı ile bilinen şehir, Roma hakimiyetine girdikten sonra Zeugma adını almış ve tarihi İpek Yolunun üzerinde bulunan önemli bir şehir haline gelmiştir. A, B ve C bölgeleri olarak üç bölgeye ayrılmış olan Zeugma, Roma mozikleri ile tanınmakta ve her yıl birçok turist tarafından ziyaret edilmektedir.
Yazının başında da belirttiğimiz gibi Büyük İskender zamanında kurulan Zeugma, en parlak çağlarını Roma döneminde yaşamış olup özellikle heykeller, kabartmalar ve mezar taşları açısından zengindir. Şehir ayrıca mühürleri ile ünlü olup sayıları 100.000’e ulaşan mühürler ile bir müzede kayıtlı en fazla sayıda mühre sahip olma ile ilgili Türkiye’nin dünya rekoru kırmasını sağlamıştır. Bu mühürler dönemin zenginliğini ve ticareti ilişkilerini yansıtmaktadır.
Ayrıca mozaikler şehri olarak da bilinen Zeugma’da devam etmekte olan kazılar tamamlandığında, Gaziantep’teki müzede sergilenen mozaik koleksiyonunun dünyanın en büyük mozaik koleksiyonu unvanını ele geçireceği tahmin edilmektedir. Burada aynı zamanda Romalılar için bolluk, bereket ve gücün simgesi olan Mars’ın bronz heykeli de, kazılar esnasında ortaya çıkarılan en önemli kalıntılardan bir tanesidir. Mozaiklerden bahsetmişken; Yunan mitolojisinde tüm dünyanın Tanrıçası olarak kabul edilen Gaia onuruna yapılmış olan Gaia heykeli de, gizemli bakışları ile şehrin sembollerinden biri olmuştur. Bunların yanı sıra Triton, Dionysus, Satir, Afrodit’in Doğumu, Aşil, Oceanus ve Tethys gibi bir çok mitolojik karakterin mozaikleri de yapılan kazı çalışmalarında bulunan önemli eserlerdendir.
Zeugma aynı zamanda değerini geçmişten bugüne koruyabilen bölgelerden biridir ve bölgenin daha iyi tanınmasını sağlamak amacıyla festivaller ve çeşitli aktiviteler düzenlenmektedir. Bunların içinde Zeugma Kültür ve Turizm festivali, şehrin sosyal ve kültürel aktivitelerinin sayısını artırmayı ve anıtların korunmasına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.
Umarız Zeugma gezilecek yerler yazımız sizin için faydalı olmuştur, tatil planını yapmadan önce aşağıdaki paylaşımlarınızı da incelemenizi tavsiye ederiz:

Göcek gezilecek yerler

Türkiye ve Göcek gezisi için gezilecek görülecek en iyi yerler hakkındaki yazımızı buradan okuyabilirsiniz.
Ege Bölgesi’nin en güzel şehirlerinden biri olan Muğla’nın bir ilçesi olan ve bir çok ada ile körfez üstüne kurulmuş Göcek, son zamanlarda dünyanın önde gelen yatçılık merkezlerinden biri haline gelmiş durumda ve harikulade güzellikte doğası ve masmavi denizi ile ziyaretçilerini etkilemekte. Göcek’e Muğla Dalaman Havalimanı’ndan kalkan dolmuşlar ve otobüsler ile ulaşabilirsiniz.
Göcek, tam da sessiz ve huzurlu bir tatil arayanlar için. Bölgede yapabileceğiniz aktivitelerin başında, 12 Ada Turu adı verilen tekne turlarına katılmanızı tavsiye ederiz. Bu turlarda masmavi denizin ve el değmemiş koyların tadını çıkarabilir ve Göcek gezilecek yerleri görebilirsiniz. Tekne turlarının yanında bisiklet veya motosiklet kiralayıp bölgenin yemyeşil doğasını da keşfetmenizi tavsiye ederiz. Bunların yanı sıra, yazımızın başında da belirttiğimiz gibi Göcek, yatçılığın önemli merkezlerinden biri ve burada bulunan altı adet marina, dünyanın dört bir yanından yat tutkunlarını çekmekte. Tüm bunların dışında Babadağı’na çıkıp yamaç paraşütü de yapabilirsiniz.
Göcek’te ayrıca yerel birçok mağaza ve dükkan bulunmakta ve çok farklı el işleri bulmak mümkün. Sakin bir yaşantıya sahip olan Göcek’te gidebileceğiniz birçok küçük ve hoş kafe ve restoran var. Bu sakin ilçe, yıl boyunca farklı festivallere de ev sahipliği yapmakta. Görmenizi tavsiye ettiğimiz festivallerin içinde, tekne ve yat yarışlarının düzenlendiği ve dünyanın dört bir yanından insanın katıldığı Sonbahar Göcek Yarış Haftası ve her yıl Nisan ayında yapılan, birçok farklı etkinlik ve eğlencenin düzenlendiği, dünyanın farklı ülkelerinden çocukların katılımı ile gerçekleştirilen Göcek Çocuk Festivali gelmekte.
Umarız Göcek gezilecek yerler yazımız sizin için faydalı olmuştur, tatil planını yapmadan önce aşağıdaki paylaşımlarınızı da incelemenizi tavsiye ederiz:

Çeşme gezilecek yerler

Türkiye ve Çeşme gezisi için gezilecek görülecek en iyi yerler hakkındaki yazımızı buradan okuyabilirsiniz.
Antik çağlarda adı Cyssus olan İzmir ilçesi Çeşme, şimdiki adını bölgedeki soğuk ve tatlı su kaynaklarından almış. Çeşme inşa etmek zamanla bir gelenek halini aldığında da Çeşme ilçesi, çeşmeleri ile ilgi odağı haline gelmiş. Giritliler tarafından kurulan Çeşme, tarih boyunca Lidyalılar, Persler, Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlılar gibi çok farklı medeniyetlerin hakimiyetine girmiş olup günümüzde ziyaretçilerini harikulade kültürel mozaiği ile büyülemekte. İlçeye en kolay İzmir Adnan Menderes Havalimanı’na gidip oradan kalkan Çeşme shuttle hizmetlerini kullanarak ulaşabilirsiniz. Ayrıca herhangi bir şehirlerarası otobüs firması ile de gitmeniz mümkün.
Çeşme en iyi yerler den biri, muhteşem manzaralar sunan ve Osmanlı döneminde inşa edilmiş olan, bugün ise müze olarak hizmet veren Çeşme Kalesi. Limanın dibinde bulunan kale, ticaret ve savaş gemilerini olası saldırılardan korumak için kullanılmış. Çeşme Arkeoloji Müzesi’nde Eryhtrai, Alaçatı ve Kalemburnu bölgelerinden çıkarılan eserleri görebilirsiniz. Kale dışında görmenizi tavsiye ettiğimiz bir başka yer ise, Osmanlı mimarisinin örneklerinden biri olan Kervansaray. İki katlı bir bina olan bu kervansaray, özellikle yabancı tüccarların konaklaması için inşa edilmiş ve şu an alışveriş ve eğlence tesisleri içeren 45 odalı bir otel olarak hizmet vermekte.
Çeşme ayrıca kaplıcalar ile ilgilenenlere de hitap etmekte. Ilıca, Yıldızburun ve Şifne’de bulunan termal tesislerde şifa bulabilir ve gevşeyebilirsiniz. Çeşme gezilecek yerlerden bir başkası da Alaçatı. Özellikle rüzgar sörfü sporu ile ön plana çıkan bölge, dar sokakları, hoş kokulu çiçekleri ve bembeyaz evleri ile aynı zamanda oldukça popüler bir turistik belde. Buraya gelmişken Ege Denizi’nin masmavi sularında dalış yapma fırsatını kaçırmamanızı tavsiye ederiz. Dalış yapmak için uygun bir yer olarak, fazla rüzgarın olmadığı Eşek Adası’nı deneyebilirsiniz.Çeşme gezilecek yerler yazımızı okumaya devam edin…
Çeşme’de bunların yanı sıra birçok leziz yemek de tadabilirsiniz. Deniz mahsullerini denemek istiyorsanız Dalyan’a uğramanızı tavsiye ederiz. Bir de Çeşme’ye özel kumruyu ve damla sakızından yapılma reçelini denemeden ayrılmayın.
Çeşme ayrıca bir festivaller bölgesi. Mutlaka görmenizi tavsiye ettiğimiz festivaller içinde; her yıl Haziran ayında düzenlenen ve birçok ülkeden katılımcının bulunduğu Çeşme Uluslararası Müzik Festivali; Ağustos ayında yapılan ve birbirinden lezzetli şarapları tadabileceğiniz Çeşme Marina Şarap Festivali ve Nisan ayında düzenlenen, taze otlardan yapılma yemekleri deneyebileceğiniz Alaçatı Ot Festivali bulunmakta.
Umarız Çeşme gezilecek yerler yazımız sizin için faydalı olmuştur, tatil planını yapmadan önce aşağıdaki paylaşımlarınızı da incelemenizi tavsiye ederiz:

Bozcaada gezilecek yerler

Türkiye ve Bozcaada gezisi için gezilecek görülecek en iyi yerler hakkındaki yazımızı buradan okuyabilirsiniz.  Ege Bölgesi’nin kuzeyinde, Çanakkale ili sınırları içinde bulunan Bozcaada, Türkiye’nin en büyük üçüncü adası olup eşsiz güzellikteki doğası ve ziyaretçilerine verdiği huzur ile Türkiye’de mutlaka görmenizi tavsiye ettiğimiz yerlerden bir tanesi. Adaya Çanakkale merkezden kalkan deniz otobüsleri veya Geyikli’den kalkan feribotlarla ulaşabilirsiniz.
Antik zamanlarda Tenedos adıyla bilinen ve Homer’in İlyada Destanında da bahsedilen Bozcaada, hem üzüm bahçeleri hem de tarihi yapıları ile ünlü bir ada. Adaya gelmişken şaraplarını mutlaka tatmanızı tavsiye ederiz.
Bozcaada’da el değmemiş bir çok koy bulunmakta ve buralarda güneşin, kumsalın ve denizin tadını sonuna kadar çıkarabilirsiniz. Bozcaada gezilecek yerler arasında Ayazma, Habbale, Sulubahçe, Beylik, Çayır, Tuzburnu ve Tekirbahçe var. Ada aynı zamanda birçok tarihi alana ve yapıya da ev sahipliği yapıyor. Ayazma Manastırı, Bozcaada Kalesi, Meryem Ana Kilisesi ve Alaybey Cami ile Hamamı, görmenizi gereken tarihi yerlerin başında geliyor. Buralarda tarihin izlerini bulabilirsiniz.
Ada ahşap evleri, dar sokakları ve balıkçı tekneleri ile de sizi bambaşka bir ana götürüyor. Adaya gelmişken Polente deniz fenerini de görmeden ayrılmayın deriz.
Bozcaada rüzgar sörfü, scuba diving, yürüyüş ve bisiklet binme gibi çok farklı sporların da yapılabildiği bir yer. Özellikle yürüyüş ve bisiklet ile adayı daha iyi tanıma fırsatı bulabilirsiniz. Bölgenin en yüksek tepesi olan 192 metre yüksekliğindeki Göztepe Tepesi de, sizlere harikulade manzaralar izleme fırsatı sunmakta. Güneşin batışını görmeden adadan ayrılmayın.
Ege Denizi’nin en güzel noktalarından biri olan Bozcaada’da aynı zamanda birçok festival de düzenlenmekte. Katılabileceğiniz en iyi ve ilgi çekici festivallerin başında her yılın Eylül ayında düzenlenen Bozcaada Kültür, Sanat ve Bağbozumu Festivali gelmekte. Bu festivalde birçok farklı grup dinleyebilir ve birbirinden lezzetli şaraplar tadabilirsiniz. Yerel Tatlar Festivali adındaki yine Eylül ayında düzenlenen bir diğer festivalde ise yerel mutfağın leziz yemeklerini deneyebilirsiniz.
Umarız Bozcaada gezilecek yerler yazımız sizin için faydalı olmuştur, tatil planını yapmadan önce aşağıdaki paylaşımlarınızı da incelemenizi tavsiye ederiz: