12 Ekim 2018 Cuma

Belarus’da Görülmesi Gereken En İyi Yerler

Doğu Avrupa’nın sınırında yalnız bir ülke olan Belarus’un çoğu kişi farkında bile değil. Karayla çevrili bir ülke olan Belarus, doğuda ve kuzeyde Rusya ile, güneyde Ukrayna ile, batıda Polonya ile, kuzeyde Litvanya ve Letonya ile sınıra sahip. Burası, zengin mimari ve keşfedecek bir çok doğal güzellik ve tarihle dolu bir ülke.

Daha önce nerede olduğunu bile bilmiyorsanız ya da nerede olduğunu bulmak için internete ihtiyacınız varsa da, Belarus kesinlikle görmeniz gereken bir ülke. Gezginlerden çok azı dünyanın bu taraflarını geziyor, açıkçası çok da fazla şey kaçırıyorlar. Sizin bu güzellikleri kaçırmamanız için Belarus’da görülmesi gereken sizin için sıraladık.


Brest Hero Kalesi


Lokasyonundan dolayı Belarus, faşist Almanya, Sovyetler Birliği gibi çekişmeli ülkelerin arasında bir çok savaş geçirmiş. Şehirlerinin çoğu tarih boyunca tamamıyla yıkılmış ve zamanla tekrar inşa edilmiş.

Bu şehirlerin arasında başkenti Minsk de bulunuyor ve bu küçük ülkenin karışık ve zorlu tarihi İkinci Dünya Savaşı Müzesi ve Brest Kalesi gibi anıtlarına ve müzelerine de yansımış.

Brest Kalesi; Avrupa ülkeleri tarafından, Alman işgalcilere karşı yaptığı efsanevi savunma ile biliniyor. Yerel askerler Brest şehrini tam bir ay boyunca savunmuşlar. Polonya gibi bir ülkenin sadece iki hafta içinde işgal edildiğini düşününce, bu sürenin ne kadar etkileyici olduğunu fark edebilirsiniz. Bu askerlerin son sözlerini kalenin duvarlarında bugün bile görebilirsiniz. Bu sözlerden en ünlüsü ise “Ölüyorum, ama vazgeçmiyorum. Güle güle, Ana vatan”

Brest Kalesi'nin giriş kapısında, Faşist Alman işgalcilerin orijinal bildirisini duyabilirsiniz. Buradaki deneyimle Belarus’un trajik ama bir o kadar da kahramanca tarihini keşfedeceksiniz. Burada Savaş Müzesini ve 5. Kale Müzesi'ni de ziyaret edebilirsiniz.

Bialowieza Ormanı Ulusal Parkı


Belarus oldukça yeşil bir ülke. Ormanlar toplam yüz ölçümünün yüzde 40’nı kaplıyor. Bu orman alanının içerisinde 5 tane büyük ve güzel ulusal park bulunuyor. Bunların arasında, Polonya sınırında bulunan ünlü Bialowieza Ormanı da bulunuyor.

Bialowieza Ormanı Ulusal Parkı sadece Avrupa’nın en geniş ormanı değil, aynı zamanda Avrupa’nın en büyük memelisi olan Zubr’a (Avrupa Bizonu) da ev sahipliği yapıyor. Bu nesli tükenmekte olan tür, sadece Belarus ve Polonya sınırları içerisinde bulunabiliyor. Ortalama 600 kilogram ağırlığında, 3 metre uzunluğunda ve 2 metre boyunda oluyor.

Bialowieza Ormanı dış mekan sevenler için de çok güzel bir yer ve burayı bisiklet kiralayarak bisiklet yollarından gezerek keşfedebilirsiniz. Yerel kültür müzesini ziyaret edebilir ve ulusal mutfağı  deneyebilirsiniz.


Volkovysk Tebeşir Madenleri


Volkovysky Tebeşir Madenleri, Belarus’da yeni yeni popüler olan bir yer, fakat çok hızlı bir şekilde turist çekmeye başlamış. Genelde yerli turistleri çeken madenler, arkadaşlarınızla piknik yapmak için ideal bir yer.

Tebeşir Madenleri ya da “Belarus’un Maldivleri”; turkuaz sulu çok güzel göllere, beyaz kuma ve onları çevreleyen dağlara sahip. Bunlar Belarus’un güneybatısındaki bölgede yapılan kireç taşı ve tebeşir madenlerinin bir sonucu olarak oluşmuş. Gelenler ise beyaz kum ve turkuaz suyun güzelliğini herkese söyleyerek, popüler bir turist merkezi haline getirmişler.

Fakat burası hala çalışan bir maden ocağı; bu da demek oluyor ki bazı bölgeleri oldukça tehlikeli. İçerdiği kimyasal bileşimden ötürü suyun içerisinde yüzmek tavsiye edilmiyor. Ayrıca tepeler de çok sağlam olmadığı için kayma tehlikesinden dolayı kenarlara çok yaklaşmamak da fayda var.

Buraya devlet tarafından ziyaret eden turistlerin güvenliği açısından ulaşım kısıtlı durumda.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder