Önceki İstanbul yazımızda belirttiğimiz gibi muazzam bir geçmişe sahip olan bu şehir, her biri kendi karakteristik özelliklerine ve hikayesine sahip semtler barındırmakta. Kimisi iş merkezi iken, bir başkası ise sanatçıların takıldığı mekan, bir diğeri ise gece hayatının kalbinin attığı yer. Bu yazımızda İstanbul’un farklı semtlerini bulacaksınız.
Sultanahmet Tarihi Eski Semti
Genelde, yabancıların bakış açısından Sultanahmet, Bizans ve Osmanlı imparatorluklarının tarihine ışık tuttuğundan ve bir UNESCO dünya mirası sahası olmasından dolayı, ziyaret edilecek ilk yerlerin başında gelmekte. Bu bölgede hostellerden 5 yıldızlı süper lüks otellere kadar çok geniş bir kalacak yer yelpazesi mevcut. İstanbul’a gelmeden önce muhtemelen adını duyduğunuz Ayasofya, Topkapı Sarayı ve Sultan Ahmet Camii burada yer almakta.
Fener ve Balat
Özellikle rehber eşliğinde yürüyüş turlarına olan ilgilinin giderek arttığı ve Yahudi ile Yunan mirasının yansıtan Fener ve Balat semtleri, İstanbul’un diğer yönlerine kıyasla daha az bilinen yüzünü yansıtmakta. Fener, Rum Ortodoks Patrikhanesi olarak da bilinen Aya Yorgi Patrikhane Kilisesine; Yahudiler için tarihi bir yerleşim yeri olan Balat ise şehirdeki en eski sinagoga ev sahipliği yapmakta. Uzun yıllar boyunca ihmal edilen iki semt de, eski Osmanlı evlerinin restorasyonuna büyük bir kaynak ayrılması sonrasında tekrar canlılık kazanmakta. Yürüyüş turlarına katılarak yalnızca tarihi değil, yerel hayatı da gözlemleme şansı bulabilirsiniz.
Taksim ve Beyoğlu
Türkiye’nin en kalabalık ve hareketli caddesi olan İstiklal Caddesi ile karakterize edilen Beyoğlu, İstanbul’un alternatif yüzüne ev sahipliği yapmakta. Tarihte yabancı kodamanların takıldığı favori mekanlardan biri olan Beyoğlu, şu anda alışveriş ve gece hayatının merkezi ve şehrin en prestijli otellerinden bazılarına ev sahipliği yapmakta. Görmenizi tavsiye ettiğimiz yerler içinde St. Antuan Katolik Kilisesi; Çukurcuma semtinin antik eşya mağazaları ve Türkiye’nin en ünlü yazarlarından olan Orhan Pamuk’un Masumiyet Müzesi bulunmakta. Pera Müzesi’nde ise, Türkiye’nin en pahalı tablolarından biri olan Kaplumbağa Terbiyecisi tablosunu görebilirsiniz. Ayrıca Galata kulesine çıkmanızı ve 360 derece nefes kesen İstanbul manzaralarını izlemenizi de mutlaka tavsiye ederiz.
Eminönü ve Beyazıt
Ünlü Galata Köprüsü girişinin yanında bulunan Eminönü, Boğaz turu yapan feribotlardan birine atlayabileceğiniz bir yer. Burada özellikle balık ekmek denemenizi veya Galata Köprüsü altında bulunan restoranlara uğramanızı tavsiye ederiz. Eminönü’nde görmeniz gereken en büyük tarihi eser, 1557 yılında yapılan ve UNESCO Dünya mirası listesinde bulunan Süleymaniye Camii.
Eminönü’nde, Türkiye’nin ünlü markası Hacı Bekir lokumlarının merkezini de görebilir ve birbirinden lezzetli lokumları ve diğer yerel lezzetleri tadabilirsiniz. Alışveriş yapmak istiyorsanız, uğramanız gereken nokta, binlerce dükkanı ile bir labirent gibi uzanan ve içinde kolayca kaybolabileceğiniz Kapalıçarşı. Yeni Camii’nin arkasında ve Çiçek Pazarı yanında bulunan Mısır Çarşısı’na da uğramanızı tavsiye ederiz. Bu semtlerin yoğun ve hareketli yaşantısı sizi yorabilir, bu yüzden biraz stres ve ter atmak isterseniz, geleneksel Türk hamamı deneyimini yaşayabileceğiniz, 1740’lı yıllarda inşa edilen, hoş mimarisi ile dikkat çeken ve Florence Nightingale gibi ünlü ziyaretçileri olan Çağaloğlu Hamamına uğrayabilirsiniz.
Eminönü’nde, Türkiye’nin ünlü markası Hacı Bekir lokumlarının merkezini de görebilir ve birbirinden lezzetli lokumları ve diğer yerel lezzetleri tadabilirsiniz. Alışveriş yapmak istiyorsanız, uğramanız gereken nokta, binlerce dükkanı ile bir labirent gibi uzanan ve içinde kolayca kaybolabileceğiniz Kapalıçarşı. Yeni Camii’nin arkasında ve Çiçek Pazarı yanında bulunan Mısır Çarşısı’na da uğramanızı tavsiye ederiz. Bu semtlerin yoğun ve hareketli yaşantısı sizi yorabilir, bu yüzden biraz stres ve ter atmak isterseniz, geleneksel Türk hamamı deneyimini yaşayabileceğiniz, 1740’lı yıllarda inşa edilen, hoş mimarisi ile dikkat çeken ve Florence Nightingale gibi ünlü ziyaretçileri olan Çağaloğlu Hamamına uğrayabilirsiniz.
Beşiktaş
Beşiktaş denince akla ilk olarak futbol takımı gelse de semt, bundan çok daha fazlasına sahip. Taksim’den yürüyerek veya dolmuşla ulaşabileceğiniz Beşiktaş, deniz kenarında bulunan ünlü Dolmabahçe Sarayı’na ve aynı addaki camiye ev sahipliği yapmakta. Osmanlı sultanlarının kullandığı son ev olan bu sarayın ihtişamı başınızı döndürecek.
Daha ileride ise Çırağan Caddesi üstünde bulunan, Deniz Müzesi sonrasında gelen ve Türkiye’nin en pahalı otellerinden biri olan Çırağan Sarayını görebilirsiniz. Buranın ilerisinde ise Ortaköy semti gelmekte. Boğaz Köprüsü ayağındaki ünlü camisi, İstanbul’un kartpostallarındaki bilinen simgelerden biri. Gece kulüpleri, kumpirciler sokağı ve balık restoranları ile de bilinen Beşiktaş, şehrin önde gelen yeşil alanlarından ve parklarından olan Yıldız Sarayı Kompleksi ve Müzesine ev sahipliği yapmakta.
Daha ileride ise Çırağan Caddesi üstünde bulunan, Deniz Müzesi sonrasında gelen ve Türkiye’nin en pahalı otellerinden biri olan Çırağan Sarayını görebilirsiniz. Buranın ilerisinde ise Ortaköy semti gelmekte. Boğaz Köprüsü ayağındaki ünlü camisi, İstanbul’un kartpostallarındaki bilinen simgelerden biri. Gece kulüpleri, kumpirciler sokağı ve balık restoranları ile de bilinen Beşiktaş, şehrin önde gelen yeşil alanlarından ve parklarından olan Yıldız Sarayı Kompleksi ve Müzesine ev sahipliği yapmakta.
Nişantaşı
Eğer lüksün ve elitizmin tadına bakmak istiyorsanız, Harbiye yakınında bulunan Nişantaşı semtine uğramanızı öneririz. Burada konuşulan tek dil para ve bölgenin kalbi olan Osmanbey, tüm Türkiye’nin en pahalı caddesi olan Abdi İpekçi Caddesine ev sahipliği yapmakta. Louis Vitton, Armani ve Dolce Gabbana gibi ünlü ve lüks markaların mağazalarını bulabileceğiniz Nişantaşı, paraya kıymayı göze alıyorsanız görmeniz gereken yerlerden biri!
Originally published at eniyiyerler.com.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder