Şili ve Arjantin’in güneyinde kalan bir bölge olan Patagonya, son zamanlarda sırt çantalı gezginlerin ve macera arayanların uğrak noktası haline gelmiş durumda. Latin Amerika kıtasının kalanının aksine oldukça düzenli yürüyüş yollarına sahip olan Patagonya’da, buzullardan çok geniş vahşi hayata, sessiz ve dingin göllere, göğü delip geçen ihtişamlı dağlara kadar doğaya ait hemen hemen her şeyi bulmak mümkün. Tabi burada ortaya ufak bir mesele çıkıyor: Patagonya, Latin Amerika’nın geneline kıyasla oldukça pahalı. Kıtanın kalanında harcayacağınız para ile burası arasında oldukça büyük fark var. Ancak endişelenmenize gerek yok. Bu yazımızda, Patagonya seyahatinizi daha makul bütçeyle yapmanızı sağlayacak tavsiyeleri bulabilirsiniz.
Patagonya Güney Yarımkürede bulunduğundan iklimi, bizimkinin tam tersi. Patagonya’ya Ne Zaman Gitmeli? konusunu araştırmadan giderseniz, beklenmedik sorunlarla karşılaşabilirsiniz. İklimler bizimkinin tersi ve dolayısıyla en sıcak ve rahat ayları Aralık ile Şubat arasında. Tabi bu, bahsettiğimiz dönemde daha çok turist ve sonucunda daha yüksek fiyatlar demek. Bizim tavsiyemiz ise, seyahatinizi Eylül-Kasım veya Mart-Mayıs arasına denk getirmeniz. Hem daha az turistle karşılar ve daha az para ödersiniz, hem de çok soğuk döneme denk gelmezsiniz.
Patagonya’da Ulaşım
Patagonya’ya uçakla gitmeyi planlıyorsanız rezervasyonunuzu en az üç ay öncesinden yapmanızı öneririz. Bir önerimiz daha var: Arjantin için uçak biletleri oldukça pahalı. Dolayısıyla Santiago’yu geçip güneye, Patagonya tarafına bir uçak bileti alarak epey tasarruf yapabilirsiniz.
Patagonya’da otobüs ile ulaşım da oldukça popüler. Yaz ayları boyunca fiyatlar artıyor ve on saat kadar süren bir otobüs yolculuğuna 40 dolardan fazla vermeniz oldukça olası.
Araba kiralamak da seçeneklerden bir tanesi. Hatta birikmiş paranız varsa 4000 dolar kadar bir paraya araç alabilir ve seyahatiniz bittiğinde aracı satabilirsiniz. Böylelikle ilk ulaşım masrafınızın büyük bir kısmını çıkarmış olursunuz. Tabi burada devreye İspanyolca bilgisi giriyor. Araba kiralama ve diğer işlemler için yerel halk arasından bazı arkadaşlar edinmenizi tavsiye ederiz. Araba kiralamak istiyorsanız Şili, bunun için ideal bir yer. Yalnızca günlük 30 doların biraz üstüne araba kiralamak mümkün.
Bunların dışında bisiklet ile yolculuk yapmak (kulağa çılgınca gelebilir, ancak bunu yapan birçok insan var!) veya otostop çekmek de seçenekler arasında (belki kulağa pek tekin gelmeyebilir ve biraz İspanyolca bilmek epey faydalı olur).
Patogonya gezilecek yerler yazımızda daha fazla detay bulabilirsiniz.
Patagonya’da konaklama seçenekleri alojamiento, cabana, pansiyonlar, hostellar ve kamp olmak üzere beşe ayrılıyor. Cabanalar kiralık daireler gibi düşünülebilir ve günlük fiyatları 45 dolar kadar konaklama yapabilirsiniz. Bunun yanında daha hesaplı bir seçenek isteyenlere ise pansiyonları öneririz. Mutfak, banyo ve bazen kablosuz internetin bulunduğu bu pansiyonların fiyatı ise neredeyse 20 dolar. Konaklamanızı en ucuz şekilde yapmak isterseniz de hedefiniz kamplar. Kamp alanı kiralamak için ödeyeceğiniz meblağ günlük 5 dolardan başlıyor ve bu alanlarda tuvalet, sıcak duş ve bazen ortak mutfak bulunmakta.
Patagonya’ da Yiyecek İçecek
Patagonya’da yiyecek içecekler ithal olduğundan bu durum fiyatlara yansımış. Mercado denen halk pazarları buralarda pek bulunmadığından taze meyve sebze bulabilirseniz kendinizi şanslı sayın. 2-3 çeşit ve içeceğin dahil olduğu bir yemeği ortalama 10 dolar gibi bir fiyata yiyebilirsiniz. Atıştırmalık bir şeyler istiyorsanız, empanada denen içi etli bir tür börek, oldukça iyi gidecektir.Patagonya’ da Yiyecek içecek olarak pek bir şey bulamasanız da kendiniz bir şeyler pişirebilirsiniz. Şarap ve butik biranın çok ucuz olduğunu söylemeden de geçmeyelim!
Umarız Patagonya'da Ekonomik Seyahat yazımızı beğenmişinizdir.
30 Haziran 2018 Cumartesi
Patagonya'da Ekonomik Seyahat
29 Haziran 2018 Cuma
Şanghay'ın Tarihi ve Sanayisi
Şanghay’ın Tarihi ve Gelişimi
Her ne kadar kayıtlarda şehrin geçmişi Song Hanedanlığı dönemini gösteriyor olsa bile, kuzeyden gelen istilacıların kendini geri çekip bu sınırlardan uzaklaştığı zamanda, bu bölge 13. Yüzyılın ortasına kadar bir balıkçı kasabası olarak kaldı. Kasaba ancak 19 Ağustos 1921 tarihinde ilçe statüsüne ulaştı. O günden bu yana bu tarih, Şanghay şehrinin kuruluş yıl dönümü oldu. Şehrin tarihini Çin’in diğer ana şehirleriyle kıyasladığımızda Şanghay, nispeten daha kısa bir geçmişe sahiptir.
Ming Hanedanlığı döneminde, bu kasabayı kuşatmak ve Japon korsanlardan korumak için birçok duvar inşa edildi. Bu balıkçı kasabası, Qing hanedanlığı döneminde dış ticaret sayesinde gelişti. 1840 yılında gerçekleşen Afyon Savaşı’nın patlak vermesinden önce Şanghay, çoktan 500.000 nüfusluk bir liman kentine dönüşmüştü.
1930’larda Şanghay
Afyon Savaşı’ndan sonra Şanghay, Avrupa güçleri tarafından bir antlaşma limanı olarak açılmaya zorlandı. O zamandan itibaren pek çok ülkeden gelen saldırganlar buraya akın etmeye başladı ve şehir birden “maceracıların cenneti” olarak anılmaya başladı.
Çin'in diğer şehirlerini incelemek için eniyiyerler.com sayfamızı inceleyin.
Şanghay Sanayisi
Şanghay elverişli coğrafyaya, doğal koşullara ve uzun bir tarihi gelişime sahiptir. İyi ve hızlı bir şekilde gelişen ekonomisinin yanında bilimsel ve teknolojik alanda da yüksek bir düzeydedir. Çin’in en büyük sanayi şehri olan Şanghay, Çin’deki diğer şehirlerle kıyaslandığında endüstriyel üretim değerinde ilk sırada yer alıyor; moin endüstrisi, metalürji, kimyasallar, petrol, makine, otomobil, elektronik, gemi yapımı, hafif sanayi, tekstil, elektronik cihazlar ve Çin’de önemli bir yere sahip olan diğer endüstrilerin başkentidir. Şanghay, endüstriyel malların baş üreticisi ve Çin’de de büyük bir ihracat üssüdür.
Şanghay’daki Pudong Geliştirme Bölgesi, Çin’in önemli bir ekonomik bölgesidir. Bu bölgede daha sıklıkla ticaret, finans, telekomünikasyon, sanayi alanlarında ön plandadır ve ulaştıkları seviyeyi görmek için Çin’in bu bölgesine yakından bakmak gerekir. Bu bölge 100 metreden daha yüksek binalara sahip olmasıyla bilinir ve yaklaşık 130’dan fazla görkemli gökdelen bulunur.
Çin’deki en kazançlı iş merkezi olan Şanghay, aynı zamanda ham maddenin, perakende satış ve ihracat değerinin toplam hacminde başı çekiyor. Son yıllarda finans ve bankacılık hizmetlerinde de hızlı bir ilerleme kaydetmiştir.
Şanghay ayrıca iletişimin ve ulaşımın önemli merkezlerinden biridir. Hava yolları trafiğinin yoğun olması, hızlı ve gelişmiş demir yollarına sahip, okyanus kıyısında olması ve gemi taşımacılığı ile dış dünyaya kolay bir şekilde erişebilmektedir. Çin’in en büyük limanı olarak bilinen Şanghay Limanı, 100’den fazla ülke ve bölgeden ticaret bağlantılarına sahiptir. Şanghay’ı modern bir uluslararası ekonomik, mali ve ticari merkeze dönüştürmek için çeşitli çalışmalar yapılmaktadır.
Umarız Şanghay'ın Tarihi ve Sanayisi yazımız sizin için faydalı olmuştur, tatil planını yapmadan önce aşağıdaki paylaşımlarınızı da incelemenizi tavsiye ederiz:
28 Haziran 2018 Perşembe
Şanghay Gezilecek Yerler
Bir zamanlar Bund bölgesi siyaset, finans, ticari ilişkiler ve kültürel merkez olma konusunda Batı emperyalizminin Şanghay’daki gücüydü. O yıllarda çeşitli ülkelerin konsoloslukları çoğunlukla buradaydı. Hatta Bund, Çin’in uluslararası finans merkezi üssüydü. İlave olarak, burası Batılı zengin tüccarların ileri toplanma noktasıydı.
Bund’daki bütün bu yapıların mimari stilleri Batı’nın mimari sezgilerini taşımasına rağmen ne bunlar aynı tasarımcının oluşumuydu ne de aynı dönemde inşa edilmişti. Sadece onların yapı stilleri koordineli binaların ana hatlarıyla işlenmesi ile birleştirilmişti. Bir mesafeden baktığınız zaman ya da aralarında yavaşça dolaşarak böyle olup olmadığını kuvvetli, güçlü, doğal, zarif hatta heybetli bir şekilde görmeniz mümkündür. Yani, Bund sembolik binalarıyla karakteristik “Evrensel Binalar Fuarı” halini aldı hem de insanlık tarihinin kültürel alanları arasına girdi.
Nanjing Caddesi
İlk olarak Nanjing Caddesi, bir iş caddesi ve bilinen orijinal haliyle bir bahçe hattıdır. 19. Yüzyılın başlarında burada 4 önemli büyük mağaza vardı: “Yongan”, ”Xianshi, “Xinxin”, ve “Daxin” (şu anda kıyafet, yiyecek içecek ve büyük mağazalarıyla Şanghay’ın en büyük ticaret alanı haline geldi). Önceden burada zengin kesimin yaşaması ve iş adamlarının bütün ticaretlerinin ve meslek seçimlerinin burada yoğunlaşması, burayı yüzlerce kat değerli hale getirdi. 20. Yüzyılın sonlarında burası Şanghay’ın en başarılı ticaret caddesi oldu.
Bund’un doğusundan başlayıp, Jing’an Tapınağı ve Ya’an doğu caddesinin birleştiği yolun doğusunda bitiyor. Nanjing Caddesi tam 26 yoldan geçerek kentsel merkezin ötesine geçiyor. Yolun toplam uzunluğu ise 5,5 kilometredir. Nanjing doğu caddesi 1865’te Nanjing Caddesi olarak adlandırıldı. Nanjing Caddesi geçmişte Jing’an Tapınağı Caddesi olarak da bilinirdi. Nanjing Caddesi, kurtuluştan önce emperyalistlerin elindeydi. Bu yüzden devrimci gelenekler bakımından zengindir. Kurtuluştan sonra “Çin Ticaretinin ilk caddesi” oldu. Şanghay’ın ilk büyük mağazası Shanghai Hua Lian Mağazası ve Shanghai New World alışveriş merkezi ile perakende satışın önemli noktası oldu. Nanjing Caddesi, geceleri muhteşem aydınlık veren çeşitli ışıkların okyanusu haline gelir.
Şimdi, Nanjing Caddesi dünyanın her yerinden gelen ziyaretçilerin rahatlığı için yürüyüş yolu olarak ayarlandı. Her bir yanında dünyaca ünlü mağazalar, küçük süs eşyalarını bulabileceğiniz yerler ile doludur.
Çin'in diğer şehirlerini incelemek için eniyiyerler.com sayfamızı inceleyin.
Pudong Bölgesi
10 yıldan biraz daha fazla olmak üzere Huangpu Nehri’nin doğusunda çiftliklere ve pirinç tarlalarına ayrılmış bir bölgeydi. Pudong Özel Ekonomi Bölgesi, eski Şanghay’dan daha büyük bir alanı kaplamaktadır. Burası Çin’in Wall Street’i olmak için tasarlandı. Pudong Şanghay’ın ekonomi ve iş merkezi aynı zamanda çok uluslu firmaların, uluslararası bankaların merkezleri de burada aktif haldedir.
Pudong, Puxi’ye 2 köprü ile bağlantılı haldedir. Bu köprüler: Yangpu ve Nanpu’dur. Bunlar dünyanın en uzun 2. ve 3. Köprüleridir. New Pudong Uluslararası Havalimanı 1999’da açılmıştır. Sekiz şeritli anayol ile desteklenmiş bir ulaşım ağına sahiptir. Çin sanayi teknolojisinin en büyük üssü, önemli bir liman ve ülkenin en büyük ticari ve finans merkezi olarak tüm dünyanın ilgisini çekmektedir.
Modern Şanghay’da ziyaretçilerin ilgisini çeken 3 önemli bölge vardır. Bunlar Huangpu Nehri ve People Square boyunca gezebilecek yerler, iş ve alışveriş merkezleri ve Yu Bahçesi’dir. Şehrin kültür merkezi, kamusal aktiviteleri, toplumsal faaliyetleri ve son olarak Eğlence ve Tatil Turizm bölgesi Sheshan Ormanı, Chongming Adası, Dingshan Gölü ve Shenshuigang alanlarıdır.
Oryantal Paris olarak bilinen Şanghay alışverişin cennetidir. Turistlerin vazgeçilmez yerlerinden biri de Nanjing Caddesi’dir. Huihuai Caddesi modern ve modanın kalbinin attığı yerken Sichuan North Caddesi, uygun fiyatlarda eşyaları bulabileceğiniz mekânlarla doludur.
Şanghay restoranları Çin’in en iyi restoranları arasındadır. Tıpkı Sichuan, Guangzhou, Yangzhou, Pekin gibi yerel yemekleri kolayca bulacağımız restoranlarla doludur. Günün her saati kolayca yemek yiyecek mekân bulabileceğiniz gibi kentte birçok ülkenin yerel lezzetlerini bulacağınız restoranlar da vardır.
Birçok ülkeden ziyaretçileri ağırlayan Çin’in, eğitim açısından da oldukça popülaritesi artmıştır. Şanghay’daki Fudan Üniversitesi, Shanghai Jiao Tong Üniversitesi, Tongji Üniversitesi Çin’deki en iyi üniversitelerden olup, dünyanın birçok ülkesinden değişim programları vardır. Çince’nin dünyada en çok konuşulan dil olması, ekonomisin güçlenmesi ve insanların Çin kültürünü yakından tanımak istemeleri ile insanlar, buraya gelip Çince eğitimini almaktadır. Şanghay eyaleti her sene birçok ülkeden lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerine burs imkanı sağlamaktadır.
Umarız Şanghay Gezilecek Yerler yazımız sizin için faydalı olmuştur, Şanghay'a gitmeye kesin kararlıysanız Şanghay' da Küttür ve Ulaşım yazmızı da mutlaka okuyunuz.
Xi'an Genel Bakış
1500 yıl önce Xi’an dünyanın en büyük ve en zengin şehirlerinden biriydi. Bunun en önemli sebebi ise İpek Yolu’nun başlangıç şehri konumunda olmasıydı. Asya’dan Avrupa’ya uzanan bu yolda Xi’an, Çin’in ilk uluslararası ticaret şehri olmuştu. O zamanlar Pekin uzaktan kontrol edilen bir başkent, Şanghay ise bir balıkçı kasabasından ibaretti. Xi’an, o dönemde dünyada 1 milyondan fazla nüfusa ulaşmış ilk şehirdir.
Birkaç bin sene öncesine bakıldığında, Xi’an tekrardan “ticaretin kapısı” pozisyonuna geldi. Çin’in batı bölgesinin stratejik giriş noktası oldu. Bunun birlikte İpek Yolu’nu tekrardan canlandırma projesi olan Neo Avrasya Kıtasal Köprüsünün anahtar şehri durumuna geldi.
Dünyaca ünlü Terracotta Ordusuna ev sahipliğini yapan şehir, turizm ve gelişim açısından Çin’in en önemli şehirleri arasında sayılmaktadır. Bununla birlikte havacılık, tekstil, otomobil ve mühendislik alanında merkez haline geldi. Tıbbi malzeme ve üretimde dünya liderlerinden biri olan John& John (İlaç şirketi ) şirketi Xi’an’a yapılan en eski başarılı yatırım projesidir. 190 milyon dolarlık tesis Çin’de en büyük ortaklık girişimidir.
Çin’in havacılık sektöründe merkez olan Xi’an şehri, her geçen gün kendini geliştirmekte ve yabancıların ilgisini çekmektedir. Havacılık sektörünün iki büyük devi olan Airbus ve Boeing’e üretim desteği vermektedir. Böylece Xi’an, dünyanın en hızlı gelişmekte olan havacılık pazarında en önemli üretici merkezi haline gelecektir.
Xi’an bilindiği üzere dünyaca ünlü Terracotta Ordusunun (Taş Askerler) bulunduğu şehirdir. Çin’in ilk hükümdarı olan Qin Shı Huang’ı sonsuza dek koruması için yapılan bu ordu, mezarında da Qin Shı Huang’ı koruması için yapılmıştır. Bu yapıt yalnızca 30 yıl önce kuyu kazmak için giden bir takım tarafından keşfetmiştir.
Zengin kültürü ve arkeolojik mirasa sahip olan Xi’an, Çin’in en popüler duraklarından biridir. 2003 yılında şehrin yeni havalimanı açıldı ve neredeyse Çin’in çoğu kentine ve Güney Asya’ya, Japonya’ya, Güney Kore’ye uçuşlar başladı. Bunun ulaşıma ve turizme katkısı büyük olmuştur.
Çin'in diğer şehirlerini incelemek için eniyiyerler.com sayfamızı inceleyin.
Nüfusu yaklaşık 7.500.000 civarındadır. 4 milyon insan şehrin etrafında yaşıyor. Xi’an geniş bir Müslüman kitleye sahiptir. Ayrıca 1300 yıllık eski ve görkemli Xi’an Camisi burada bulunur. Çin’deki turizm şehirlerinin arasında trafiği en fazla olan bölgelerden biridir. Her yıl on binlerce yabancı ve Çinli turisti ağırlamaktadır.
Şehir 8 nehir ve akarsu ile çevrili, ovalar ve düzlüklerle iç içe geçmiş bir şehirdir. Fakat bu akarsuların çoğunluğu kirlenmiş durumdadır. Xi’an sınırı Kuzey Qinglin Dağları’nın ayağındadır. Wei Nehrinin de kuzeyindedir. Dört önemli kutsal Taoist dağlarından biri olan Hua Dağı şehrin doğusundadır. Şehir yaklaşık 16.808 kilometre kare alanı kaplamaktadır.
Neolitik Çağ’dan binlerce yıl sonra, Zhou Kralı başkenti şu anki şehre birkaç kilometre uzaklıkta olan bölgeye taşıdı. Milattan önce 331 yılında, Çin'in ilk imparatoru olan Qin Shı Huang, Xi’anyang yerleşim alanını genişletme kararı aldı. Bu bölge şehrin 15 kilometre ötesindedir. Bu kasaba Qin kuralları ile yönetildi, oldukça da popüler hale geldi. Bu yüzden milattan önce 331 yılında Qin Shı Huang mahkemesini Wei Nehrinin güneyine taşıma kararı almıştır. Sonrasında devasa bir saray inşaatına başlanmıştır. Fakat onun hayatı boyunca tamamlanamamıştır. Birkaç yıl sonra ise Qin, Hanlar’a yenildi ve Hanlar bölgeye hüküm sürdü. (Xi’an Yu tarafından yıkıldı.)
Han Hanedanlığı’nın ilk imparatoru olan Liu Bang, başkentini günümüz Xi’an’ın sadece birkaç kilometre kuzeyine kurdu. Milattan sonra yaklaşık 35 yıl sonra bir düşüşe başladı. Milattan sonra 583’te Sui İmparatoru Wen Di, Chang’an güneydoğusuna başkenti kurdu. Bölge Tang Hanedanlığı döneminde çok hızla gelişti ve Asya’nın en önemli şehri haline geldi. Milattan önce bin yıldan fazla süredir, Çin’in ipeği Xi’an’dan Orta Asya ve Avrupa’ya nakledildi. Birkaç savaş nedeniyle hasar görmesine rağmen, Xi’an 4 milyon nüfusu ile hala tarihi site alanlarına ev sahipliği yapmaktadır.
Umarız Xi'an Genel Bakış yazımız sizin için faydalı olmuştur, Çin tatil planı yapmadan önce Çin'deki diğer önemli şehirler yazılarımızı okumanızı tavsiye ederiz.
Birkaç bin sene öncesine bakıldığında, Xi’an tekrardan “ticaretin kapısı” pozisyonuna geldi. Çin’in batı bölgesinin stratejik giriş noktası oldu. Bunun birlikte İpek Yolu’nu tekrardan canlandırma projesi olan Neo Avrasya Kıtasal Köprüsünün anahtar şehri durumuna geldi.
Dünyaca ünlü Terracotta Ordusuna ev sahipliğini yapan şehir, turizm ve gelişim açısından Çin’in en önemli şehirleri arasında sayılmaktadır. Bununla birlikte havacılık, tekstil, otomobil ve mühendislik alanında merkez haline geldi. Tıbbi malzeme ve üretimde dünya liderlerinden biri olan John& John (İlaç şirketi ) şirketi Xi’an’a yapılan en eski başarılı yatırım projesidir. 190 milyon dolarlık tesis Çin’de en büyük ortaklık girişimidir.
Çin’in havacılık sektöründe merkez olan Xi’an şehri, her geçen gün kendini geliştirmekte ve yabancıların ilgisini çekmektedir. Havacılık sektörünün iki büyük devi olan Airbus ve Boeing’e üretim desteği vermektedir. Böylece Xi’an, dünyanın en hızlı gelişmekte olan havacılık pazarında en önemli üretici merkezi haline gelecektir.
Xi’an bilindiği üzere dünyaca ünlü Terracotta Ordusunun (Taş Askerler) bulunduğu şehirdir. Çin’in ilk hükümdarı olan Qin Shı Huang’ı sonsuza dek koruması için yapılan bu ordu, mezarında da Qin Shı Huang’ı koruması için yapılmıştır. Bu yapıt yalnızca 30 yıl önce kuyu kazmak için giden bir takım tarafından keşfetmiştir.
Zengin kültürü ve arkeolojik mirasa sahip olan Xi’an, Çin’in en popüler duraklarından biridir. 2003 yılında şehrin yeni havalimanı açıldı ve neredeyse Çin’in çoğu kentine ve Güney Asya’ya, Japonya’ya, Güney Kore’ye uçuşlar başladı. Bunun ulaşıma ve turizme katkısı büyük olmuştur.
Çin'in diğer şehirlerini incelemek için eniyiyerler.com sayfamızı inceleyin.
Xi’an Nüfusu
Nüfusu yaklaşık 7.500.000 civarındadır. 4 milyon insan şehrin etrafında yaşıyor. Xi’an geniş bir Müslüman kitleye sahiptir. Ayrıca 1300 yıllık eski ve görkemli Xi’an Camisi burada bulunur. Çin’deki turizm şehirlerinin arasında trafiği en fazla olan bölgelerden biridir. Her yıl on binlerce yabancı ve Çinli turisti ağırlamaktadır.
Xian’daki Hui ulusundaki Müslüman kadınlar
Xi’an Coğrafi Yapısı
Şehir 8 nehir ve akarsu ile çevrili, ovalar ve düzlüklerle iç içe geçmiş bir şehirdir. Fakat bu akarsuların çoğunluğu kirlenmiş durumdadır. Xi’an sınırı Kuzey Qinglin Dağları’nın ayağındadır. Wei Nehrinin de kuzeyindedir. Dört önemli kutsal Taoist dağlarından biri olan Hua Dağı şehrin doğusundadır. Şehir yaklaşık 16.808 kilometre kare alanı kaplamaktadır.
Xi’an Tarihi ve Gelişimi
Neolitik Çağ’dan binlerce yıl sonra, Zhou Kralı başkenti şu anki şehre birkaç kilometre uzaklıkta olan bölgeye taşıdı. Milattan önce 331 yılında, Çin'in ilk imparatoru olan Qin Shı Huang, Xi’anyang yerleşim alanını genişletme kararı aldı. Bu bölge şehrin 15 kilometre ötesindedir. Bu kasaba Qin kuralları ile yönetildi, oldukça da popüler hale geldi. Bu yüzden milattan önce 331 yılında Qin Shı Huang mahkemesini Wei Nehrinin güneyine taşıma kararı almıştır. Sonrasında devasa bir saray inşaatına başlanmıştır. Fakat onun hayatı boyunca tamamlanamamıştır. Birkaç yıl sonra ise Qin, Hanlar’a yenildi ve Hanlar bölgeye hüküm sürdü. (Xi’an Yu tarafından yıkıldı.)
Han Hanedanlığı’nın ilk imparatoru olan Liu Bang, başkentini günümüz Xi’an’ın sadece birkaç kilometre kuzeyine kurdu. Milattan sonra yaklaşık 35 yıl sonra bir düşüşe başladı. Milattan sonra 583’te Sui İmparatoru Wen Di, Chang’an güneydoğusuna başkenti kurdu. Bölge Tang Hanedanlığı döneminde çok hızla gelişti ve Asya’nın en önemli şehri haline geldi. Milattan önce bin yıldan fazla süredir, Çin’in ipeği Xi’an’dan Orta Asya ve Avrupa’ya nakledildi. Birkaç savaş nedeniyle hasar görmesine rağmen, Xi’an 4 milyon nüfusu ile hala tarihi site alanlarına ev sahipliği yapmaktadır.
Umarız Xi'an Genel Bakış yazımız sizin için faydalı olmuştur, Çin tatil planı yapmadan önce Çin'deki diğer önemli şehirler yazılarımızı okumanızı tavsiye ederiz.
Çin Gezilecek Şehirler
Wuhan'ın Tarihi ve Ekonomisi
Çin ve Wuhan tarihi hakkında bilgilere bu yazımızdan ulaşabilirsiniz.
Wuhan, tarihi oldukça eski aynı zamanda da hızlı bir şekilde büyümekte olan bir şehirdir. Tarihi eserler ve eski mezarlar, şehrin 3500 yıllık bir geçmişin olduğunu bize söylemektedir. Erken Qin hanedanlığı döneminde bu bölge Chu Hanedanlığı’nın ve medeniyetinin beşiğiydi. Tüccarlar buradan başlayıp, büyük Yangtze nehrini takip ederek, ticaret ağını tüm dünyaya yaymaya başladı. Qing hanedanlığı döneminde de, Hankou şehri ülkenin en ünlü ve güçlü dört şehrinden biriydi. Yüzyıllar boyunca bu şehir ticaretin ve ulaşımın Orta Çin bölgesinde merkezi haline geldi.
20.yüzyılın başlarında, Wuhan yenilikçi, devrimsel aktivitelerin başlarında yer aldı. 1911 yılında Dr. Sun Yat-Sen, Qin Hanedanlığı’na başkaldırmış ve bunu sonlandırmak istediği için bir devrime öncülük etmiştir. Orada devrim zamanlarına ait birçok anıt bulunmaktadır. Kırmızı Anıt, 7 Şubat Darbesi Şehitler Abidesi, Merkez Çiftçi Hareketi Enstitüsü gibi eserler bu anıtlar arasındadır. Wuhan Japon istilacılar tarafından 25 Ocak 1938 yılından 15 Ağustos 1945 tarihine kadar şiddete ve işgale maruz kalmıştır. 16 Mayıs 1949 yılında ise özgürlüğüne kavuşmuştur. Yeni Çin’in kurulmasından sonra, Wuhan şehri metalürji, makine sanayisi konusunda endüstriyel bir merkez haline gelmeye kararlıydı. O zamandan bu yana ülkenin ve şehrin sanayisine katkıda bulunacak kilit fabrikalar inşa edilmeye başlandı. 1987 yılında, Wuhan’ın merkezinde; Yangtze nehri boyunca 17 semtten oluşan “Wuhan’ın Ekonomik Koordinasyon Bölgesi” oluşturuldu. Şehir ise 1992 yılında dünyaya açıldı.
Şehrin dünyaya açılmasından ve reformlar yapılmasından itibaren, Wuhan’ın ekonomisi çok hızlı bir şekilde gelişti. Bu sayede eyalet de sürekli ve hız bir şekilde yükselen ekonomiye ulaştı. Özellikle eyalet 1992 yılında nehrin kenarına kurulduğundan itibaren, Wuhan’ın ekonomi skalası ve içeriği gittikçe daha güçlü hale geldi. 1992 yılından 1998 yılına kadar şehrin yıllık ekonomik yükseliş oranı %16’ya kadar yükseldi. Bu ulaştıkları seviye sadece eyaletlerin arasında değil ayrıca tüm ülkenin seviyesinden daha fazladır.
Wuhan çok bereketli ve verimli doğal kaynaklara sahiptir. Oldukça verimli tarımsal kaynaklara ve su kaynaklarına sahip olan şehir “ Yüz göllerin şehri” diye anılmaktadır. Şehirde 33 farklı çeşitte mineral katmanları bulunur. Ayrıca 154’e yakın kömür madenine sahip olan şehrin, potansiyel ekonomik değeri 840 milyarın üzerindedir.
Wuhan metalürji malzemeleri ve inşaat malzemeleri alanlarında oldukça zengin bir şehirdir. Buna ek olarak Wuhan ülkenin en büyük kireç taşı madenlerine, dolomit kaynaklarına sahiptir. Şehir kaynaklar açısından oldukça büyük bir üstünlüğe sahiptir. Wuhan Çin ekonomi coğrafyasının kalbi olduğu kadar, coğrafi koşulları da şehrin önemi gözler önüne seriyor.
Çin'in diğer şehirleri hakkında bilgi edinmek için eniyiyerler.com sayfamızı inceleyin.
Çin’de ulaşım denilince akıllara yüksek teknolojili hızlı trenler gelir. Wuhan bu konuda 25 eyalet şehirlerini birbirine bağlayan demir yolları ağını kurarak ülke için oldukça değerli bir şehir haline geldi. Wu-Guang, Jing-Jiu, Wu-Da ve Han-Dan gibi dört önemli demir yolu ağı bu şehirden geçmektedir. Çin’in ulaşımda merkezi haline gelen Wuhan, uluslararası ulaşımda da Çin’in metropol şehirlerinin arasında üst sıralardadır. Wuhan’da Çin’in 54 şehrine uçuş bulunmaktadır. Güney Kore ve Japonya’ya Hong Kong üzerinden geçilebilmektedir.
Umarız Wuhan'ın Tarihi ve Ekonomisi yazımız sizin için faydalı olmuştur, tatil planını yapmadan önce aşağıdaki paylaşımlarınızı da incelemenizi tavsiye ederiz:
Wuhan, tarihi oldukça eski aynı zamanda da hızlı bir şekilde büyümekte olan bir şehirdir. Tarihi eserler ve eski mezarlar, şehrin 3500 yıllık bir geçmişin olduğunu bize söylemektedir. Erken Qin hanedanlığı döneminde bu bölge Chu Hanedanlığı’nın ve medeniyetinin beşiğiydi. Tüccarlar buradan başlayıp, büyük Yangtze nehrini takip ederek, ticaret ağını tüm dünyaya yaymaya başladı. Qing hanedanlığı döneminde de, Hankou şehri ülkenin en ünlü ve güçlü dört şehrinden biriydi. Yüzyıllar boyunca bu şehir ticaretin ve ulaşımın Orta Çin bölgesinde merkezi haline geldi.
20.yüzyılın başlarında, Wuhan yenilikçi, devrimsel aktivitelerin başlarında yer aldı. 1911 yılında Dr. Sun Yat-Sen, Qin Hanedanlığı’na başkaldırmış ve bunu sonlandırmak istediği için bir devrime öncülük etmiştir. Orada devrim zamanlarına ait birçok anıt bulunmaktadır. Kırmızı Anıt, 7 Şubat Darbesi Şehitler Abidesi, Merkez Çiftçi Hareketi Enstitüsü gibi eserler bu anıtlar arasındadır. Wuhan Japon istilacılar tarafından 25 Ocak 1938 yılından 15 Ağustos 1945 tarihine kadar şiddete ve işgale maruz kalmıştır. 16 Mayıs 1949 yılında ise özgürlüğüne kavuşmuştur. Yeni Çin’in kurulmasından sonra, Wuhan şehri metalürji, makine sanayisi konusunda endüstriyel bir merkez haline gelmeye kararlıydı. O zamandan bu yana ülkenin ve şehrin sanayisine katkıda bulunacak kilit fabrikalar inşa edilmeye başlandı. 1987 yılında, Wuhan’ın merkezinde; Yangtze nehri boyunca 17 semtten oluşan “Wuhan’ın Ekonomik Koordinasyon Bölgesi” oluşturuldu. Şehir ise 1992 yılında dünyaya açıldı.
Wuhan'ın Ekonomisi
Şehrin dünyaya açılmasından ve reformlar yapılmasından itibaren, Wuhan’ın ekonomisi çok hızlı bir şekilde gelişti. Bu sayede eyalet de sürekli ve hız bir şekilde yükselen ekonomiye ulaştı. Özellikle eyalet 1992 yılında nehrin kenarına kurulduğundan itibaren, Wuhan’ın ekonomi skalası ve içeriği gittikçe daha güçlü hale geldi. 1992 yılından 1998 yılına kadar şehrin yıllık ekonomik yükseliş oranı %16’ya kadar yükseldi. Bu ulaştıkları seviye sadece eyaletlerin arasında değil ayrıca tüm ülkenin seviyesinden daha fazladır.
Wuhan çok bereketli ve verimli doğal kaynaklara sahiptir. Oldukça verimli tarımsal kaynaklara ve su kaynaklarına sahip olan şehir “ Yüz göllerin şehri” diye anılmaktadır. Şehirde 33 farklı çeşitte mineral katmanları bulunur. Ayrıca 154’e yakın kömür madenine sahip olan şehrin, potansiyel ekonomik değeri 840 milyarın üzerindedir.
Wuhan metalürji malzemeleri ve inşaat malzemeleri alanlarında oldukça zengin bir şehirdir. Buna ek olarak Wuhan ülkenin en büyük kireç taşı madenlerine, dolomit kaynaklarına sahiptir. Şehir kaynaklar açısından oldukça büyük bir üstünlüğe sahiptir. Wuhan Çin ekonomi coğrafyasının kalbi olduğu kadar, coğrafi koşulları da şehrin önemi gözler önüne seriyor.
Çin'in diğer şehirleri hakkında bilgi edinmek için eniyiyerler.com sayfamızı inceleyin.
Wuhan'da Ulaşım
Çin’de ulaşım denilince akıllara yüksek teknolojili hızlı trenler gelir. Wuhan bu konuda 25 eyalet şehirlerini birbirine bağlayan demir yolları ağını kurarak ülke için oldukça değerli bir şehir haline geldi. Wu-Guang, Jing-Jiu, Wu-Da ve Han-Dan gibi dört önemli demir yolu ağı bu şehirden geçmektedir. Çin’in ulaşımda merkezi haline gelen Wuhan, uluslararası ulaşımda da Çin’in metropol şehirlerinin arasında üst sıralardadır. Wuhan’da Çin’in 54 şehrine uçuş bulunmaktadır. Güney Kore ve Japonya’ya Hong Kong üzerinden geçilebilmektedir.
Umarız Wuhan'ın Tarihi ve Ekonomisi yazımız sizin için faydalı olmuştur, tatil planını yapmadan önce aşağıdaki paylaşımlarınızı da incelemenizi tavsiye ederiz:
Harbin Turizmi
Harbin bölgesinde Song Hua ve Mudan Nehirleri bulunur. Yağışlar Haziran-Eylül ayları arasında yoğun olmaktadır. Şehrin su kaynağı çok zengin olduğu için kişi başına 1363 metreküp seviyesindedir. Buz şehri olarak adlandırılan Harbin’de soğuk ılıman iklimiyle bilinmektedir. Yazları uzun kışları kısa geçmektedir. Harbin’in ocak ayındaki ortalama sıcaklığı -15 derecedir. En düşük seviyesi ise -35tir. Başlıca turistik yeri 冰雕buz heykel festivalidir.
Harbin’deki mineral kaynaklar oldukça boldur. Bölgede 83 çeşit maden ürünü, 25 çeşit ise endüstriyel kullanım için kaynak bulunmaktadır. Bunların arasında bulunan kömür ve doğalgaz gibi 20 çeşit maden ürünü Heilongjiang eyaletinde önemli bir yer tutmaktadır.
Harbin, bitki çeşitliliği açısından oldukça zengindir. Dağ gingsengi 人参, meşe ağacı kabuğu ilaç ve alternatif tıp alanlarında kullanılmaktadır. Pirinç, soya fasulyesi, mısır ile ünlüdür. İhracat ve ekonomide yüksek değere sahip olan çam fıstığı 松果 da burada bulunur. Şehrin ormanlarında nesli tükenmekte olan hayvanlar bulunmaktadır. Bunlara örnek olarak Sibirya kaplanı, Sibirya ayısı ve beyaz leylekler örnek verilebilir.
Çin’in büyük şehirleri arasında bulunan Harbin mimarisini kıyaslayacak olursak farklı tarzıyla öne çıkar. Sadece batılı tarzda değil aynı zamanda Çin mimarisinden de etkiler bulabilirsiniz. Son yıllarda yüksek gökdelenler ve modern binaların ortaya çıkmasıyla tam anlamıyla kendi karakterine bürünmüştür. Central Avenue 中央大de yürürken, Gotik, Barok, Bizans, Ekletizm etkilerini taşıyan, neredeyse 100 yıllık binalar görmeniz mümkündür. Harbin’de oymalı ve boyalı kirişleri, kırmızı duvarları, yeşil camla kaplı çinileri ile dizayn edilmiş Çin binaları da dikkat çekmektedir. Şehirde her bölgenin kendine özgü bir tarzı vardır. Ayrıca şehrin kaldırım taşlarında, Rus ve Japon mimarisinin etkileri vardır.
Harbin tarihi hakkında daha fazla bilgi için Harbin Tarihi ve Şimdiki Durumu yazımızı okuyabilirsiniz.
Harbin her ne kadar kış şehri olarak bilinse de aslında ünlü bir yaz beldesidir. Yaz aylarında ılıman iklime sahip bir şehirdir. Dünyanın ve ülkenin her bir yanından turist alan, bolca etkinlikleri olan kış festivalleri düzenlenir. Bu faaliyetler soğuk ve kasvetli kış mevsiminin daha güzel şekilde geçmesini sağlayarak bir avantaja çevirir. Harbin’in yerlileri karlar ve buzdan mucizeler yaratıyorlar. Kış festivalleriyle soğuk havaların tadını çıkarmayı öğreniyorlar.
Harbin Buz festivali ilk olarak 1985 yılında yapıldı ve bununla beraber 13 kez başarılı bir organizasyonla tekrardan düzenlendi. Şimdi bu festival turizm, kültür, bilim, teknoloji, ticaret, spor alanlarını kapsayan geleneksel bir kış festivali haline dönüştü. Buz ve Kar Festivalinin anahtar programı olan Harbin Buz Fener Gala Partisi 23 kez gerçekleştirilmiştir. Buz heykel ve kar oymacılığı yarışması, buz ve kar sanatının en özellerindendir. Harbin’deki buz ve kar turu oldukça görkemlidir. Hükümet tarafından Çin’de bulunan 35 ulusal en iyi doğal noktadan biri olarak listelenir. 1997 yılındaki Çin Turu organizasyonunda Harbin, kış turu, yaz turu ve avlanma turu gibi 10 farklı tur düzenlemiştir. Güzelliğiyle dikkatleri çeken Güneş Adası 太阳岛Ulusal Tur Bürosu tarafından görülmesi gereken seyir alanlarından biri seçilmiştir.
Yabuli Kayak Merkezi sadece iki saatlik sürüş mesafesindedir. Turistler burada kayak yapmayı tercih ederler. Bunların yanı sıra Yuquan Avlanma Bölgesi şu anda Çin’deki en büyük kapalı av tesisini oluşturmaktadır.
Umarız Harbin Turizmi yazımız sizin için faydalı olmuştur. Çin'deki diğer şehirler hakkında bilgi almak için aşağıdaki linke tıklayın.
http://eniyiyerler.com/yerler/cin/
Harbin’deki mineral kaynaklar oldukça boldur. Bölgede 83 çeşit maden ürünü, 25 çeşit ise endüstriyel kullanım için kaynak bulunmaktadır. Bunların arasında bulunan kömür ve doğalgaz gibi 20 çeşit maden ürünü Heilongjiang eyaletinde önemli bir yer tutmaktadır.
Harbin, bitki çeşitliliği açısından oldukça zengindir. Dağ gingsengi 人参, meşe ağacı kabuğu ilaç ve alternatif tıp alanlarında kullanılmaktadır. Pirinç, soya fasulyesi, mısır ile ünlüdür. İhracat ve ekonomide yüksek değere sahip olan çam fıstığı 松果 da burada bulunur. Şehrin ormanlarında nesli tükenmekte olan hayvanlar bulunmaktadır. Bunlara örnek olarak Sibirya kaplanı, Sibirya ayısı ve beyaz leylekler örnek verilebilir.
Harbin Mimarisi
Çin’in büyük şehirleri arasında bulunan Harbin mimarisini kıyaslayacak olursak farklı tarzıyla öne çıkar. Sadece batılı tarzda değil aynı zamanda Çin mimarisinden de etkiler bulabilirsiniz. Son yıllarda yüksek gökdelenler ve modern binaların ortaya çıkmasıyla tam anlamıyla kendi karakterine bürünmüştür. Central Avenue 中央大de yürürken, Gotik, Barok, Bizans, Ekletizm etkilerini taşıyan, neredeyse 100 yıllık binalar görmeniz mümkündür. Harbin’de oymalı ve boyalı kirişleri, kırmızı duvarları, yeşil camla kaplı çinileri ile dizayn edilmiş Çin binaları da dikkat çekmektedir. Şehirde her bölgenin kendine özgü bir tarzı vardır. Ayrıca şehrin kaldırım taşlarında, Rus ve Japon mimarisinin etkileri vardır.
Harbin tarihi hakkında daha fazla bilgi için Harbin Tarihi ve Şimdiki Durumu yazımızı okuyabilirsiniz.
Aziz Sofya Katedrali - Rus esintileri
Harbin’in Turizmi
Harbin her ne kadar kış şehri olarak bilinse de aslında ünlü bir yaz beldesidir. Yaz aylarında ılıman iklime sahip bir şehirdir. Dünyanın ve ülkenin her bir yanından turist alan, bolca etkinlikleri olan kış festivalleri düzenlenir. Bu faaliyetler soğuk ve kasvetli kış mevsiminin daha güzel şekilde geçmesini sağlayarak bir avantaja çevirir. Harbin’in yerlileri karlar ve buzdan mucizeler yaratıyorlar. Kış festivalleriyle soğuk havaların tadını çıkarmayı öğreniyorlar.
Buzdan yapılan kaleler
Harbin Buz festivali ilk olarak 1985 yılında yapıldı ve bununla beraber 13 kez başarılı bir organizasyonla tekrardan düzenlendi. Şimdi bu festival turizm, kültür, bilim, teknoloji, ticaret, spor alanlarını kapsayan geleneksel bir kış festivali haline dönüştü. Buz ve Kar Festivalinin anahtar programı olan Harbin Buz Fener Gala Partisi 23 kez gerçekleştirilmiştir. Buz heykel ve kar oymacılığı yarışması, buz ve kar sanatının en özellerindendir. Harbin’deki buz ve kar turu oldukça görkemlidir. Hükümet tarafından Çin’de bulunan 35 ulusal en iyi doğal noktadan biri olarak listelenir. 1997 yılındaki Çin Turu organizasyonunda Harbin, kış turu, yaz turu ve avlanma turu gibi 10 farklı tur düzenlemiştir. Güzelliğiyle dikkatleri çeken Güneş Adası 太阳岛Ulusal Tur Bürosu tarafından görülmesi gereken seyir alanlarından biri seçilmiştir.
Buzdan yapılan Katedral
Yabuli Kayak Merkezi sadece iki saatlik sürüş mesafesindedir. Turistler burada kayak yapmayı tercih ederler. Bunların yanı sıra Yuquan Avlanma Bölgesi şu anda Çin’deki en büyük kapalı av tesisini oluşturmaktadır.
Umarız Harbin Turizmi yazımız sizin için faydalı olmuştur. Çin'deki diğer şehirler hakkında bilgi almak için aşağıdaki linke tıklayın.
http://eniyiyerler.com/yerler/cin/
Pekin Gezilecek Yerler
Pekin, geniş sokak ve caddelere sahip, trafiği çok yoğun olan, ticaret ve eğlencenin nabzının attığı bir şehirdir. Şehrin merkezinde dünyaca ünlü olan Beihai Parkı, Yasak Şehir içinde bulunan Saray Müzesi gibi bir çok müze ve parklarla doludur. Bunun yanı sıra Çin Ulusal Sanat Müzesi’nde modern sanatçıların birçok çalışmaları sergileniyor.
Tiananmen’da bulunan Çin Tarih ve Devrim Müzesi’nde, Çin’in antik ve çağdaş tarihini yakından inceleme şansını sunuyor. Antikaları, el sanatlarını ve kaligrafi kitapları ile boyamalarını Liulichang’da bulabiliriz. Antik Çin etkilerini barındıran bu bölgeyi, 1980 yılında antik şehir olarak tekrardan restore edilip, turistlere yeni bir açık hava müzesi oluşturdular. Bu bölge mutlaka Pekin gezilecek yerler listenizde olsun.
Çin'in diğer şehirleri hakkında bilgi edinmek için eniyiyerler.com sayfamızı inceleyin.
Liulichang Antik Şehrinden bir görüntü
Eski Pekin ruhunu yansıtan yerlerin başında Tiananmen’ın güneyinde bulunan Qianmen bölgesinde ilk 1669 yılında inşa edilmiş olan, Tangrengtang Geleneksel İlaç Dükkânı, hala korunmakta olup, kültür mirası olarak muhafaza edilmektedir. Pekin gezilecek yerler yazımızı okumaya devam edin...
Şehir Pekin opera gösterileri, akrobasi tiyatro topluluğu ile beraber şehrin geleneksel yanını canlı tutmaktadır. Pekin’in bir yanı saraylarla, diğer bir yanı peşinden sıra sıra dizili modern binaların dekore edPekinildiği, ’in kültürel ve ulusal mirasını yaşatmayı amaçlayan bir biçimde şekillendirilmiştir. Eski imparatorlukların sarayları ve bahçeleri halka açılmış durumdadır.
Umarız Pekin Gezilecek yerler yazımızı beğenmişsinizdir.
Pekin'i ziyaret etmeye kararlıysanız Pekin Tarihi ve Gelişimi yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
Tiananmen’da bulunan Çin Tarih ve Devrim Müzesi’nde, Çin’in antik ve çağdaş tarihini yakından inceleme şansını sunuyor. Antikaları, el sanatlarını ve kaligrafi kitapları ile boyamalarını Liulichang’da bulabiliriz. Antik Çin etkilerini barındıran bu bölgeyi, 1980 yılında antik şehir olarak tekrardan restore edilip, turistlere yeni bir açık hava müzesi oluşturdular. Bu bölge mutlaka Pekin gezilecek yerler listenizde olsun.
Çin'in diğer şehirleri hakkında bilgi edinmek için eniyiyerler.com sayfamızı inceleyin.
Liulichang Antik Şehrinden bir görüntüEski Pekin ruhunu yansıtan yerlerin başında Tiananmen’ın güneyinde bulunan Qianmen bölgesinde ilk 1669 yılında inşa edilmiş olan, Tangrengtang Geleneksel İlaç Dükkânı, hala korunmakta olup, kültür mirası olarak muhafaza edilmektedir. Pekin gezilecek yerler yazımızı okumaya devam edin...
Şehir Pekin opera gösterileri, akrobasi tiyatro topluluğu ile beraber şehrin geleneksel yanını canlı tutmaktadır. Pekin’in bir yanı saraylarla, diğer bir yanı peşinden sıra sıra dizili modern binaların dekore edPekinildiği, ’in kültürel ve ulusal mirasını yaşatmayı amaçlayan bir biçimde şekillendirilmiştir. Eski imparatorlukların sarayları ve bahçeleri halka açılmış durumdadır.
Umarız Pekin Gezilecek yerler yazımızı beğenmişsinizdir.
Pekin'i ziyaret etmeye kararlıysanız Pekin Tarihi ve Gelişimi yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
Harbin Tarihi ve Şimdiki Durumu
Harbin’e Genel Bakış
“Oryantal Moskova” 东方莫斯科 ya da “Oryantal Paris” 东方巴黎 olarak anılan Çin ve Batı kültürünün harmanlanmasının bir örneği olan Harbin şehri, Kuzeydoğu Çin’in önemli şehirlerindendir. Songhua Nehri’nin kıyısında yer alan şehir, Heilongjiang eyaletinin başkentidir. Bunun yanı sıra Kuzeydoğu Çin’in en büyük şehridir. Harbin denilince akla kışın soğuk iklimi ve buzların harikalar diyarı gelir. Şehre yazları ılıman iklim hakimdir. Yeni Çin, resmi şekilde kurulduktan sonra, şehir büyük bir ölçüde değişikliğe ve yeniliğe uğradı. Bunla beraber de muhteşem başarılara imza atıldı. 1898 yılında inşa edilen Uzakdoğu Demiryolları ile birlikte büyüyüp gelişmiş olan Harbin, Çin Jin Hanedanlığı (115-1234) kültürünün beşiği olmasıyla birlikte ülke için ünlü bir tarihi şehir haline gelmiştir. 20. Yüzyılın başlarında ise Kuzeydoğu Asya için önemli bir uluslararası ticaret limanı ve dağıtım merkezi olmuştur.
18.700 metrekarelik bir alanı kaplayan buzların kenti Harbin, 9,27 milyon nüfusa sahiptir. Şehrin coğrafik konumu kenti, önemli bir sanayi şehri haline getirmiştir. Bölgedeki başkentlere kıyasla en büyük başkent unvanına da sahiptir. Otomobil üretimi, gıda üretimi, ilaç sanayisi, elektrik cihazlar, makine üretimi şehrin önemli endüstrilerindendir.
Harbin Tarihi ve Gelişimi
Harbin uzun bir geçmişi vardır. Burası Jin ve Qing Hanedanlarının anayurdudur. Milattan sonra 1115’te Wanyananaguda’ki Nüzhen halkı bölgesel bir rejim kurdu. 1616 yılında, Jianzhou’dan Nüzhen lideri Nu er Ha Chı han oldu ve Geç Jin’i hanedanlığını kurdu. 1636’da Geç Jin adı Khan Mançu olarak değiştirilen şehir, Qing olarak yeniden adlandırıldı. 1644 yılında Pass’a girdi. Bundan sonra Harbin bölgesi, Qing Hanedanlığı’nın egemenliği altındaydı. 19. Yüzyılın sonunda, Dongqing Demiryolunun inşası ile Harbin hızla modern bir şehre dönüştü.
Reform ve ülkenin dünyaya açılmasından sonra Harbin çok değişti. Hem ulusal ekonomik alanda hem de sosyal ilişkiler konusunda olağanüstü başarılar elde etti. Ayrıca “Altıncı Beş yıllık Plan Dönemi”, “Yedinci Beş Yıllık Plan Dönemi”, “Sekizinci Beş Yıllık Plan Dönemi”, “Dokuzuncu Beş Yıllık Plan” ve “Onuncu Beş Planı” adlı planları başarıyla yerine getirmiştir. Bu nedenle “On Birinci Beş Yıllık Plan”ın sosyal ekonomik gelişimi için sağlam bir temel oluşturdu. Çin’in 40 ulusal başlıca ticaret kaleminden 38 ‘i Harbin’ de vardır. Ülkenin dört bir yanındaki pazarlarda 4000’den fazla ürün bulunuyor. 100’den fazla yabancı ülkede ve bölgede iyi bir satış başarısı yakalamışlardır. Geniş kırsal alana ve kapsamlı endüstriye sahip olmasından dolayı, Harbin büyük modern bir şehir haline geldi.
Harbini ziyaret etmeyi düşünüyorsanız Harbin Turizmi yazımızı da mutlaka okuyunuz.
Harbin Şimdiki Durumu
2005 yılında, belediyenin parti komitesi ve Harbin hükümeti kendini sosyal ekonomi alanında daha da geliştirmek için bilimsel alanlara daha çok önem verilmesi gerektiği kararını aldı ve buna yöneldi. Eski sanayi üslerinin düzenlenmesi ve dönüştürülmesini daha fazla teşvik etmek için “Gelişmek için büyük çabalar harcayın, hayatınızı iyi kurun, Harbin’i çok yönlü bir şekilde yeniden canlandırın” sloganıyla bir ışık tutmuştur. Aslına bakılırsa, şehrin ekonomik yapısında olumlu bir gelişme sağlamıştır. Ekonomik gücü olağanüstü bir şekilde yükselişe geçmiş ve bireysel olarak ticaret yapan herkes başarı yakalamıştır. Hem kentte hem de kırsal kesimlerde yaşayan sakinlerin yaşam kalitesi sürekli olarak iyileştirilmekte ve ulusal ekonominin tüm görevleri tamamlanmıştır. Kent, toplam 183.040 üretim değeri sağlayarak, bir önceki yıla göre %14,1 oranında artış yakaladı.
Belediyenin kamu maliyesindeki ekonomisini incelediğimizde katma değerinin 116 milyon yuanın üzerinde gerçekleştirildiği bilinmektedir. Kamu maliyesi dışında ekonomi, bir önceki yıla göre artmış olan katma değerinin 66.900 milyon yuan olarak gerçekleştirmiştir. Harbin, 2004-2005 yıllarında Devlet İstatistik Bürosu tarafından yayınlanan sınavlara ve değerlendirmelere göre 100 şehir arasından 10. sırada yer almıştır. Sınavlar ve değerlendirmelerde nüfus, ekonomi, toplum, altyapı kategorileri esas alınmıştır. Ayrıca şehir, bilim ve teknik alanında diğer şehirlerle kıyaslandığında 6. sırada yer almaktadır
Günümüzde Xi'an ve Xi'an Kültürü
Günümüzde Xi’An
Modern Xi’an, kuzeybatı Çin’in politika, ekonomi ve kültürünün başkentidir. Şehrin bilim ve teknoloji gücü ülkede üçüncü sırada yer almaktadır. Asya ve Avrupa kıtaları arasındaki önemli bir noktadır. Dahası, bilim ve mühendislik, endüstri, turizm alanlarında başarılı bir şekilde kendini geliştirmiş olan modern bir şehirdir. Eski Xi’an’ın tarihi ve başarıları takdir edilirken, diğer yanda şimdiki Xi’an’ın hızlı ilerleyişi insanları daha da şaşırtmaktadır.
Xi’an her gün değişen ve genç kalan bir şehirdir. Bir milletin yaşam gücünü sembolize eder ve tüm dünyanın ilgisi çekmektedir. Xi’an için şöyle bir benzetme yapılır: Çin, yükselen bir ağaç gibidir. Pekin’deki ağacın tepesini görebilirsiniz, ancak Xi’an da kökünü derinden ortaya çıkaracaksınız.
Bölgenin kültürel ve tarihsel öneminin yanı sıra, bolca kalıntı ve site alanıyla Xi’an’ın “Doğal Tarih Müzesi” oluşturulmuştur. Terracotta Savaşçıları ve Atları Müzesi, dünyanın sekizinci büyük mucizesi olarak kendinden söz ettirmektedir. İmparator Qin Shı Huang’ın mezarı Dünya miras listesinde yer almaktadır. Ayrıca Ming Hanedanlığı Döneminde inşa edilen Çin Seddi’nin duvarları ve kaleleri hala sağlamlığını korumakta ve turistlerin ilgisi çekmektedir.
Büyük Vahşi Kaz Pagodası ve Küçük Vahşi Kaz Pagodası hem muhteşem bir yapıya sahiptir hem de 1000 yaşından büyüklerdir. Çoğu büyük depremlerden az hasar alarak kurtulmuşlardır.
Şehirde Neolitik Çağ’dan kalan 6000 yıllık Banpo köyü kalıntıları ve Han Hanedanlığı’ndan Qing Hanedanlığı’na kadar olan farklı dönemdeki hanedanlıkların 3 bin taştan yapılan Taş Ormanı bulunmaktadır. Xi’an çevresinde bulunan Famen Tapınağı, merkez Shanxi’deki “pagodaların ve tapınakların öncüsü” olma ününden gurur duymaktadır. Çünkü Budizm’in kurucusu Sakyamuni’nin parmak kemikleri burada muhafaza edilmektedir. Xi’an’ın etrafındaki doğal manzara da oldukça güzeldir. Çin’in en bilinen beş dağından biri olan Huashan, nefes kesici kayalıkları ve eşsiz özellikleri ile ünlüdür.
Xiao Zhai, şehrin güneyinde bulunan ticaret bölgesi ve en işlek yerlerinden biridir. Birçok üniversite burada bulunduğundan dolayı hem gençler hem de öğrenciler için oldukça popülerdir.
Çin'in diğer şehirlerini incelemek için eniyiyerler.com sayfamızı inceleyin.
Xi’An Kültürü
Tarihsel açıdan Xi’an, dünyanın en önemli şehirlerinden biri olmuştur. Xi’an kültürü, dünyanın en eski uygarlıklarından miras kalmıştır. Guanzhong kabilesi 关中人 Xi’an’ın atalarının geleneklerini hala devam ettirmektedir. Bir diğer kültürleri hakkında bilgi sahibi olduğumuz Changan’ın Sekiz Büyük Manzarasında bölgenin güzelliklerinin anlatıldığı hikayeler bulunur.
Qingqiang 秦腔 dört ana opera türünün en eskisi ve kapsamlısı olan Çin operasıdır. Orijinal Xi’an lehçesi ile söylenmektedir. Xi’an’ın lehçesi, basitleştirilmiş olan Mandarin tarafından asimile edilen Shanxi Hua’dır. Ancak halen klasik Çincenin dil bilgisi ve telaffuzları aynıdır.
Bu kadar zengin kültüre sahip olan Xi’an, yemekleriyle de oldukça ünlüdür. Bölgenin en çok bilinen yöresel atıştırmalıkları, Hui halkının geleneksel yemekleridir. Hui halkının mutfağı genelde dana etinden ve koyun etinden oluşmaktadır. Çünkü halkı Müslüman olduklarından domuz eti yemezler. Fırınlanmış koyun ve dana eti, koyun eti çorbası, Xi’an’ın etli ekmeği, soğuk eriştelerin anavatanı Xi’an’dır.
Xian’ın ünlü etli hamburgeri, 肉夹馍
Umarız Günümüzde Xi'an ve Xi'an Kültürü yazımızı beğenmişsinizdir. Tatil planını yapmadan önce aşağıdaki paylaşımlarınızı da incelemenizi tavsiye ederiz:
Pekin'in Tarihi ve Gelişimi
Pekin, tarihin ilk başlarında Shandong ve Orta Çin’deki beyliklerin yanı sıra Koreliler ve Moğollar için bir ticaret şehriydi. Savaşan Beylikler Dönemi boyunca, Yan Krallığı’nın başkenti olana kadar büyüdü ve sonunda Liao Hanedanlığı döneminde Yanjing olarak anıldı. M.S. 1215’de Yanjing (Pekin) Cengiz Han tarafından ateşe verilerek yok edildi ve Büyük Başkent anlamına gelen Dadu olarak 1272 tarihinde ortaya çıktı. Dadu, aynı zamanda Hanbalık (Han Şehri) olarak bilinir. Cengiz Han’ın torunu Kubilay Han tarafından Hanbalık yeniden inşa edildi ve başkent oldu.
Yaklaşık 1280-1300 yılları arasında geçici bir barış ortamı söz konusuydu ve bu zaman dilimi içinde çok fazla yabancı İpek Yolu’nu ziyaret etme fırsatı buldu. Fakat 1368 yılında Zhu Yuanzhang bu barışçıl ve huzurlu ortamı değiştirdi. Pekin’i ele geçirmesine ve böylece Ming Hanedanlığının başlamasına izin veren bir isyandan o sorumluydu. Yaptığı şeylerden biri kuzeyde barış anlamına gelen, şehrinin adını Biping olarak değiştirmekti. Sonrasında da başkenti Nanjing’in güneyindeki Nanking’e taşıdı.
Zhu yaklaşık 30 yıl sonra öldü ve tahtını dördüncü oğlu Zhu Di ele geçirdi. Tahta geçmesiyle birlikte başkenti tekrardan Pekin’e taşıdı ve ismini Beiping olarak değiştirdi. Çin tarihinde bu sadece bir kez gerçekleşmişti. İmparatorluk sarayı güneyden kuzeye taşınmıştı. Ming Hanedanlığı zamanında Pekin, başka şehirleri de kapsıyordu: İmparatorluk Şehri, Yasak Şehir gibi her bir bölge duvarlarla çevriliydi. Yasak Sehir çok muazzam, büyük ve karışık güzelliklerle yapılmış bir şehirdi. Şimdi halka açılmış olan Yasak Şehir, Çin’de turistlerin sıklıkla ziyaret ettiği en ünlü yerlerden birisi olmuştur.
Mançular, 1644 yılında Mingler’i devirdiğinde Qing Hanedanlığını (1644-1911) kurdu. Pekin’i başkentleri yaptılar, fakat şehri biraz değiştirdiler. Qing imparatorları Kangxi ve Qianlong geniş büyük imparatorluk bahçelerini kenar mahallelerine kurdu. Bunlardan en iyi bilinen ve en güzeli olan Yuanmingyuan Bahçeleri’dir. 1751’de annesinin 60. yaş gününü kutlamak için Qing İmparatoru Qianlong, Qingyiyuan Parkı’nın yapılmasını emretti ve Wengshan’ın adını Wanshoushan olarak değiştirdi. Kunming Gölü’nü Hangzhou’daki Batı Gölü’ne benzeyecek şekilde tekrar inşa etti. Ayrıca Yonghegong (Barış Sarayı), Budist Manastırı ve Cennet Tapınağı’nı inşa ettirdi.
Büyük kanal, yaklaşık olarak 1000 yıldır Pekin’in temel ikmal hattıdır. 19. Yüzyıl boyunca yabancı güçler Qing’i Çin şehirlerini yabancı ticaretine açmaları için zorladılar. Bu, Liman Anlaşması olarak bilinir. 1900’da Qing askerleri tarafından desteklenen yabancı karşıtı Boksör Ayaklanması’nda, Pekin’de yabancı temsilciliğine ateş açılmış, telgraf hatları kesilmiş ve Pekin izole edilmiştir.
1911’de Çinli devrimci Dr. Sun Yat Sen liderliğinde Qing Hanedanlığı yıkıldı ve 1 Ocak 1912’de Sun, Geçici Çin Halk Cumhuriyeti’nin başkanlığı açılışını Nanjing’de yaptı. Ancak 3 hafta sonra Sun, başkanlığı Yuan Shikai’ye verdi. Yuan Shikai hükümeti Pekin’de tuttu. 4 Mayıs 1919’da Pekin Üniversitesi’nin prestijli öğrencileri ve diğer üniversitelerin seçkin prestijli öğrencileri eskiden Almanlara verilen imtiyazların Japonlara verilmesini protesto ettiler. 4 Mayıs Hareketleri, bütün bir Çin’de yayıldı ve bilinir hale geldi. Çin devrimcilerinin birleşip Çin emperyalizmine karşı organize olmasını sağladı. Çin diktatörlüğe bölündü ve Pekin, Japonların, Mançurya’yı ele geçirip oraya kukla devletleri Manchukuo’yu kurmaları üzerine tehdit altına girdi. 1937’de Japon ve Çinli askerler, Güneybatı Pekin’de Marco Polo Köprüsü’nde çatışmaya girdi ve Çin, Japonya’ya karşı direniş savaşına (1937-1945) başladı. Eskiden Lugou Köprüsü olarak bilinen köprü, Jin Hanedanlığı zamanında inşa edilmiştir. Daha sonradan Marco Polo Köprüsü olarak bilinmeye başlamıştır. Bunun sebebi ünlü İtalyan gezgin Marco Polo’nun 14. Yüzyılda kitabında bu köprüden bahsetmiş olmasıdır.
1945’de Japonlar yenildikten sonra, Çin komünistleri Mao Zedong liderliğinde ve Çin milliyetçileri Chiang liderliğinde kendi aralarındaki iç savaşa yeniden başladılar. 1949’da komünistler milliyetçileri yendi ve 1 Ekim 1949’da Mao, Tiananmen Meydanı’nda, Yasak Şehir’deki Gök Barış Kapısı’nın üzerindeki balkonda durup, Çin Halk Cumhuriyeti’ni kurduğunu ilan etti.
Birçok Çinli komünist lider Zhongnanhai’de oturuyordu. Çin’de birçok bina bulunan çevresi duvarlarla çevrili Yasak Şehir’de, 10. ve 13. Yüzyıllar arasında Çin imparatorları için dinlenme yeri olarak kurulmuştu.
Muazzam büyüklükteki Tiananmen Meydanı modern Pekin’in merkezindedir. Komünistler oraya Büyük Halk Salonu ve Mao Zedong Mozolesi gibi birçok anıtsal ve devasa bina inşa ettiler. Kültür devrimi zamanında (1966-1976) Tiananmen Meydanı komünistlerin miting meydanıydı. 1989’da demokrasi yanlısı hareketler bütün dünyada yayınlandı, öğrenciler 2 aylığına meydanı tuttular. Fakat daha sonra komünist liderler sıkıyönetim hukukunu beyan ettiler ve göstericileri acımasız şekilde askerlerle bastırdılar.
Bu zaman içerisinde oldukça gelişen ve güzelleşen Pekin, ünlü sarayların binaları ve muhteşem tapınakları günümüze kadar ulaşmıştır.
Umarız Pekin'in Tarihi ve Gelişimi yazımız sizin için faydalı olmuştur, tatil planını yapmadan önce aşağıdaki paylaşımlarınızı da incelemenizi tavsiye ederiz:
Yaklaşık 1280-1300 yılları arasında geçici bir barış ortamı söz konusuydu ve bu zaman dilimi içinde çok fazla yabancı İpek Yolu’nu ziyaret etme fırsatı buldu. Fakat 1368 yılında Zhu Yuanzhang bu barışçıl ve huzurlu ortamı değiştirdi. Pekin’i ele geçirmesine ve böylece Ming Hanedanlığının başlamasına izin veren bir isyandan o sorumluydu. Yaptığı şeylerden biri kuzeyde barış anlamına gelen, şehrinin adını Biping olarak değiştirmekti. Sonrasında da başkenti Nanjing’in güneyindeki Nanking’e taşıdı.
Zhu yaklaşık 30 yıl sonra öldü ve tahtını dördüncü oğlu Zhu Di ele geçirdi. Tahta geçmesiyle birlikte başkenti tekrardan Pekin’e taşıdı ve ismini Beiping olarak değiştirdi. Çin tarihinde bu sadece bir kez gerçekleşmişti. İmparatorluk sarayı güneyden kuzeye taşınmıştı. Ming Hanedanlığı zamanında Pekin, başka şehirleri de kapsıyordu: İmparatorluk Şehri, Yasak Şehir gibi her bir bölge duvarlarla çevriliydi. Yasak Sehir çok muazzam, büyük ve karışık güzelliklerle yapılmış bir şehirdi. Şimdi halka açılmış olan Yasak Şehir, Çin’de turistlerin sıklıkla ziyaret ettiği en ünlü yerlerden birisi olmuştur.
Mançular, 1644 yılında Mingler’i devirdiğinde Qing Hanedanlığını (1644-1911) kurdu. Pekin’i başkentleri yaptılar, fakat şehri biraz değiştirdiler. Qing imparatorları Kangxi ve Qianlong geniş büyük imparatorluk bahçelerini kenar mahallelerine kurdu. Bunlardan en iyi bilinen ve en güzeli olan Yuanmingyuan Bahçeleri’dir. 1751’de annesinin 60. yaş gününü kutlamak için Qing İmparatoru Qianlong, Qingyiyuan Parkı’nın yapılmasını emretti ve Wengshan’ın adını Wanshoushan olarak değiştirdi. Kunming Gölü’nü Hangzhou’daki Batı Gölü’ne benzeyecek şekilde tekrar inşa etti. Ayrıca Yonghegong (Barış Sarayı), Budist Manastırı ve Cennet Tapınağı’nı inşa ettirdi.
Yuanmingyuan Bahçesi’nin kalıntıları
Büyük kanal, yaklaşık olarak 1000 yıldır Pekin’in temel ikmal hattıdır. 19. Yüzyıl boyunca yabancı güçler Qing’i Çin şehirlerini yabancı ticaretine açmaları için zorladılar. Bu, Liman Anlaşması olarak bilinir. 1900’da Qing askerleri tarafından desteklenen yabancı karşıtı Boksör Ayaklanması’nda, Pekin’de yabancı temsilciliğine ateş açılmış, telgraf hatları kesilmiş ve Pekin izole edilmiştir.
1911’de Çinli devrimci Dr. Sun Yat Sen liderliğinde Qing Hanedanlığı yıkıldı ve 1 Ocak 1912’de Sun, Geçici Çin Halk Cumhuriyeti’nin başkanlığı açılışını Nanjing’de yaptı. Ancak 3 hafta sonra Sun, başkanlığı Yuan Shikai’ye verdi. Yuan Shikai hükümeti Pekin’de tuttu. 4 Mayıs 1919’da Pekin Üniversitesi’nin prestijli öğrencileri ve diğer üniversitelerin seçkin prestijli öğrencileri eskiden Almanlara verilen imtiyazların Japonlara verilmesini protesto ettiler. 4 Mayıs Hareketleri, bütün bir Çin’de yayıldı ve bilinir hale geldi. Çin devrimcilerinin birleşip Çin emperyalizmine karşı organize olmasını sağladı. Çin diktatörlüğe bölündü ve Pekin, Japonların, Mançurya’yı ele geçirip oraya kukla devletleri Manchukuo’yu kurmaları üzerine tehdit altına girdi. 1937’de Japon ve Çinli askerler, Güneybatı Pekin’de Marco Polo Köprüsü’nde çatışmaya girdi ve Çin, Japonya’ya karşı direniş savaşına (1937-1945) başladı. Eskiden Lugou Köprüsü olarak bilinen köprü, Jin Hanedanlığı zamanında inşa edilmiştir. Daha sonradan Marco Polo Köprüsü olarak bilinmeye başlamıştır. Bunun sebebi ünlü İtalyan gezgin Marco Polo’nun 14. Yüzyılda kitabında bu köprüden bahsetmiş olmasıdır.
1945’de Japonlar yenildikten sonra, Çin komünistleri Mao Zedong liderliğinde ve Çin milliyetçileri Chiang liderliğinde kendi aralarındaki iç savaşa yeniden başladılar. 1949’da komünistler milliyetçileri yendi ve 1 Ekim 1949’da Mao, Tiananmen Meydanı’nda, Yasak Şehir’deki Gök Barış Kapısı’nın üzerindeki balkonda durup, Çin Halk Cumhuriyeti’ni kurduğunu ilan etti.
Birçok Çinli komünist lider Zhongnanhai’de oturuyordu. Çin’de birçok bina bulunan çevresi duvarlarla çevrili Yasak Şehir’de, 10. ve 13. Yüzyıllar arasında Çin imparatorları için dinlenme yeri olarak kurulmuştu.
Muazzam büyüklükteki Tiananmen Meydanı modern Pekin’in merkezindedir. Komünistler oraya Büyük Halk Salonu ve Mao Zedong Mozolesi gibi birçok anıtsal ve devasa bina inşa ettiler. Kültür devrimi zamanında (1966-1976) Tiananmen Meydanı komünistlerin miting meydanıydı. 1989’da demokrasi yanlısı hareketler bütün dünyada yayınlandı, öğrenciler 2 aylığına meydanı tuttular. Fakat daha sonra komünist liderler sıkıyönetim hukukunu beyan ettiler ve göstericileri acımasız şekilde askerlerle bastırdılar.
Bu zaman içerisinde oldukça gelişen ve güzelleşen Pekin, ünlü sarayların binaları ve muhteşem tapınakları günümüze kadar ulaşmıştır.
Umarız Pekin'in Tarihi ve Gelişimi yazımız sizin için faydalı olmuştur, tatil planını yapmadan önce aşağıdaki paylaşımlarınızı da incelemenizi tavsiye ederiz:
27 Haziran 2018 Çarşamba
Şanghay'da Kültür ve Ulaşım
Şanghay kültürü uluslararası bir lezzete sahiptir. 19. Yüzyıldan itibaren, batı tarzında restoranlar ve barlar yaygın hale gelmiştir. Bund bölgesi, 20. Yüzyılın başlarındaki en önemli batı mimarisinin örneklerindendir. Son yıllarda Şanghay Belediyesi, Şanghay Uluslararası Film ve Sanat Festivallerine, Şanghay TV Festivaline, Şanghay Turizm festivali, Formula 1 yarışları ve yüzlerce uluslararası sergi de dahil olmak üzere birçok uluslararası organizasyona ev sahipliği yapmıştır.
Şanghaylılar kültürel faaliyetlere diğer şehirlere nazaran daha çok zaman harcarlar. Yakın bir zamanda yapılan ankette, özellikle genç insanların kültürel harcamalarının sürekli olarak arttığını göstermektedir.
Yerlilerin Formula 1 yarışlarına ve NBA Ligi maçlarına oldukça ilgisi vardır. Bunların yanı sıra Şanghay Müzesi, Londra’daki British Museum, New York’taki Metropolitan Museum ve Paris’teki Palais du Louvre’den sonra dünyanın en büyük 4. müzesidir.
Şehrin yerlileri aynı zamanda tiyatro, konser ve sinema müdavimleridir. Şanghay Grand Theatre dünyadaki en iyi performans sanatçıları için kurulmuş bir mekandır. Japonya, Güney Kore ve Hong Kong’dan gelen tiyatro izleyicileri, iyi bir konser ya da oyunun yapıldığını görmek için Şanghay’a uçarlar. Bunlara ek olarak, Şanghay’da şubeleri olan uluslararası şirketlerin genellikle Yıllık Genel Kurul toplantıları için burayı seçerler.
Çin'in diğer şehirlerini incelemek için eniyiyerler.com sayfamızı inceleyin.
Yakın zamanda Financial Times dergisinin yaptığı bir araştırmada, eğer üçüncü bir dünya finans merkezi olsaydı, bunun Şanghay olduğu gösterilmiştir. Çin’in dinamik ekonomik gücü ve 10 milyonluk megapolisi bilinçli olarak bunu hedeflemektedir.
Şu anda Şanghay’da 27 farklı ülkeden finans kurumları vardır. Metropoldeki mevcut yabancı bankacılık hizmetlerinden elde edilen toplam varlıklar tüm Çin’de 20 milyar dolardır. Şanghay, Çin’deki muadillerinden daha fazla yabancı finans kuruluşlarına sahiptir. Ayrıca dünyanın en büyük 500 işletmesinin 256’sının şehirde şubeleri vardır.
Kentte Şanghay diyalekti konuşulur. Bunun yanı sıra Çin’ deki diğer şehirlere kıyaslarsak şehirde İngilizce bilen sayısı yüksektir. Turistlerin sık ziyaret ettiği yerlerde İngilizce bilen personel bulmak mümkündür.
Genel olarak, şehir içinde ulaşımın hem uygun hem de memnun edici bir seviyede olduğu kabul edilir. Çin'deki en büyük nüfusa sahip uluslararası bir metropol olarak, bu şehir nüfusunun kalabalıklığından dolayı trafik sıkışıklığı sorunuyla karşı karşıya gelmek kaçınılmazdır. Fakat Pekin ile kıyaslarsak daha iyi durumdadır. Ulaşım baskısını hafifletmek için, hükümet çok sayıda yol, metro inşa etmekte ve yeni otobüs güzergahları açmak da dahil olmak üzere pek çok iş yapmaktadır. Artık şehir, en büyük günlük yolcu hacmine sahip dünyanın en büyük toplu taşıma sistemine sahiptir.
Hızlı ve rahat bir yolculuk yapmak isterseniz, Şanghay’da seçmeniz gereken ulaşım seçeneklerinden en uygunu metro kullanmaktır. Şanghay, dört bir yanından bağlantıları olan 16 metro hattına sahiptir.
Hızlı tren sistemlerinin en son teknolojisi olan Manyetik Levitasyonlu Trenler (Maglev) özel raylar üzerinde oluşturulan elektromanyetik alan yardımı ile havada hareket eden trenlerdir. Bu elektromanyetik alan yardımı ile hareket eden ‘Maglev’ tren teknolojisi büyük ölçüde geliştirilme aşamasında olduğu için henüz yaygın olarak kullanılmamaktadır. Maglev trenleri ilk olarak Çin’in Şanghay kentinde kullanılmıştır. Pudong Havalimanı ve Luyang Caddesi durakları arasında çalışan maglev, yolcuları bu durağa bırakmadan önce saatte 400 km hızına ulaşmaktadır.
Umarız Şanghay'da Kültür ve Ulaşım yazımız sizin için faydalı olmuştur, tatil planını yapmadan önce aşağıdaki paylaşımlarınızı da incelemenizi tavsiye ederiz:
Şanghaylılar kültürel faaliyetlere diğer şehirlere nazaran daha çok zaman harcarlar. Yakın bir zamanda yapılan ankette, özellikle genç insanların kültürel harcamalarının sürekli olarak arttığını göstermektedir.
Yerlilerin Formula 1 yarışlarına ve NBA Ligi maçlarına oldukça ilgisi vardır. Bunların yanı sıra Şanghay Müzesi, Londra’daki British Museum, New York’taki Metropolitan Museum ve Paris’teki Palais du Louvre’den sonra dünyanın en büyük 4. müzesidir.
Şehrin yerlileri aynı zamanda tiyatro, konser ve sinema müdavimleridir. Şanghay Grand Theatre dünyadaki en iyi performans sanatçıları için kurulmuş bir mekandır. Japonya, Güney Kore ve Hong Kong’dan gelen tiyatro izleyicileri, iyi bir konser ya da oyunun yapıldığını görmek için Şanghay’a uçarlar. Bunlara ek olarak, Şanghay’da şubeleri olan uluslararası şirketlerin genellikle Yıllık Genel Kurul toplantıları için burayı seçerler.
Çin'in diğer şehirlerini incelemek için eniyiyerler.com sayfamızı inceleyin.
Şanghay ekonomisi
Yakın zamanda Financial Times dergisinin yaptığı bir araştırmada, eğer üçüncü bir dünya finans merkezi olsaydı, bunun Şanghay olduğu gösterilmiştir. Çin’in dinamik ekonomik gücü ve 10 milyonluk megapolisi bilinçli olarak bunu hedeflemektedir.
Şu anda Şanghay’da 27 farklı ülkeden finans kurumları vardır. Metropoldeki mevcut yabancı bankacılık hizmetlerinden elde edilen toplam varlıklar tüm Çin’de 20 milyar dolardır. Şanghay, Çin’deki muadillerinden daha fazla yabancı finans kuruluşlarına sahiptir. Ayrıca dünyanın en büyük 500 işletmesinin 256’sının şehirde şubeleri vardır.
- yüzyılın başlarında Şanghay, Doğu Asya’nın en büyük ve önemli finans merkezi haline gelmiştir. Şanghay Menkul Kıymetler Borsası eskiden Asya’nın en büyük aktif ve uluslararası hisse senedi piyasasıydı. Şehir ayrıca, AIG ve HSBC gibi dünyanın en iyi finans şirketlerinin kurulduğu bir yer olmuştur.
Şanghay Ulaşım ve İletişim
Kentte Şanghay diyalekti konuşulur. Bunun yanı sıra Çin’ deki diğer şehirlere kıyaslarsak şehirde İngilizce bilen sayısı yüksektir. Turistlerin sık ziyaret ettiği yerlerde İngilizce bilen personel bulmak mümkündür.
Genel olarak, şehir içinde ulaşımın hem uygun hem de memnun edici bir seviyede olduğu kabul edilir. Çin'deki en büyük nüfusa sahip uluslararası bir metropol olarak, bu şehir nüfusunun kalabalıklığından dolayı trafik sıkışıklığı sorunuyla karşı karşıya gelmek kaçınılmazdır. Fakat Pekin ile kıyaslarsak daha iyi durumdadır. Ulaşım baskısını hafifletmek için, hükümet çok sayıda yol, metro inşa etmekte ve yeni otobüs güzergahları açmak da dahil olmak üzere pek çok iş yapmaktadır. Artık şehir, en büyük günlük yolcu hacmine sahip dünyanın en büyük toplu taşıma sistemine sahiptir.
Hızlı ve rahat bir yolculuk yapmak isterseniz, Şanghay’da seçmeniz gereken ulaşım seçeneklerinden en uygunu metro kullanmaktır. Şanghay, dört bir yanından bağlantıları olan 16 metro hattına sahiptir.
Hızlı tren sistemlerinin en son teknolojisi olan Manyetik Levitasyonlu Trenler (Maglev) özel raylar üzerinde oluşturulan elektromanyetik alan yardımı ile havada hareket eden trenlerdir. Bu elektromanyetik alan yardımı ile hareket eden ‘Maglev’ tren teknolojisi büyük ölçüde geliştirilme aşamasında olduğu için henüz yaygın olarak kullanılmamaktadır. Maglev trenleri ilk olarak Çin’in Şanghay kentinde kullanılmıştır. Pudong Havalimanı ve Luyang Caddesi durakları arasında çalışan maglev, yolcuları bu durağa bırakmadan önce saatte 400 km hızına ulaşmaktadır.
Umarız Şanghay'da Kültür ve Ulaşım yazımız sizin için faydalı olmuştur, tatil planını yapmadan önce aşağıdaki paylaşımlarınızı da incelemenizi tavsiye ederiz:
Wuhan'a Genel Bakış
Wuhan’a Genel Bakış
Çin'in Hubei eyaletinin başkenti ve en büyük şehri olan Wuhan, Yangtzhe ve Han nehirlerinin kesişme noktasında, Pekin ve Guangzhou arasında neredeyse orta yolunda konumlanmış bir şekildedir. Şehir Wuchang, Hanyang ve Hankou olmak üzere 3 kentin birleşiminden oluşmaktadır.
Wuhan’dan bir görüntü
Şehrin kesiştiği nehirler üzerinden birkaç köprü bağlantısıyla şehir görkemli bir görünüşe sahiptir. Şehir 8.151.000 nüfusuyla Orta Çin'in en kalabalık şehri olarak bilinir. Şehirden geçen birçok otoyola, demiryollarına sahip aynı zamanda birçok şehirle bağlantısı olan Wuhan, ulaşımda önemli bir yere sahiptir. Bunun yanı sıra ülkenin ulaşımında bu denli önemli olmasından ötürü, şehir '' Çin'in Chicago’su'' diye anılmaktadır.
Wuhan'a ne zaman gidilir ?
Wuhan şehri nemli bir tropikal iklime sahiptir. Dört mevsim boyunca bol yağış ve güneş ışığı almaktadır. Yaz aylarında oldukça ünlü olmasıyla bilinen Wuhan, ilkbahar ve sonbaharda genellikle ılıman bir iklime sahiptir. Kış aylarında ise ara sırada kar yağışı görülmektedir. Dolayısıyla Wuhan'a ilkbahar aylarında gitmenizi tavsiye ederiz.
Bugünlerde Yangtzhe Nehri boyunca uzanan şehir; gözlemciler ve turistler için önemli bir yer ve Çin'in önemli bir merkezidir.
Hanyang şehri önemli ve sıklıkla ziyaret edilen bir liman olduğu dönemde ilk kuruluş temelleri atılmıştı. Şehrin kuruluşu Han Hanedanlığı dönemine kadar dayanmaktadır. Milattan sonra 1. ve 3. Yüzyıllarda, Hanyang ve Wuchang'ı korumak için dayanıklı uzun duvarlar inşa edilmiştir. Bundan yaklaşık 300 yıl önce ise Hankou bölgesi ülkenin en önemli ilk dört ticaret şehri haline gelmişti.
Wuhan, aynı zamanda Çin'in ekonominin ve ticaretin metropolüdür. Şehir doğudan batıya 134 kilometre genişliğinde, kuzeyden güneye 155 kilometre uzunluğunda genişçe bir alana sahiptir. Orta Çin'in bu önemli ve büyük şehrinin Çin ekonomisine katkıları da büyük orandadır.
Wuhan'ın ekonomisi hakkında daha fazla bilgi için Wuhan' ın Tarihi ve Ekonomisi yazımızı okuyabilirsiniz.
Kalabalık nüfusu olan bu şehir, buna ayriyeten çok verimli topraklara sahiptir. Bunun da şehirde verimli yiyecekler üretmeye ne kadar elverişli olduğunu görmemek elde değildir. Tahıl ürünleri, balıkçılık, mineral kaynakların bolluğu şehrin yapısından, toprağından nimetini almıştır. Bu alanlarda şehir Çin'de önemli bir yere sahiptir. Fakat bunların yanı sıra endüstriyel alanda ise gelişmeleri oldukça üst seviyededir. Yıllar geçtikçe kendini finans, eğitim, ekonomi, ticaret, ulaşım ve bilgi teknolojileri alanlarında kanıtlamıştır. Wuhan'ın ana sanayileri arasında optik-elektronik, otomobil üretimi, demir-çelik üretimi, yeni ilaç sektörü, biyoloji mühendisliği, yeni malzemeler endüstrisi ve çevre koruma bulunmaktadır. Sanayi alanlarında Wuhan, perakende satış miktarlarında Şanghay, Pekin ve Guangzhou metropoliten şehirlerine rakip Çin'in iç ticareti için en rekabetçi güçlerden biri olarak tanınmaktadır.
Şehir, yüzlerce görülmeye değer manzaranın yanı sıra, yenilenmiş modern limanları da barındırıyor. Şehrin 3500 yıllık tarihine geri dönüp baktığımızda, Chu kültürünün sezgilerini, antik tarihsel yapılarını, 3 Krallık Dönemi’nden kalma etkilerini ve bununla harmanlaşıp Modern Çin ve batı etkileriyle kendini tamamlamış olan Wuhan şehrini kolayca görebilirsiniz.
Umarız Wuhan'a Genel Bakış yazımızı beğenmişsinizdir, Wuhan'a gitmeye kesin kararlıysanız, Wuhan gezilecek yerler yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
Terracota Toprak Askerler
Qin Shihuang Mezarlığı ve Yeraltı Heykel Ordusu
Çin’in batısındaki Xi’an kentinde bulunan Qin Shihuang Mezarlığı, dünyanın en büyük, ilgi çekici ve zengin içeriğe sahip imparator mezarlıklarından biridir. Mezarlıkta Qin Shihuang’e eşlik eden heykel ordusu çukuru Terracotta Ordusu, Mısır Piramitleri ile kıyaslanarak, “Dünya’nın 8. Harikası” olarak adlandırılıyor.
Qin Shihuang (MÖ 259-210), Çin feodal toplumunun ilk imparatoruydu. Çin tarihinin çok tartışmalı kişiliklerinden biri olan Qin Shihuang, Çin’in birleştirdikten sonra, ortak para, yazı, uzunluk, hacim ve ağırlık birimlerini uygulama gibi, toplumsal ekonomiyi ve kültürel gelişmeyi hızlandıran önlemler aldı. Qin Shihuang aynı zamanda, kuzeydeki azınlıkların saldırılarından korunmak için, özel olarak Çin Seddi’ni inşa ettirdi. Bu önlemler Qin Shihuang’ın, Çin tarihinde tanınmış bir siyasetçi olmasını sağladı.
Diğer yandan da Qin Shihuang, çok zalim bir insandı ve savurgan bir yaşam sürdürdü. Qin Shihuang, Qin Hanedanı yönetimi korumak için, kendisinin yönetim düşüncesine ”aykırı” olan kitapları yaktırdı, hatta kendisiyle farklı görüşlere sahip olan bilginleri canlı olarak gömdürdü.
Ayrıca, Qin Shihuang, kendi döneminde, emek gücünü aşırı kullanarak çok lüks bir saray olan A’fanggong Sarayı’nı inşa ettirdi. Qin Shihuang, Çin’i birleştirdikten sonra, kendi mezarının inşasını başlattı. Qin Shihuang, mezarı inşa ettirmek için 700.000 kişi kullandı. Mezar, 40 yıl boyunca, yani imparator ölünceye kadar bile tamamlanmamıştır.
Terracotta (Toprak Askerler) Ordusundan bir görüntü
Qin Shihuang Mezarı, Çin’in Shanxi eyaletinin Xi’an kenti civarındaki Lishan bölgesinde bulunuyor. 56 kilometreyi kapsayan mezarın temeli, dörtgen şeklindedir. Temeli güneyden kuzeye 350, doğudan batıya 345, yüksekliği ise 76 metreye ulaşır. Mezar, genel olarak bakıldığında piramit şeklinde görünür. Çinli arkeologların yaptığı kazılara göre, Qin Shihuang’ın mezarı etrafında 500’den fazla mezar daha vardır. Bu mezarlar arasında, Qin Shihuang’ın bakırdan yapılan at arabasına binmesini gösteren çukur, sarayda atların korunduğu ahırları anlatan çukur ve Qin Hanedanı döneminde milyonlarca asker bulunduğunu simgeleyen heykel ordusu çukurları bulunuyor.
Qin Shihuang’ın at arabasına binmiş görüntüsünün bakır heykelleri
Yeraltı heykel ordusu, Dünyanın 8. Harikası olarak kabul ediliyor. Bu harika yapıt, rastlantıyla bulunmuştur. 1974 yılında yerel köylüler kuyu kazarlarken, birçok kırık çömlek parçasına rastladılar. Köylüler, önce bunları hiç dikkate almadı. Ancak bir arkeolog, kırık çömlek parçalarını görünce, bunun büyük bir buluş olduğunu hemen anladı ve durumu, ilçe tarihi eserler müdürlüğüne bildirdi. Böylece dünyayı sarsan Yeraltı heykel ordusu bulundu. Şu ana kadar 500 asker heykeli, tahtadan yapılmış 18 savaş arabası, 100’den fazla at heykeli çıkarıldı.
Bu heykel askerlerin ortalama boyu, 1.80 metre civarındadır. Gerçek bir kişiymiş gibi görünen bu heykel askerlerin her birinin yüz ifadesi farklıdır. Tüm bunlar, Qin hanedanı döneminde heykel sanatının eriştiği üst düzeyi yansıtır.
Yeraltı heykel ordusu, dünyaca ilgi görüyor. Yabancı turistler çok uzaklardan Çin’e gelerek, Yeraltı heykel ordusunu ziyaret ediyor. Bazı ülkelerin liderleri de Çin ziyareti sırasında, yeraltı heykel ordusunu ziyaret talebinde bulunuyor. Eski ABD başkanı Ronald Reagan, yeraltı heykel ordusunu “insanlığın büyük mucizesi” olarak değerlendirmişti.
Tarihi eserleri koruma teknolojisinin şartları ve Çin hükümetinin Qin Shihuang mezarını daha iyi koruma isteğinden dolayı, şimdilik imparatorun ana mezarını kazma planı yok. Son yıllarda, Qin Shihuang mezarının civarındaki mezarlarda 50.000’den fazla önemli tarihi eser bulundu. Bunlar arasında nadir görülen ve çok değerli bakır at arabaları dikkat çekmektedir.
Umarız Xi'an Terracota Toprak Askerler yazımızı beğenmişsinizdir, Çin'deki diğer şehirler hakkında bilgi almak için aşağıdaki linke tıklayın.
http://eniyiyerler.com/yerler/cin/
Çin Seddi
Çin Seddi denilince, dağların üzerinde uyuyakalmış bir ejderha gibi uzayıp giden bir yapı aklımıza gelir. Belki Çin’e gidip, bu görkemli yapıyı görenlerimizin sayısı pek fazla değildir. Ama mutlaka, bir resmini görmüşüzdür. Çin hakkında fazla bir şey bilmeyen bir kişi bile, en azından Çin Seddi’nin varlığından haberdardır.
Ancak, bu görkemli yapı hakkında bildiklerimiz çok kısıtlıdır. Orta Asya Türk tarihi ile birlikte sıkça adı geçen bu yapı hakkında bildiklerimiz ne yazık ki, ansiklopedik bilgilerle sınırlıdır. Ansiklopedilerin ve bazı tarih kitaplarının verdiği bilgiyi kısaca şöyle özetleyebiliriz: "3.000 kilometre uzunluğunda ve 6 metre yüksekliğindeki bu duvar, kuzeyden Çin üzerine aralıksız akınlar yapan Türkleri ve Moğolları durdurmak amacıyla yapılmıştır."
Dünya’nın 7 Harikası'ndan biri olarak adlandırılan Çin Seddi, dünyanın en uzun geçmişe sahip ve en büyük çaplı askeri savunma projesidir. 7000 kilometreden uzun olan Çin Seddi'nin yapım tarihi, MÖ 9. yüzyıla uzanır. Zamanın Orta Çin krallıkları, kuzeydeki etnik grupların saldırılarını engellemek için, sınırlarda duman işaretlerinin verildiği kule ve kaleleri birbirlerine setlerle bağladılar. Çin Seddi böylece oluşturuldu. Bu, en eski Çin Seddi'ydi. Çin tarihindeki ilkbahar ve sonbahar ile Savaşan Devletler dönemlerinde, krallıklar arasında sürekli savaşlar yaşandı. Büyük devletler birbirlerinden korunmak için, sınırlarındaki dağlara setler inşa ettiler.
M.Ö. 221 yılında, Qin Hanedan imparatoru Yinzhen, Çin'i birleştirdikten sonra, kuzeyde yaşam sürdüren ve hayvancılıkla geçinen askerlerin saldırılarını önlemek için, daha önce kralların inşa ettirdikleri bölgeleri birbirine bağladı. O dönemlerde Çin Seddi’nin uzunluğu 5.000 kilometreyi aşmıştı.
Qin Hanedanı’ndan sonraki Han Hanedanı, Çin Seddi’ni 10.000 kilometrenin üzerine çıkarttı. Han Hanedanı'ndan sonraki 2.000 yılı aşkın süre içinde, her yılı dönemin yöneticilerinin Çin Seddi'ni farklı derecelerde inşa ettirmeleriyle Çin Seddi'nin uzunluğu 50.000 kilometreyi aştı. Bu uzunluk, ekvator çizgisinden bile fazladır.
Şimdi görülen Çin Seddi, Ming Hanedanı döneminde (1368-1644) inşa edildi. Çin'in batısındaki Gansu eyaletindeki Jiayu Geçidi'nden, kuzeydoğusundaki Liaoning eyaletindeki Yalu Nehri'nin kıyısına kadar uzanan ve uzunluğu 7300 kilometreden fazla olan Çin Seddi, dokuz eyalet, merkeze doğrudan doğruya bağlı şehirler ve özerk bölgelerden geçer. Bir savunma projesi olarak dağ sırtları boyunca inşa edilen Çin Seddi, çöller, otlaklar ve bataklıkları aşar. İnşasının farklı coğrafi özelliklere göre gerçekleştirilmesi, Çin milletinin atalarının zekâsını ve yaratıcılığını gösterir. Dalgalanan dağların sırtları boyunca inşa edilen Çin Seddi’nin dış tarafında uçurum vardır. Eski çağların askeri koşullarında, insanların Çin Seddi'nden geçmeleri mümkün değildi.
Çin Seddi'nin duvarlarının çoğunluğu, büyük tuğlalar, topraklarla dolu çuvallardan yapılmıştır. Duvar yüksekliği yaklaşık 10 metre, genişliği dört-beş metre arasındadır. Dört atın yan yana yürüyebildiği bu genişlik, askerlerin hareketlerine, tahıl ve silahların nakliyesine elverişliydi.
Çin Seddi'nde belli aralıklarla kuleler bulunur. Askerler, bu kulelerde özgülenir, silahlar ve tahıl da kulelerde korunurdu. Düşmanlar gelince, kulelerde yakılan ateşten çıkan dumanlarla savaş işareti verilirdi.
Günümüzde, Çin Seddi'nin askeri işlevi kalmamasına rağmen, kendine özgü mimari güzelliği hayranlıkla izlenmektedir. Görkemli Çin Seddi, kuş bakışıyla uçan büyük bir ejderha gibi görünür. Yakından bakıldığında, görkemli kuleleri, dik merdivenleri ve dağ sırtında uzanan dalga şeklindeki yüksek duvarlarıyla büyük sanatsal cazibe sergiler.
Çin Seddi, çok büyük tarihe ve yüksek turizm değerine sahiptir. Çin'de şöyle bir söz vardır: "Çin Seddi'ne çıkmayanlar, gerçek kahraman sayılmaz". Çinli ve yabancı turistler de Çin Seddi'ne çıkmış olmalarından gurur duyarlar. Çin'i ziyaret eden birçok yabancı ülke lideri, Çin Seddi’ne çıkmıştır. Çin Seddi’nin iyi korunan bölümlerinden Beijing deki tanınmış Badaling, Simatai ve Mutianyu, Çin Seddi’nin doğu ucundaki “Çin’deki Birinci Geçit” olarak adlandırılan Shanhai Geçidi, batı ucundaki Gansu eyaletindeki Jiayu Geçidi, tanınmış turistik yerler haline gelmiştir. Her yıl binlerce turist buralara gelir.
Çin’in eski çağlarında sayısız insanın zekâsı ve çalışmalarından doğan Çin Seddi, hala sapasağlam duruyor. Çin Seddi, görkemi ve üstün cazibesiyle, Çin milletinin ruhunun sembolü haline geldi. Çin Seddi 1987 yılında, “Çin’in Sembolü” olarak Dünya Mirasları Listesi’ne alındı.
Umarız Çin Seddi yazımız sizin için faydalı olmuştur, tatil planını yapmadan önce aşağıdaki paylaşımlarınızı da incelemenizi tavsiye ederiz:
Ancak, bu görkemli yapı hakkında bildiklerimiz çok kısıtlıdır. Orta Asya Türk tarihi ile birlikte sıkça adı geçen bu yapı hakkında bildiklerimiz ne yazık ki, ansiklopedik bilgilerle sınırlıdır. Ansiklopedilerin ve bazı tarih kitaplarının verdiği bilgiyi kısaca şöyle özetleyebiliriz: "3.000 kilometre uzunluğunda ve 6 metre yüksekliğindeki bu duvar, kuzeyden Çin üzerine aralıksız akınlar yapan Türkleri ve Moğolları durdurmak amacıyla yapılmıştır."
Dünya’nın 7 Harikası'ndan biri olarak adlandırılan Çin Seddi, dünyanın en uzun geçmişe sahip ve en büyük çaplı askeri savunma projesidir. 7000 kilometreden uzun olan Çin Seddi'nin yapım tarihi, MÖ 9. yüzyıla uzanır. Zamanın Orta Çin krallıkları, kuzeydeki etnik grupların saldırılarını engellemek için, sınırlarda duman işaretlerinin verildiği kule ve kaleleri birbirlerine setlerle bağladılar. Çin Seddi böylece oluşturuldu. Bu, en eski Çin Seddi'ydi. Çin tarihindeki ilkbahar ve sonbahar ile Savaşan Devletler dönemlerinde, krallıklar arasında sürekli savaşlar yaşandı. Büyük devletler birbirlerinden korunmak için, sınırlarındaki dağlara setler inşa ettiler.
M.Ö. 221 yılında, Qin Hanedan imparatoru Yinzhen, Çin'i birleştirdikten sonra, kuzeyde yaşam sürdüren ve hayvancılıkla geçinen askerlerin saldırılarını önlemek için, daha önce kralların inşa ettirdikleri bölgeleri birbirine bağladı. O dönemlerde Çin Seddi’nin uzunluğu 5.000 kilometreyi aşmıştı.
Qin Hanedanı’ndan sonraki Han Hanedanı, Çin Seddi’ni 10.000 kilometrenin üzerine çıkarttı. Han Hanedanı'ndan sonraki 2.000 yılı aşkın süre içinde, her yılı dönemin yöneticilerinin Çin Seddi'ni farklı derecelerde inşa ettirmeleriyle Çin Seddi'nin uzunluğu 50.000 kilometreyi aştı. Bu uzunluk, ekvator çizgisinden bile fazladır.
Şimdi görülen Çin Seddi, Ming Hanedanı döneminde (1368-1644) inşa edildi. Çin'in batısındaki Gansu eyaletindeki Jiayu Geçidi'nden, kuzeydoğusundaki Liaoning eyaletindeki Yalu Nehri'nin kıyısına kadar uzanan ve uzunluğu 7300 kilometreden fazla olan Çin Seddi, dokuz eyalet, merkeze doğrudan doğruya bağlı şehirler ve özerk bölgelerden geçer. Bir savunma projesi olarak dağ sırtları boyunca inşa edilen Çin Seddi, çöller, otlaklar ve bataklıkları aşar. İnşasının farklı coğrafi özelliklere göre gerçekleştirilmesi, Çin milletinin atalarının zekâsını ve yaratıcılığını gösterir. Dalgalanan dağların sırtları boyunca inşa edilen Çin Seddi’nin dış tarafında uçurum vardır. Eski çağların askeri koşullarında, insanların Çin Seddi'nden geçmeleri mümkün değildi.
Çin Seddi'nin duvarlarının çoğunluğu, büyük tuğlalar, topraklarla dolu çuvallardan yapılmıştır. Duvar yüksekliği yaklaşık 10 metre, genişliği dört-beş metre arasındadır. Dört atın yan yana yürüyebildiği bu genişlik, askerlerin hareketlerine, tahıl ve silahların nakliyesine elverişliydi.
Çin Seddi'nde belli aralıklarla kuleler bulunur. Askerler, bu kulelerde özgülenir, silahlar ve tahıl da kulelerde korunurdu. Düşmanlar gelince, kulelerde yakılan ateşten çıkan dumanlarla savaş işareti verilirdi.
Çin Seddi’nin Mutianyu bölgesinden bir görüntü
Günümüzde, Çin Seddi'nin askeri işlevi kalmamasına rağmen, kendine özgü mimari güzelliği hayranlıkla izlenmektedir. Görkemli Çin Seddi, kuş bakışıyla uçan büyük bir ejderha gibi görünür. Yakından bakıldığında, görkemli kuleleri, dik merdivenleri ve dağ sırtında uzanan dalga şeklindeki yüksek duvarlarıyla büyük sanatsal cazibe sergiler.
Çin Seddi, çok büyük tarihe ve yüksek turizm değerine sahiptir. Çin'de şöyle bir söz vardır: "Çin Seddi'ne çıkmayanlar, gerçek kahraman sayılmaz". Çinli ve yabancı turistler de Çin Seddi'ne çıkmış olmalarından gurur duyarlar. Çin'i ziyaret eden birçok yabancı ülke lideri, Çin Seddi’ne çıkmıştır. Çin Seddi’nin iyi korunan bölümlerinden Beijing deki tanınmış Badaling, Simatai ve Mutianyu, Çin Seddi’nin doğu ucundaki “Çin’deki Birinci Geçit” olarak adlandırılan Shanhai Geçidi, batı ucundaki Gansu eyaletindeki Jiayu Geçidi, tanınmış turistik yerler haline gelmiştir. Her yıl binlerce turist buralara gelir.
Çin’in eski çağlarında sayısız insanın zekâsı ve çalışmalarından doğan Çin Seddi, hala sapasağlam duruyor. Çin Seddi, görkemi ve üstün cazibesiyle, Çin milletinin ruhunun sembolü haline geldi. Çin Seddi 1987 yılında, “Çin’in Sembolü” olarak Dünya Mirasları Listesi’ne alındı.
Umarız Çin Seddi yazımız sizin için faydalı olmuştur, tatil planını yapmadan önce aşağıdaki paylaşımlarınızı da incelemenizi tavsiye ederiz:
Gök Tapınağı
Gök Tapınağı 天坛公园, Çin’in en iyi korunan ve ibadet törenlerinin yapıldığı en büyük yapı topluluğudur. Bol mahsul ve huzur için Çin tarihinde hüküm süren her hanedanın imparatorları, burada törenler yaparak, gök, toprak, güneş, ay, dağ, nehir tanrılarına dua ederlerdi. Bunların en önemlisi olan, göğe ibadet törenidir. Çin tarihinde imparatorlar, “göğün oğlu” anlamına gelen 天子 olarak adlandırılmıştır. İmparatorlar, devletlerini “göğün oğlu” sıfatıyla yönetirlerdi. Göğe ibadet etme, yalnızca imparatorlara tanınmış özel bir haktı; sıradan vatandaşlar, bu hakka sahip olamazdı.
1420 yılında inşa edilmeye başlanan Gök Tapınağı, Ming ve Qing Hanedanları dönemindeki (1368-1911) imparatorların göğe ibadet ettikleri yerdi. Yasak Şehir’in güneyinde bulunan Gök Tapınağı’nın yüzölçümü, Yasak Şehir’inkinin beş katıdır. Gök Tapınağı’nın en güneyindeki dörtgen şekilli çevre duvarları, toprağın, en kuzeyindeki yarım çember şeklindeki çevre duvarları ise göğün sembolleridir. Bu tasarım, Çin’in eski çağlarında “gök yuvarlak, toprak karedir” düşüncesinden kaynaklanmıştır.
Gök Tapınağı, dış ve iç tapınak olarak ikiye bölünür. Gök Tapınağı’nın önemli yapıları, iç Gök Tapınağı’nın güneyden kuzeye uzanan eksen hattı boyunca dağılır. Güneyden kuzeye Yuanqiu, Huangqiongyu ve Qi’niandian vardır. Yuanqiu, yuvarlak şekilde üç katlı terastır. Her katta parmaklıklar vardır. Yuanqiu terası, imparatorların göğe ibadet törenini düzenledikleri yerdir. Genellikle her yıl 22 Aralık’ta güneş doğmadan önce düzenlenen törene, imparator bizzat başkanlık ederdi. Tören yapıldığı sırada terasın önünde büyük bir fener asılmalıydı ve fenerin içinde bir metre uzunluğunda mum yakılırdı. Yuanqiu’nın güneydoğusunda özel olarak yapılan bir dizi buhurdanlık vardı. Buhurdanlıklar, göğe kurban olarak sunulan hayvanların ve ipek gibi eşyaların yakılması için kullanılırdı. Tören başlayınca, tütsü dumanları yükselir, davul ve müzik çalınırdı. Tören, son derece ciddi ve ağır bir hava içinde geçerdi.
Yuanqiu’nın kuzeyindeki Huangqiongyu, yuvarlak şekilli tek katlı küçük bir salondur. İçinde tanrıların tabletleri bulunmaktadır. Hongqiongyu salonunun etrafı, çember duvarlarla çevrilir. Bu duvar, ünlü “Yankı Duvarı”dır. Bu duvarın bir ucunda alçak sesle konuşulduğunda, söyledikleriniz diğer ucundan son derece net biçimde duyulur.
Gök Tapınağı’ndaki bir diğer göğe ibadet yapısı, Qi’niandian Salonu’dur. Qi’niandian, üç katlı yuvarlak teras üzerinde inşa edilen yuvarlak bir salondur. “Salon” denilince, imparatorun her yılın yaz aylarında bol mahsul için dua ettiği yer anlaşılmalıdır. Bu nedenle salonun yapısının, tarımla da bağlantısı vardır. Örneğin, salonun dört sütunu, ilkbahar, sonbahar, yaz ve kışı simgeler. Eski çağda Çinliler, bir günü zamansal açıdan 12’ye bölerlerdi. Bu nedenle birinci kattaki 12 sütun bu 12 zaman dilimini, ikinci kattaki 12 sütun ise yılın 12 ayını temsil eder.
Gök Tapınağı’nın Yuanqiu ve Qi’niandian salonlarının yanı sıra, batısında müzik çalan ve dans eden görevlilerin kaldığı yerler ile kurbanlık hayvanların yetiştirildiği bölümler de vardır.
Çin’in eski çağdaki mühendisleri, Gök Tapınağı’nın inşa edilme sürecinde büyük yaratıcılık göstermişlerdir. Örneğin, yapıda genel olarak kullanılan renk bunun kanıtlarından biridir. Çin imparatorluk saraylarında genellikle sarı renk kullanılırdı. Sarı, imparatorluk yetkisinin simgesidir. Fakat Gök Tapınağı’nın yapılarında gök rengi, yani mavi kullanılmıştır. Örneğin, “Yankı Duvarı”nda, Huangqiongyu ve Qi’niandian salonlarının damları ile bu iki salonun yanındaki yapıların damlarında, hep mavi kiremit kullanılmıştır.
Gök Tapınağı, 1998 yılında Dünya Mirasları Listesi’ne alındı. Dünya Mirasları Komitesi, Gök Tapınağı hakkında şu değerlendirmeyi yaptı:
“Gök Tapınağı, Çin’de iyi korunan, en büyük göğe ibadet eski yapı topluluğu olarak, mükemmel tasarımı, dikkat çekici yapısı ve görkemli dekorasyonuyla dünyaca tanınıyor. Gök Tapınağı, Çin mimarlık tarihinde çok önemli yer tutmakla kalmayıp, dünya mimarlık sanatının da değerli mirası niteliğindedir.”
Çin'in diğer şehirlerini incelemek için eniyiyerler.com sayfamızı inceleyin.
1420 yılında inşa edilmeye başlanan Gök Tapınağı, Ming ve Qing Hanedanları dönemindeki (1368-1911) imparatorların göğe ibadet ettikleri yerdi. Yasak Şehir’in güneyinde bulunan Gök Tapınağı’nın yüzölçümü, Yasak Şehir’inkinin beş katıdır. Gök Tapınağı’nın en güneyindeki dörtgen şekilli çevre duvarları, toprağın, en kuzeyindeki yarım çember şeklindeki çevre duvarları ise göğün sembolleridir. Bu tasarım, Çin’in eski çağlarında “gök yuvarlak, toprak karedir” düşüncesinden kaynaklanmıştır.
Gök Tapınağı, dış ve iç tapınak olarak ikiye bölünür. Gök Tapınağı’nın önemli yapıları, iç Gök Tapınağı’nın güneyden kuzeye uzanan eksen hattı boyunca dağılır. Güneyden kuzeye Yuanqiu, Huangqiongyu ve Qi’niandian vardır. Yuanqiu, yuvarlak şekilde üç katlı terastır. Her katta parmaklıklar vardır. Yuanqiu terası, imparatorların göğe ibadet törenini düzenledikleri yerdir. Genellikle her yıl 22 Aralık’ta güneş doğmadan önce düzenlenen törene, imparator bizzat başkanlık ederdi. Tören yapıldığı sırada terasın önünde büyük bir fener asılmalıydı ve fenerin içinde bir metre uzunluğunda mum yakılırdı. Yuanqiu’nın güneydoğusunda özel olarak yapılan bir dizi buhurdanlık vardı. Buhurdanlıklar, göğe kurban olarak sunulan hayvanların ve ipek gibi eşyaların yakılması için kullanılırdı. Tören başlayınca, tütsü dumanları yükselir, davul ve müzik çalınırdı. Tören, son derece ciddi ve ağır bir hava içinde geçerdi.
Yuanqiu’nın kuzeyindeki Huangqiongyu, yuvarlak şekilli tek katlı küçük bir salondur. İçinde tanrıların tabletleri bulunmaktadır. Hongqiongyu salonunun etrafı, çember duvarlarla çevrilir. Bu duvar, ünlü “Yankı Duvarı”dır. Bu duvarın bir ucunda alçak sesle konuşulduğunda, söyledikleriniz diğer ucundan son derece net biçimde duyulur.
Gök Tapınağı’ndaki bir diğer göğe ibadet yapısı, Qi’niandian Salonu’dur. Qi’niandian, üç katlı yuvarlak teras üzerinde inşa edilen yuvarlak bir salondur. “Salon” denilince, imparatorun her yılın yaz aylarında bol mahsul için dua ettiği yer anlaşılmalıdır. Bu nedenle salonun yapısının, tarımla da bağlantısı vardır. Örneğin, salonun dört sütunu, ilkbahar, sonbahar, yaz ve kışı simgeler. Eski çağda Çinliler, bir günü zamansal açıdan 12’ye bölerlerdi. Bu nedenle birinci kattaki 12 sütun bu 12 zaman dilimini, ikinci kattaki 12 sütun ise yılın 12 ayını temsil eder.
Gök Tapınağı’nın Yuanqiu ve Qi’niandian salonlarının yanı sıra, batısında müzik çalan ve dans eden görevlilerin kaldığı yerler ile kurbanlık hayvanların yetiştirildiği bölümler de vardır.
Çin’in eski çağdaki mühendisleri, Gök Tapınağı’nın inşa edilme sürecinde büyük yaratıcılık göstermişlerdir. Örneğin, yapıda genel olarak kullanılan renk bunun kanıtlarından biridir. Çin imparatorluk saraylarında genellikle sarı renk kullanılırdı. Sarı, imparatorluk yetkisinin simgesidir. Fakat Gök Tapınağı’nın yapılarında gök rengi, yani mavi kullanılmıştır. Örneğin, “Yankı Duvarı”nda, Huangqiongyu ve Qi’niandian salonlarının damları ile bu iki salonun yanındaki yapıların damlarında, hep mavi kiremit kullanılmıştır.
Gök Tapınağı, 1998 yılında Dünya Mirasları Listesi’ne alındı. Dünya Mirasları Komitesi, Gök Tapınağı hakkında şu değerlendirmeyi yaptı:
“Gök Tapınağı, Çin’de iyi korunan, en büyük göğe ibadet eski yapı topluluğu olarak, mükemmel tasarımı, dikkat çekici yapısı ve görkemli dekorasyonuyla dünyaca tanınıyor. Gök Tapınağı, Çin mimarlık tarihinde çok önemli yer tutmakla kalmayıp, dünya mimarlık sanatının da değerli mirası niteliğindedir.”
Çin'in diğer şehirlerini incelemek için eniyiyerler.com sayfamızı inceleyin.
Wuhan Gezilecek Yerler
Wuhan Gezilecek yerler hakkında detaylı bilgilere bu yazımızdan ulaşabilirsiniz.
Çin'in Wuhan hem tarihi hem de doğal güzellikleri bulabileceğiniz bir yerdir. Hubei eyalet Müzesi ve Sarı Taç Kulesi, antik Çin tarihi ve kültürünün eserleridir. Müzede bulunan mezarlardan çıkan müzik aletleri eski zamanlardaki insanların müzik açısındaki başarısını takdir edilecek derecededir. Wuhan gezilecek yerler yazımızı okumaya devam edin...
Wuhan'ın tarihi hakkında daha fazla bilgi için Wuhan' ın Tarihi ve Ekonomisi yazımızı okuyabilirsiniz.
Kule üzerindeki klasik şiirler ve yazıtlara bakıldığında (çoğu batılı için tanınmaz olsa da), kulenin penceresinden nehrin o muhteşem görüntüsüne bakarak şairin nasıl ilham alıp yazdığını hayal etmek güç değildir. Ayrıca, ünlü Wuchang Gölü kıyısındaki Mao Zedong villası yabancılar için lider hakkında daha fazla şeyler öğrenmek için önemli bir mekandır.
Han Zheng Caddesi ve Hanjiang Yolu yakınındaki yürüyüş caddesi, alışveriş tutkunları için güzel iki seçenektir. Wuhan’ın gece hayatı da oldukça etkileyici bir şehirdir. Artık insanlar evde oturup televizyon seyretmek yerine, sinemaya gidip film izliyorlar, geceleri diskoda vakit geçiriyorlar ya da arkadaşlarıyla karaoke odalarında şarkı söylüyorlar.
Yangtze Nehri’nin güney kıyısında bulunan Sarı Taç Kulesi, belki de Çin’in en çok restore edilen tarihi eseridir. Üç Krallık Döneminde 333 yılında inşa edildiği söylenilmektedir. Yıllar içinde yıkıldı ve birkaç kez yeniden inşa edildi. En son olarak 1983 yılında yeniden inşa edilmiştir. Bu yapıt tarihte birçok şaire ve sanatçıya ilham kaynağı olmuştur.
Wuhan’da gezilecek yerlerden bir diğeri ise Wudang Dağlarına yapılacak olan bir yolculuktur. Batı Hubei de bulunan Wudang, antik bir kutsal Taoist tapınağıdır. Bundan 300 yıl önce Tang Hanedanlığı Döneminde inşa edilen “Beş Ejder Tapınağı” bölgenin ilk Taoist tapınağıdır. 15. Yüzyılda, Ming mahkemesi 300.000 asker ve işçiyi 160 manastır, tapınak, eğlence yerleri ve diğer yapıları inşa etmek için buraya gönderdi. İnşaatı tamamlamak 10 yıldan fazla sürmüştür. O zamanlar Taoizm’in merkezi burası sayılıyordu. Eski çağlarda pek çok eski yapı bozulsa da, hala iyi korunmuş birçok tapınak bulunmaktadır.
Hubei Müzesi
Wuhang Bölgesi’nin büyüleyici Doğu Gölünün kıyısında yer alan Hubei Müzesi Çin’in eşsiz manzarasına sahip en ünlü müzelerinden biridir. 2000 yıl önce Hubei’in Suixian ilçesindeki Leigudeng’da oldukça iyi korunmuş ve yeni gün yüzüne çıkan Zhenghouyi Dizili Çanları ile beraber ülkenin ulusal hazinesine sayısız kültürel kalıntı kazandırılmıştır. Bir küçük ahşap rafa asılı farklı boyutlarda olan bir grup çandan oluşur. Her çan farklı bir ses çıkarmaktadır. Bulunmasının üzerinden binlerce yıl geçmesine rağmen, çanların ses kalitesi ve tonları hala mükemmel bir şekilde çıkar.
2000 yıl önceden kalan Kral Yue’nin Guojian Kılıcı ve Kral Wu’nun Fuchai mızrakları, hala keskinlik ve sivriliğini korumaktadır. Antik çağlarda Chu halkının kullandığı boyalı eşyalar toprak kazınarak bulunmuş olup hala renklerini korumaktadır. Bu eşyaların şekilleri, dokuları, dizaynları onca yıl yeraltında kalmaları mükemmelliğini bozmamıştır. Hubei Müzesi, Hubei ataları hakkında yazıları, Eski Taş Devri ve Yeni Taş Devrinden, Yuan, Ming, Qing hanedanlıklara kadar olan savaş makalelerini günlük kullanım için topladı. Dünya çapındaki uzmanlar ve turistler bu özenli zanaat, harika şekiller ve ustaca tasarımların anlatıldığı bu yazılara ve yapıtlara hayran kalıyorlar.
Umarız Wuhan Gezilecek Yerler yazımızı beğenmişsinizdir, Çin'deki diğer şehirler hakkında bilgi almak için aşağıdaki linke tıklayın.
http://eniyiyerler.com/yerler/cin/
Çin'in Wuhan hem tarihi hem de doğal güzellikleri bulabileceğiniz bir yerdir. Hubei eyalet Müzesi ve Sarı Taç Kulesi, antik Çin tarihi ve kültürünün eserleridir. Müzede bulunan mezarlardan çıkan müzik aletleri eski zamanlardaki insanların müzik açısındaki başarısını takdir edilecek derecededir. Wuhan gezilecek yerler yazımızı okumaya devam edin...
Wuhan'ın tarihi hakkında daha fazla bilgi için Wuhan' ın Tarihi ve Ekonomisi yazımızı okuyabilirsiniz.
Kule üzerindeki klasik şiirler ve yazıtlara bakıldığında (çoğu batılı için tanınmaz olsa da), kulenin penceresinden nehrin o muhteşem görüntüsüne bakarak şairin nasıl ilham alıp yazdığını hayal etmek güç değildir. Ayrıca, ünlü Wuchang Gölü kıyısındaki Mao Zedong villası yabancılar için lider hakkında daha fazla şeyler öğrenmek için önemli bir mekandır.
Han Zheng Caddesi ve Hanjiang Yolu yakınındaki yürüyüş caddesi, alışveriş tutkunları için güzel iki seçenektir. Wuhan’ın gece hayatı da oldukça etkileyici bir şehirdir. Artık insanlar evde oturup televizyon seyretmek yerine, sinemaya gidip film izliyorlar, geceleri diskoda vakit geçiriyorlar ya da arkadaşlarıyla karaoke odalarında şarkı söylüyorlar.
Yangtze Nehri’nin güney kıyısında bulunan Sarı Taç Kulesi, belki de Çin’in en çok restore edilen tarihi eseridir. Üç Krallık Döneminde 333 yılında inşa edildiği söylenilmektedir. Yıllar içinde yıkıldı ve birkaç kez yeniden inşa edildi. En son olarak 1983 yılında yeniden inşa edilmiştir. Bu yapıt tarihte birçok şaire ve sanatçıya ilham kaynağı olmuştur.
Wuhan’da gezilecek yerlerden bir diğeri ise Wudang Dağlarına yapılacak olan bir yolculuktur. Batı Hubei de bulunan Wudang, antik bir kutsal Taoist tapınağıdır. Bundan 300 yıl önce Tang Hanedanlığı Döneminde inşa edilen “Beş Ejder Tapınağı” bölgenin ilk Taoist tapınağıdır. 15. Yüzyılda, Ming mahkemesi 300.000 asker ve işçiyi 160 manastır, tapınak, eğlence yerleri ve diğer yapıları inşa etmek için buraya gönderdi. İnşaatı tamamlamak 10 yıldan fazla sürmüştür. O zamanlar Taoizm’in merkezi burası sayılıyordu. Eski çağlarda pek çok eski yapı bozulsa da, hala iyi korunmuş birçok tapınak bulunmaktadır.
Hubei Müzesi
Wuhang Bölgesi’nin büyüleyici Doğu Gölünün kıyısında yer alan Hubei Müzesi Çin’in eşsiz manzarasına sahip en ünlü müzelerinden biridir. 2000 yıl önce Hubei’in Suixian ilçesindeki Leigudeng’da oldukça iyi korunmuş ve yeni gün yüzüne çıkan Zhenghouyi Dizili Çanları ile beraber ülkenin ulusal hazinesine sayısız kültürel kalıntı kazandırılmıştır. Bir küçük ahşap rafa asılı farklı boyutlarda olan bir grup çandan oluşur. Her çan farklı bir ses çıkarmaktadır. Bulunmasının üzerinden binlerce yıl geçmesine rağmen, çanların ses kalitesi ve tonları hala mükemmel bir şekilde çıkar.
2000 yıl önceden kalan Kral Yue’nin Guojian Kılıcı ve Kral Wu’nun Fuchai mızrakları, hala keskinlik ve sivriliğini korumaktadır. Antik çağlarda Chu halkının kullandığı boyalı eşyalar toprak kazınarak bulunmuş olup hala renklerini korumaktadır. Bu eşyaların şekilleri, dokuları, dizaynları onca yıl yeraltında kalmaları mükemmelliğini bozmamıştır. Hubei Müzesi, Hubei ataları hakkında yazıları, Eski Taş Devri ve Yeni Taş Devrinden, Yuan, Ming, Qing hanedanlıklara kadar olan savaş makalelerini günlük kullanım için topladı. Dünya çapındaki uzmanlar ve turistler bu özenli zanaat, harika şekiller ve ustaca tasarımların anlatıldığı bu yazılara ve yapıtlara hayran kalıyorlar.
Umarız Wuhan Gezilecek Yerler yazımızı beğenmişsinizdir, Çin'deki diğer şehirler hakkında bilgi almak için aşağıdaki linke tıklayın.
http://eniyiyerler.com/yerler/cin/
Pekin Hakkında
Pekin şehri, Çin uygarlığının doğum yerlerinden ve Çin’in altı antik başkentinden de biri olmuştur. Son 30 bin yılda birkaç hanedanlığa başkentlik yapmıştır. Eskiden Peking, Peiping, Beiping olarak da bilinir. Çin Halk Cumhuriyeti’nin politik ve kültürel başkentidir. “Beijing” kelimesinin anlamı “kuzey başkenttir.” Yaklaşık 200.000-500,00 yıl önce Zhoukoudian 周口店 bölgesinde yaşayan Pekin Adamının keşfinin tamamlanmasının ardından, Zhoukoudian bölgesi Çinlilerin atasının yerleşim yeri olarak ünlenmiştir. Zhoukoudian kasabası, Çin’in başkenti Pekin’in 50 kilometre güneybatısında yer alır.
Çin'in başkenti Pekin, 3000 yıllık tarihi ve 15,3 milyon nüfusu ile (2005) tam anlamıyla dünyanın en görkemli şehirlerinden biridir. 16.808 kilometrekareyi kapsayan bölge, Çin Halk Cumhuriyeti’nin politik, kültürel ve ekonomik merkezidir. Pekin, Çin Komünist Partisi’nin bununla beraber bakanlıklar, devlet konseyi, hükümet altındaki komisyonlarının da bulunduğu politikanın da başkentidir. Şehirde 140’dan fazla yabancı elçilik bulunmaktadır. Böylece, şehrin uluslararası değişim merkezi olarak da önemi büyüktür.
Zengin bir tarihe sahip olan Pekin, yedi yüzyıldan uzun süre Çin'in birincil başkenti olmuştur. Tiananmen Meydanı'nda geçmişte imparatorların yaşadığı Yasak Şehir’in yanı sıra Halk Kongre Binası’nın büyük salonu ve Başkan Mao Zedong'un anıt mezarı bulunur. Yasaş şehir hakkında daha fazla bilgi için Yasaş Şehir yazımızı okuyabilirsiniz.
2004 yılı sonunda, Pekin'de toplamda 11.595.000 kişi kayıtlıdır. Bunların arasında 5.853.824 erkek ve 5.741.176 kadın vardır. Pekin’in nüfus yoğunluğu kilometrekare başına yaklaşık 850 kişidir. 1949'un Ekim ayında Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşuyla Pekin, yeni cumhuriyetin başkenti oldu ve o zamandan beri Çin'in siyasi ve kültürel merkezi ve uluslararası değişim merkezi haline geldi.
Pekin, Çin’in önemli endüstri şehirlerinin arasında ilk sırayı almaktadır. Başkent Pekin, tüm Çin şehirlerinin arasında en büyük ikinci üretim sanayisine sahiptir. Demir, çelik, kimya, petrol, tekstil, elektronik sektörlerini ve diğer sektörleri ana hatlarıyla tutan bir sanayi sistemi burada çoktan şekillenmiştir. Bunun yanı sıra Pekin, sanat ve el sanatlarının uzun tarihi, çeşitliliği ve mükemmel işçiliği ile de ünlenmiştir. Fildişi oymacılığı, yeşim taşı, enfiye şişeleri vb. aralarında en popüler olanlardır.
Ülkenin kültür merkezi olan Pekin, eğitim, bilim ve teknoloji alanında da büyük bir yere sahiptir. 30’dan fazla üniversiteye, 40’ın üzerinde devlete ait bilimsel araştırma enstitüsüne, çeşitli sergi salonlarına, müzelere, sinemalara ve palestralara sahiptir. Ayrıca Pekin’de bulunan Çin Milli Kütüphanesi, Asya’nın en büyük kütüphanesidir.
Pekin’i büyüleyici şehirlerden biri kılan eserler arasında Çin Seddi, Yasak Şehir , Cennet Tapınağı’nın önemi büyüktür. UNESCO Dünya Mirası listesinde olan Çin Seddi, dünyada en çok ziyaret edilen turistik mekânlar arasında popülerdir ve milyonlarca yerli ve yabancı turiste kapılarını açmıştır.
Çin Seddi hakkında daha fazla bilgi almak için Çin Seddi yazımızı okuyabilirsiniz.
Şu anki Başkent Pekin’de, eski şehir surlarının yerini çevre yolları aldı. Birçok eski yerleşim bölgesinin sokakları ve avlu evleri, çok yüksek katlı otellere, ofis binalarına ve büyük mağazalara dönüştü. Pekin, Çin'in içinden ve dışından ziyaretçiler için bir mıknatıs olmaya devam eden, eski ve yeninin birbirine karışımı olan dinamik bir şehir haline geldi.
Umarız Pekin Hakkında yazımız sizin için faydalı olmuştur, Çin tatil planı yapmadan önce Çin'deki diğer önemli şehirler yazılarımızı okumanızı tavsiye ederiz.
Tiananmen Meydanı’ndan bir görüntü
Çin'in başkenti Pekin, 3000 yıllık tarihi ve 15,3 milyon nüfusu ile (2005) tam anlamıyla dünyanın en görkemli şehirlerinden biridir. 16.808 kilometrekareyi kapsayan bölge, Çin Halk Cumhuriyeti’nin politik, kültürel ve ekonomik merkezidir. Pekin, Çin Komünist Partisi’nin bununla beraber bakanlıklar, devlet konseyi, hükümet altındaki komisyonlarının da bulunduğu politikanın da başkentidir. Şehirde 140’dan fazla yabancı elçilik bulunmaktadır. Böylece, şehrin uluslararası değişim merkezi olarak da önemi büyüktür.
Zengin bir tarihe sahip olan Pekin, yedi yüzyıldan uzun süre Çin'in birincil başkenti olmuştur. Tiananmen Meydanı'nda geçmişte imparatorların yaşadığı Yasak Şehir’in yanı sıra Halk Kongre Binası’nın büyük salonu ve Başkan Mao Zedong'un anıt mezarı bulunur. Yasaş şehir hakkında daha fazla bilgi için Yasaş Şehir yazımızı okuyabilirsiniz.
2004 yılı sonunda, Pekin'de toplamda 11.595.000 kişi kayıtlıdır. Bunların arasında 5.853.824 erkek ve 5.741.176 kadın vardır. Pekin’in nüfus yoğunluğu kilometrekare başına yaklaşık 850 kişidir. 1949'un Ekim ayında Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşuyla Pekin, yeni cumhuriyetin başkenti oldu ve o zamandan beri Çin'in siyasi ve kültürel merkezi ve uluslararası değişim merkezi haline geldi.
Pekin, Çin’in önemli endüstri şehirlerinin arasında ilk sırayı almaktadır. Başkent Pekin, tüm Çin şehirlerinin arasında en büyük ikinci üretim sanayisine sahiptir. Demir, çelik, kimya, petrol, tekstil, elektronik sektörlerini ve diğer sektörleri ana hatlarıyla tutan bir sanayi sistemi burada çoktan şekillenmiştir. Bunun yanı sıra Pekin, sanat ve el sanatlarının uzun tarihi, çeşitliliği ve mükemmel işçiliği ile de ünlenmiştir. Fildişi oymacılığı, yeşim taşı, enfiye şişeleri vb. aralarında en popüler olanlardır.
Ülkenin kültür merkezi olan Pekin, eğitim, bilim ve teknoloji alanında da büyük bir yere sahiptir. 30’dan fazla üniversiteye, 40’ın üzerinde devlete ait bilimsel araştırma enstitüsüne, çeşitli sergi salonlarına, müzelere, sinemalara ve palestralara sahiptir. Ayrıca Pekin’de bulunan Çin Milli Kütüphanesi, Asya’nın en büyük kütüphanesidir.
Pekin’i büyüleyici şehirlerden biri kılan eserler arasında Çin Seddi, Yasak Şehir , Cennet Tapınağı’nın önemi büyüktür. UNESCO Dünya Mirası listesinde olan Çin Seddi, dünyada en çok ziyaret edilen turistik mekânlar arasında popülerdir ve milyonlarca yerli ve yabancı turiste kapılarını açmıştır.
Çin Seddi hakkında daha fazla bilgi almak için Çin Seddi yazımızı okuyabilirsiniz.
Şu anki Başkent Pekin’de, eski şehir surlarının yerini çevre yolları aldı. Birçok eski yerleşim bölgesinin sokakları ve avlu evleri, çok yüksek katlı otellere, ofis binalarına ve büyük mağazalara dönüştü. Pekin, Çin'in içinden ve dışından ziyaretçiler için bir mıknatıs olmaya devam eden, eski ve yeninin birbirine karışımı olan dinamik bir şehir haline geldi.
Umarız Pekin Hakkında yazımız sizin için faydalı olmuştur, Çin tatil planı yapmadan önce Çin'deki diğer önemli şehirler yazılarımızı okumanızı tavsiye ederiz.
Çin Gezilecek Şehirler
Yasak Şehir
Çin’in başkenti Pekin’in merkezinde altın gibi parlayan çok görkemli eski bir yapı bulunuyor. Bu yapı, dünyaca tanınmış Yasak Şehir’dir. Pekin’deki Yasak Şehir, Çin’in eski çağlarındaki imparatorluk saraylarının “incisi” ve dünyanın en büyük çaplı, en iyi muhafaza edilen ahşap yapı topluluğu olarak kabul ediliyor. Yasak Şehir, 1987 yılında Dünya Mirasları Listesi’ne girdi.
1406 yılında hüküm süren Ming Hanedanı’nın ikinci imparatoru Zhu Ding’in emriyle inşası başlayan Yasak Şehir, 14 yılda tamamlandı. Çin tarihinde son hanedan olan Qing Hanedanı’nın yıkıldığı 1911 yılına kadar geçen yaklaşık 500 yıl içinde, toplam 24 imparator Yasak Şehir’de yaşadı ve devlet işlerini gördü. Beijing’deki Yasak Şehir, büyüklüğü, tarzı, mimarlık sanatı ve lüks süslemeleri açısından dünyada nadir görülen örneklerden biridir.
Yaklaşık 720.000 metrekare alanı kaplayan Yasak Şehir, güneyden kuzeye yaklaşık 1000 metre uzunluğunda, doğudan batıya yaklaşık 800 metre genişliğindedir. Yasak Şehir’in dört tarafı, 10 metreyi aşkın yükseklikteki duvarlarla çevrilidir. Kent duvarı dışında beş metre genişliğinde koruma kanalı vardır. Yasak Şehir, feodal hanedanın kuralları, siyasi ölçütleri ve töre ruhuna sıkı bir şekilde uyularak yapılmıştır. Yasak Şehir yapısı, ölçüsü, mimarlık tarzı, kullanılan renk ve yapılan süsler açılarından imparatorun yetkisinin her şeyin üstünde olduğunu ve katı yapısını gösterir.
Yasak Şehir’in ziyaretçilerin dikkatini en çok çeken üç salonu vardır. Bunlar Taihe, Zhonghe ve Baohe salonlarıdır. Bu üç salon, imparatorların yönetim yetkisini kullandıkları ve önemli törenlerin yapıldığı ana yerlerdir.
Taihe Salonu, Yasak Şehir’in merkezidir. İmparatorların altın koltuğu bu salondadır. Yasak Şehir’in en görkemli yapısı olan Taihe Salonu, 30.000 metrekarelik büyük meydanın tam kuzeyinde yer alır. Sekiz metre yüksekliğindeki beyaz taş merdiven üzerinde inşa edilen Taihe Salonu, 40 metre yüksekliğiyle, Yasak Şehir’in en yüksek yapısıdır. Çin kültüründe ejderha, imparatorun yetkisini simgelemekteydi. İmparator, “Ejderhanın gerçek oğlu” olarak adlandırıldı. Taihe Salonu’nun dekorasyonunda büyük oranda ejderha figürleri kullanılmıştır. Tüm salonda yaklaşık 13.000 ejderha figürü vardır.
Birçok salon ve kulübenin bulunduğu Yasak Şehir’de rivayete göre, “9999,5”oda bulunmaktadır. Eski çağlarda yaşayan Çinliler, Gök Tanrısı’nın oturduğu sarayda en fazla 10.000 odaya sahip olduğuna inanırlardı. Tanrının oğlu olarak imparatorun kaldığı saraydaki odaların sayısı, bu nedenle 10.000’i aşamazdı. Bundan dolayı Yasak Şehir’deki odaların sayısı, Gök Tanrısının sarayındakinden yarım oda daha azdır.
Görkemli Yasak Şehir’deki yapılar topluluğu, Çin halkının birikimini gösterir. Mimarlık yapısından, değişik damlarına, kapı ve duvarlarındaki süslere kadar tüm tasarımlar, büyük hayal gücünü yansıtır. Örneğin, Taihe Salonunun beyaz taş temeli, salonun daha görkemli ve güzel görünmesini sağlar. Taş temelin, aynı zamanda binayı nemden koruma işlevi de vardır. Temeldeki kanalizasyon şebekesi, masallardaki gibi bir tür ejderha şeklindedir. Üç katlı temelde toplam 1000’den fazla ejderha başı şeklinde su boşaltma borusu vardır. Yağmur yağdığında sular, ejderhanın ağzından boşalmaktadır. Bu manzara ile sanki bini aşkın gerçek ejderha, aynı anda ağızlarından su döküyormuş gibi görünüyor.
Yasak Şehir’deki salonların ve odaların tümünün ahşap olmasından dolayı, yangından korunma sorunu Ming ve Qing Hanedanlarının inşaatçılarının en çok kafa yordukları konu olmuştur. Örneğin, Yasak Şehir’de dört sıra içi büyük taşlarla doldurulmuş evler vardır. Bu evler yangından koruyucu duvar olarak tasarlanmıştır. Yasak Şehir’deki her avluya aynı zamanda toplam 308 büyük bakır küp konulmuştur. Yangın çıktığında söndürmek için bakır küplerin içine su depolanırdı. Kış aylarında küplerin içindeki suların donmasının önlemek için özel atlarında ateş yakılırdı.
Tarihi kayıtlara göre, Ming Hanedanı döneminde Yasak Şehir inşa edilirken, 100.000 işçi ve onlara yardımcı milyonlarca kişi kullanılmıştır. Yasak Şehir’in inşası için kullanılan malzemeler, birkaç bin kilometre uzaklıktaki, ülkenin güney batısındaki Yunnan eyaleti de dâhil Çin’in dört yanından gelmiştir.
Yasak Şehir’in inşasından bu yana yaklaşık 600 yıl geçti. Yasak Şehir’in çoğu yapısı eskidi ve son yıllarda Yasak Şehir’i ziyaret edenlerin sayısı, sürekli olarak artarak yıllık ortalama ziyaretçi sayısı 10 milyonu aştı. Yasak Şehir’i daha iyi korumak için Çin Hükümeti, 20 yıl sürecek kapsamlı bir onarım projesi başlattı.
Umarız Yasak Şehir yazımız sizin için faydalı olmuştur, tatil planını yapmadan önce aşağıdaki paylaşımlarınızı da incelemenizi tavsiye ederiz:
1406 yılında hüküm süren Ming Hanedanı’nın ikinci imparatoru Zhu Ding’in emriyle inşası başlayan Yasak Şehir, 14 yılda tamamlandı. Çin tarihinde son hanedan olan Qing Hanedanı’nın yıkıldığı 1911 yılına kadar geçen yaklaşık 500 yıl içinde, toplam 24 imparator Yasak Şehir’de yaşadı ve devlet işlerini gördü. Beijing’deki Yasak Şehir, büyüklüğü, tarzı, mimarlık sanatı ve lüks süslemeleri açısından dünyada nadir görülen örneklerden biridir.
Yaklaşık 720.000 metrekare alanı kaplayan Yasak Şehir, güneyden kuzeye yaklaşık 1000 metre uzunluğunda, doğudan batıya yaklaşık 800 metre genişliğindedir. Yasak Şehir’in dört tarafı, 10 metreyi aşkın yükseklikteki duvarlarla çevrilidir. Kent duvarı dışında beş metre genişliğinde koruma kanalı vardır. Yasak Şehir, feodal hanedanın kuralları, siyasi ölçütleri ve töre ruhuna sıkı bir şekilde uyularak yapılmıştır. Yasak Şehir yapısı, ölçüsü, mimarlık tarzı, kullanılan renk ve yapılan süsler açılarından imparatorun yetkisinin her şeyin üstünde olduğunu ve katı yapısını gösterir.
Yasak Şehir’in ziyaretçilerin dikkatini en çok çeken üç salonu vardır. Bunlar Taihe, Zhonghe ve Baohe salonlarıdır. Bu üç salon, imparatorların yönetim yetkisini kullandıkları ve önemli törenlerin yapıldığı ana yerlerdir.
Taihe Salonu, Yasak Şehir’in merkezidir. İmparatorların altın koltuğu bu salondadır. Yasak Şehir’in en görkemli yapısı olan Taihe Salonu, 30.000 metrekarelik büyük meydanın tam kuzeyinde yer alır. Sekiz metre yüksekliğindeki beyaz taş merdiven üzerinde inşa edilen Taihe Salonu, 40 metre yüksekliğiyle, Yasak Şehir’in en yüksek yapısıdır. Çin kültüründe ejderha, imparatorun yetkisini simgelemekteydi. İmparator, “Ejderhanın gerçek oğlu” olarak adlandırıldı. Taihe Salonu’nun dekorasyonunda büyük oranda ejderha figürleri kullanılmıştır. Tüm salonda yaklaşık 13.000 ejderha figürü vardır.
Birçok salon ve kulübenin bulunduğu Yasak Şehir’de rivayete göre, “9999,5”oda bulunmaktadır. Eski çağlarda yaşayan Çinliler, Gök Tanrısı’nın oturduğu sarayda en fazla 10.000 odaya sahip olduğuna inanırlardı. Tanrının oğlu olarak imparatorun kaldığı saraydaki odaların sayısı, bu nedenle 10.000’i aşamazdı. Bundan dolayı Yasak Şehir’deki odaların sayısı, Gök Tanrısının sarayındakinden yarım oda daha azdır.
Yasak Şehir’in yukarıdan görünümü
Görkemli Yasak Şehir’deki yapılar topluluğu, Çin halkının birikimini gösterir. Mimarlık yapısından, değişik damlarına, kapı ve duvarlarındaki süslere kadar tüm tasarımlar, büyük hayal gücünü yansıtır. Örneğin, Taihe Salonunun beyaz taş temeli, salonun daha görkemli ve güzel görünmesini sağlar. Taş temelin, aynı zamanda binayı nemden koruma işlevi de vardır. Temeldeki kanalizasyon şebekesi, masallardaki gibi bir tür ejderha şeklindedir. Üç katlı temelde toplam 1000’den fazla ejderha başı şeklinde su boşaltma borusu vardır. Yağmur yağdığında sular, ejderhanın ağzından boşalmaktadır. Bu manzara ile sanki bini aşkın gerçek ejderha, aynı anda ağızlarından su döküyormuş gibi görünüyor.
Yasak Şehir’deki salonların ve odaların tümünün ahşap olmasından dolayı, yangından korunma sorunu Ming ve Qing Hanedanlarının inşaatçılarının en çok kafa yordukları konu olmuştur. Örneğin, Yasak Şehir’de dört sıra içi büyük taşlarla doldurulmuş evler vardır. Bu evler yangından koruyucu duvar olarak tasarlanmıştır. Yasak Şehir’deki her avluya aynı zamanda toplam 308 büyük bakır küp konulmuştur. Yangın çıktığında söndürmek için bakır küplerin içine su depolanırdı. Kış aylarında küplerin içindeki suların donmasının önlemek için özel atlarında ateş yakılırdı.
Yasak Şehir’i yangından korumak için yapılan avludaki bakır küp
Tarihi kayıtlara göre, Ming Hanedanı döneminde Yasak Şehir inşa edilirken, 100.000 işçi ve onlara yardımcı milyonlarca kişi kullanılmıştır. Yasak Şehir’in inşası için kullanılan malzemeler, birkaç bin kilometre uzaklıktaki, ülkenin güney batısındaki Yunnan eyaleti de dâhil Çin’in dört yanından gelmiştir.
Yasak Şehir’in inşasından bu yana yaklaşık 600 yıl geçti. Yasak Şehir’in çoğu yapısı eskidi ve son yıllarda Yasak Şehir’i ziyaret edenlerin sayısı, sürekli olarak artarak yıllık ortalama ziyaretçi sayısı 10 milyonu aştı. Yasak Şehir’i daha iyi korumak için Çin Hükümeti, 20 yıl sürecek kapsamlı bir onarım projesi başlattı.
Umarız Yasak Şehir yazımız sizin için faydalı olmuştur, tatil planını yapmadan önce aşağıdaki paylaşımlarınızı da incelemenizi tavsiye ederiz:
Şanghay'a Genel Bakış
Şanghay şehri, Yangtze nehrinin deltasına kurulu Çin’in en büyük ticari şehirlerinden ve ekonominin en önemli merkezlerinden biridir. Eyalet şehir yapısına sahip olan bu şehir, ticari kent olmasının yanı sıra ünlü bir tarihe ve kültürel geçmişe sahiptir.
5.823 kilometrelik bir alanı kaplayan Çin’in en büyük sanayi kenti, 18,7 milyon nüfusa sahiptir. Şehir toplamı yaklaşık olarak %0.47 oranla 44 farklı etnik azınlığa ev sahibi yapmakla birlikte %3,86 ile Hui halkı, bu şehirde yaşayan en büyük azınlık konumundadır. Ticaretin ve ekonominin kalbi, kalabalık nüfusa sahip olan bu liman kenti; Çin’in en büyük, dünyanın ise beş süper şehrinden biridir. 20. Yüzyılda hızlı bir şekilde kendini geliştirip ekonomiye yön veren sanayi şehri Şanghay, ayrıca dünyanın en büyük on limanından birine sahiptir. 20 ilçe bulunan Şanghay’da en dikkat çekici yerlerden biri olan Nanjing Caddesi’ni 南京路 günde en az 200.000 kişi ziyaret ediyor.
Bund çevresinde uzun gökdelenlerin yer almasıyla akla gelen Şanghay, ismini deniz üstündeki liman adından gelen Çince 上海 kelimesinden alır. 申 shen veya 护hu adı ile de bilinir. Liman kenti olmasının avantajıyla birçok yabancıyı da kendine çekmiştir. Çin’in en büyük şehri olan Şanghay, Doğu ve Batının en çarpıcı karışımını barındırıyor. Bu şehirde tipik Çin yapıtları ve antik tapınakların yanında batılı tarzda yapılar da görülüyor. Şehrin modern yapısı, Çin kültürüyle harmanlaması yabancıların ilgisini çekmektedir. Tüm bunların sonucunda ise Şanghay, bugün Çin’de en iyi yaşam kalitesine sahip şehirlerden biri haline geldi. Buranın yerlileri Şanghay lehçesi 上海话 konuşmaktadırlar.
Kuzey subtropikal bölgenin muson iklimine sahip olan Şanghay, dört mevsim boyunca yeterince güneş ışığı ve bol yağış alır. Genellikle hafif ve nemli havasıyla bilinen şehirde ilkbahar ve sonbahar mevsimleri kısa iken, yaz ve kış daha uzundur.
Şanghay bölgesinde Chongming 崇明岛, Changxing 长兴岛 ve Hengsha 横沙岛 adında 3 ada bulunur. Chongming adası kapladığı 1.041,21 metrekare alan ile, Çin’in en büyük 3. adası olma özelliğine sahiptir.
Umarız Şanghay'a Genel Bakış yazımız sizin için faydalı olmuştur, tatil planını yapmadan önce aşağıdaki paylaşımlarınızı da incelemenizi tavsiye ederiz:
5.823 kilometrelik bir alanı kaplayan Çin’in en büyük sanayi kenti, 18,7 milyon nüfusa sahiptir. Şehir toplamı yaklaşık olarak %0.47 oranla 44 farklı etnik azınlığa ev sahibi yapmakla birlikte %3,86 ile Hui halkı, bu şehirde yaşayan en büyük azınlık konumundadır. Ticaretin ve ekonominin kalbi, kalabalık nüfusa sahip olan bu liman kenti; Çin’in en büyük, dünyanın ise beş süper şehrinden biridir. 20. Yüzyılda hızlı bir şekilde kendini geliştirip ekonomiye yön veren sanayi şehri Şanghay, ayrıca dünyanın en büyük on limanından birine sahiptir. 20 ilçe bulunan Şanghay’da en dikkat çekici yerlerden biri olan Nanjing Caddesi’ni 南京路 günde en az 200.000 kişi ziyaret ediyor.
Nanjing Caddesi’nin gece görünümü
Bund çevresinde uzun gökdelenlerin yer almasıyla akla gelen Şanghay, ismini deniz üstündeki liman adından gelen Çince 上海 kelimesinden alır. 申 shen veya 护hu adı ile de bilinir. Liman kenti olmasının avantajıyla birçok yabancıyı da kendine çekmiştir. Çin’in en büyük şehri olan Şanghay, Doğu ve Batının en çarpıcı karışımını barındırıyor. Bu şehirde tipik Çin yapıtları ve antik tapınakların yanında batılı tarzda yapılar da görülüyor. Şehrin modern yapısı, Çin kültürüyle harmanlaması yabancıların ilgisini çekmektedir. Tüm bunların sonucunda ise Şanghay, bugün Çin’de en iyi yaşam kalitesine sahip şehirlerden biri haline geldi. Buranın yerlileri Şanghay lehçesi 上海话 konuşmaktadırlar.
Bund bölgesinden Pudong bölgesinin görünüşü
Kuzey subtropikal bölgenin muson iklimine sahip olan Şanghay, dört mevsim boyunca yeterince güneş ışığı ve bol yağış alır. Genellikle hafif ve nemli havasıyla bilinen şehirde ilkbahar ve sonbahar mevsimleri kısa iken, yaz ve kış daha uzundur.
Şanghay bölgesinde Chongming 崇明岛, Changxing 长兴岛 ve Hengsha 横沙岛 adında 3 ada bulunur. Chongming adası kapladığı 1.041,21 metrekare alan ile, Çin’in en büyük 3. adası olma özelliğine sahiptir.
Umarız Şanghay'a Genel Bakış yazımız sizin için faydalı olmuştur, tatil planını yapmadan önce aşağıdaki paylaşımlarınızı da incelemenizi tavsiye ederiz:
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)